Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/677 Esas 2006/701 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 677
Karar No: 2006 / 701
Karar Tarihi: 26.04.2006

(1632 S. K. m. 47, 87, Ek m. 8) (5237 S. K. m. 50, 62) (647 S. K. m. 4)

Emre itaatsizlikte ısrar suçundan sanık terhisli Top.Er Mehmet Ali DİNLER hakkındaki 15’inci P.Tüm.K.lığı Askeri Mahkemesinin 29.08.2005 tarih ve 2005/251-477 sayılı mahkumiyet hükmünün, sanık tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay Başsavcılığının 06.04.2006 tarih ve 2006/2235 sayılı onama görüşünü içeren tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilen dava dosyası üzerinden yapılan temyiz incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece; sanığın, 25.08.2004 tarihinde emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği kabul edilerek ASCK’nın 87/1(‘hizmete ilişkin emri hiç yapmayanlar’ cümlesi) ve 5237 sayılı TCK’nın 62/1’inci maddeleri uygulanıp sonuç olarak 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,

Bu hükmün sanık tarafından eksik araştırma ile hükme varıldığı, beraetinin gerektiği belirtilerek temyiz edildiği, tebliğnamede onama yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.

Yapılan incelemede; sanığın 1’inci P.Tug.Top.Tb.ÇNRA Bt K.lığında askerlik hizmetini yaparken, kışla dahilinde cep telefonu vb. malzemenin bulundurulmayacağına ve kullanılmayacağına ilişkin yasağı kapsayan özel emrin 03.03.2004 tarihinde sanığa tebliğ edilmesine rağmen, 25.08.2004 günü Bt.K. Odasında üzerinde yapılan önleyici aramada bir adet cep telefonu ele geçmiş olup, Mahkemece dosyada mevcut elverişli delillere uygun olarak maddi vakıanın açıklandığı şekilde belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Kışlada cep telefonu bulundurulması ve kullanılmasının yasaklanmasına ilişkin emrin emniyet, istihbarata karşı koyma, sabotaj ve saldırı, kazaları önleme, gizlilik, disiplin ve moral konuları esas alınmak suretiyle ve bu konularda doğabilecek zaaf ve tehlikeleri önlemek amacıyla düzenlenmiş bir hizmet emri olduğunda kuşku bulunmayıp; bu düzenlemede haberleşme hürriyetinin özüne dokunulmamış, güvenlik gerekleriyle sadece haberleşme araçlarından biri olan cep telefonunun kışla içinde kullanılması yasaklanmıştır.

Açıklanan nedenlerle, sanığın kendisine tebliğ olunarak malum ve muayyen hale getirilmiş hizmet emrini hiç yapmayarak 4551 sayılı Kanunla değişik ASCK’nın 87’nci maddesinin 1’inci fıkrasının birinci cümlesinde yazılı tanıma uygun fiili suç kastıyla hareket ederek yapmak suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği sabit olup, Mahkemece yerinde ve uygun gerekçelerle savunmaya itibar olunmayarak suçun sübutunu kabul ve vasfını tayinde, asgari hadden ceza tayininde, usul ve uygulamada, sırf askeri suç niteliğinde olan emre itaatsizlikte ısrar suçundan dolayı gerek 647 sayılı Kanunun 4/son maddesi ve gerekse ASCK'nın Ek-8’inci maddesi hükmü uyarınca cezanın 5237 sayılı TCK’nın 50’nci maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmesinin ve ASCK’nın 47/A ve Ek-8’inci maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesinin kanuni imkansızlığı nazara alınarak bu yönde bir uygulama yapılmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden sanığın yerinde görülmeyen temyizinin reddi ile mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.

Üye Hakim Albay Ramazan ŞAFAK, eylemin disiplin tecavüzü niteliğinde olduğu, yaptırımının disiplin cezası olduğu, emrin askeri hizmete ilişkin olmaması nedeniyle emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşmadığı görüşü ile çoğunluk görüşüne katılmamıştır.

Gerekçeli hükmün kimlik bölümüne sanığın anne adının ‘hohi’ yerine ‘hahi’ olarak ve baba adının ‘sulhattin’ yerine ‘sulhaddin’ olarak yazılması hatalı ise de, dosyada nüfus kaydının mevcudiyeti, sanığın bu davada yargılanan kişinin kendisi olmadığını iddia etmemesi, aksine hükmü temyiz ederek yargılanan ve hakkında hüküm kurulan kişinin kendisi olduğunu açıkça ortaya koyması ve diğer kimlik bilgilerinde herhangi bir farklılığın bulunmaması nedeniyle, mevcut hatanın sanığın kimliğinde ciddi tereddüt doğuracak ve hükmün bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı ve mahallinde gerekçeli hükme şerh verilmek suretiyle giderilebilecek bir eksiklik olduğu sonucuna varılarak hatanın tenkiti ile yetinilmiştir.

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın yerinde görülmeyen temyizinin 353 sayılı Kanunun 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE,

Usul ve esas yönünden Kanuna uygun bulunan mahkumiyet hükmünün ONANMASINA,

Tebliğnameye uygun olarak, 26.04.2006 tarihinde, Üye Hakim Albay Ramazan ŞAFAK’ın muhalefeti nedeniyle oyçokluğuyla karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy