AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 667
Karar No: 2006 / 653
Karar Tarihi: 19.04.2006
(1632 S. K. m. 87) (5237 S. K. m. 62) (AYDK 15.11.2001 T. 2001/108 E. 2001/104 K.) (AYDK 07.07.2005 T. 2005/59 E. 2005/60 K.)
Emre itaatsizlikte ısrar suçundan sanık terhisli Mu.Çvş.Vahdet ÇENGELCİ hakkındaki 2nci Kor.K.lığı Askeri Mahkemesi'nin 20.12.2005 tarih ve 2005/1506-1037 sayılı mahkûmiyet hükmünün, sanık tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay Başsavcılığının 05.04.2006 tarih ve 2006/2186 sayılı onama görüşünü içeren tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilen dava dosyası üzerinden yapılan temyiz incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Askeri Mahkemece; sanığın, 02.06.2005 tarihinde emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği kabul edilerek ASCKnın 87/1(hizmete ilişkin emri hiç yapmayanlar cümlesi) ve 5237 sayılı TCKnın 62/1inci maddeleri uygulanıp sonuç olarak 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
Bu hükmün sanık tarafından cep telefonunu kışlaya kendisinin sokmadığı, emrin tekrarının söz konusu olmaması ve ısrar olgusunun gerçekleşmemesi nedeniyle suçun oluşmadığı, suç kastının bulunmadığı, yasak malzemenin iyi niyetle satın alınmasının yüklenen suça vücut vermeyeceği, emrin hizmete ilişkin olmadığı belirtilerek temyiz edildiği, tebliğnamede onama yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.
Yapılan incelemede; sanığın 4üncü Mknz.P.Tug.Mu.Bölüğünde askerlik hizmetini yaparken, kışla dahilinde cep telefonu vb. malzemenin bulundurulmayacağına ve kullanılmayacağına ilişkin yasağı kapsayan özel emrin 18.08.2004 tarihinde sanığa tebliğ edilmesine rağmen, 02.06.2005 günü yapılan önleyici aramada silâhlıkta sanığın cep telefonu ile çekilmiş bir fotoğrafının ele geçmesi üzerine kendisinden cep telefonunu getirmesi istenen sanığın Siemens C55 marka cep telefonunu aynı gün Bl.Astsubayına teslim ettiği ortaya çıkmış olup, Mahkemece dosyada mevcut elverişli delillere uygun olarak maddi vakıanın açıklandığı şekilde belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Askeri Ceza Kanunu'nun 87/1inci madde birinci cümlesinde yazılı emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşabilmesi için, amir tarafından verilmiş bir emrin bulunması, emrin konusunun hizmete ilişkin olması, bu hizmet emrinin suçun faili olan ast yönünden özelleştirilerek somut hâle getirilmesi ve fail astın emre itaatsizlikte ısrar kastıyla hareket ederek emri hiç yapmaması gerekmektedir. Dava konusu olayda amirin kışlada radyo, fotoğraf makinesi, cep telefonu vb. bulundurulması ve kullanılmasının yasaklanmasına ilişkin emrinin emniyet, istihbarata karşı koyma, sabotaj ve saldırı, kazaları önleme, gizlilik, disiplin ve moral konuları esas alınmak suretiyle ve bu konularda doğabilecek zaaf ve tehlikeleri önlemek amacıyla düzenlenmiş somut bir hizmet emri olduğunda kuşku bulunmamaktadır. As.Yargıtay Daireler Krl.nun 15.11.2001 tarih ve 2001/108-104; 07.07.2005 tarih ve 2005/59-60 ve 20.10.2005 tarih ve 2005/73-82 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
ASCKnın 87nci maddesinin madde başlığı itaatsizlikte ısrar edenlerin cezası biçiminde düzenlenmiş olup, madde metnine göre, astın hizmete ilişkin emri suç kastı ile hareket ederek hiç yapmaması, ASCKnın 87nci maddesinin 1inci fıkrasının birinci cümlesinde yazılı suçun oluşumu için yeterli olduğundan, sanığın eylem öncesi ihtar yapılmadığı için ısrar olgusunun gerçekleşmediğine, ikinci kez emir tekrarı bulunmadığına ilişkin temyiz nedeni kabule değer görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, sanığın kendisine tebliğ olunarak malûm ve muayyen hale getirilmiş hizmet emrini hiç yapmayarak 4551 sayılı Kanunla değişik ASCKnın 87nci maddesinin 1inci fıkrasının birinci cümlesinde yazılı tanıma uygun fiili suç kastıyla hareket ederek yapmak suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği sabit olup, Mahkemece yerinde ve uygun gerekçelerle savunmaya itibar olunmayarak suçun sübutunu kabul ve vasfını tayinde, asgari hadden ceza tayininde, usûl ve uygulamada, sırf askeri suç niteliğinde olan emre itaatsizlikte ısrar suçundan dolayı ASCK'nın Ek-8inci maddesi hükmü uyarınca cezanın 5237 sayılı TCKnın 50nci maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmesinin ve ASCKnın 47/A ve Ek-8inci maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesinin kanuni imkânsızlığı nazara alınarak bu yönde bir uygulama yapılmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanığın yerinde görülmeyen temyizinin reddi ile mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Üye Hâkim Albay Ramazan ŞAFAK, eylemin disiplin tecavüzü niteliğinde olduğu, yaptırımının disiplin cezası olduğu, emrin askeri hizmete ilişkin olmaması nedeniyle emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşmadığı görüşü ile çoğunluk görüşüne katılmamıştır.
SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Sanığın yerinde görülmeyen temyizinin 353 sayılı Kanunun 217/2nci maddesi gereğince REDDİNE,
Usûl ve esas yönünden Kanuna uygun bulunan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA,
Tebliğnameye uygun olarak, 19.04.2006 tarihinde, Üye Hâkim Albay Ramazan ŞAFAKın muhalefeti nedeniyle oyçokluğuyla karar verildi. (¤¤)
Full & Egal Universal Law Academy