Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/655 Esas 2006/696 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 655
Karar No: 2006 / 696
Karar Tarihi: 26.04.2006

(353 S. K. m. 162) (765 S. K. m. 230)

Emre itaatsizlikte ısrar suçundan sanık J. Ütğm. İlker ÖZCAN ve Uzm.J.III.Kad.Çvş. Lokman SARIASLAN ile memuriyet görevini ihmal etmek suçundan sanık J. Ütğm. Serdar CANGÖKÇE hakkında 2’nci Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen 29.12.2004 gün ve 2004/512-625 sayılı beraet hükümlerinin Askeri Savcı ve Komutan tarafından, sanıkların aleyhine olarak süresinde temyiz edilmesi üzerine, dava dosyası Askeri Yargıtay Başsavcılığının hükümlerin onanması görüşünü içeren 31.03.2006 gün ve 2006/2113 sayılı Tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilmekle incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece;

1) Sanık J.Ütğm.İlker ÖZCAN hakkında;

emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda; emre itaatsizlikte ısrar suçunun unsurları bakımından oluşmadığından bahisle 353 Sayılı Yasanın 162’nci maddesi uyarınca atılı suçtan sanığın beraetine,

2) Sanık J.Ütğm.Serdar CANGÖKÇE hakkında;

memuriyet görevini ihmal suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda; memuriyet görevini ihmal suçunun unsurları bakımından oluşmadığından bahisle 353 Sayılı Yasanın 162’nci maddesi uyarınca atılı suçtan sanığın beraetine,

3) Sanık Uzm.J.III.Kad.Çvş.Lokman SARIASLAN hakkında;

emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda; emre itaatsizlikte ısrar suçunun unsurları bakımından oluşmadığından bahisle 353 Sayılı Yasanın 162’nci maddesi uyarınca atılı suçtan sanığın beraetine,

Karar verilmiştir.

Bu hükümler, Askeri Savcı tarafından; hazırlık soruşturması sırasında dinlenen bilirkişinin askeri mahkemece dinlenmemesinin noksan soruşturma niteliğinde olduğu, elektrik arızasının onarımını sağlamakla mükellef olan sanık J.Ütğm.Serdar CANGÖKÇE’nin, hiçbir düzenleme yapmaksızın ve üst komutanlığa bildirmeksizin, astlarına arızayı kendisine hatırlatmalarını söylemesinin, emir ve talimatların kendisine yüklediği vecibeleri savsakladığını gösterdiği, sanık J.Ütğm. İlker ÖZCAN’ın ise, 05.03.2003 tarihli emir ekinde gelen toplantı kararlarını tebliğ etmediği, sanık J.Uzm.Çvş.Lokman SARIASLAN’ın ise, kendisine tebliğ edilen emniyet ve kaza önleme ile ilgili emir ve talimatlardan kaynaklanan görevlerinin hiçbirini yerine getirmeyerek, er Murat ERDEMİR’in arızaya müdahalesine izin verdiği belirtilerek, sanıklara isnat olunan suçların sübuta erdiği ileri sürülmek suretiyle, Komutan tarafından da; sanıklara isnat olunan suçların benzer sebeplerle sübuta erdiği ileri sürülmek suretiyle, her üç sanığın aleyhine olarak, süresinde temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede ise, Askeri Mahkemece her üç sanık hakkında tesis olunan beraet hükümlerinde kanuna aykırılık bulunmadığı belirtilerek, hükümlerin onanması yönünde görüş ve düşünce bildirilmiştir.

Yapılan incelemede; Silopi 2’nci Jandarma Sınır Taburu 3’üncü Jandarma Bölük Komutanlığına bağlı Eren Jandarma Sınır Takım Komutanlığı sorumluluk sahasında bulunan Serkan gözetleme bölgesinde kullanılan aydınlatma projektörlerinden birinin arızalanması üzerine, gözetleme bölgesinde görevli olan sanıklardan Uzm.J.Çvş.Lokman SARIASLAN’ın bu durumu 02.07.2003 günü akşam saatlerinde Takım Komutanı olan diğer sanık J.Ütğm.Serdar CANGÖKÇE’ye bildirdiği, bu sanığın konunun bilahare kendisine hatırlatılmasını söylemesi üzerine, sanık Lokman SARIASLAN’ın 03.07.2003 günü Serkan gözetleme bölgesinden telsizle birlik santraline anons yaparak arızalı projektörün onarılması hususunun Takım Komutanına hatırlatılmasını istediği, santralde görevli olan J.Er Murat MUTLU’nun da bu durumu J.Er Murat ERDEMİR’e bildirdiği, J.Er Murat ERDEMİR’in Takım Komutanının emri olmadan ve kimseye haber vermeden bu arızayı gidermek üzere gerekli malzemeleri yanına alarak gözetleme bölgelerine yemek servisi yapan Uzm.J.Çvş.Murat GENÇAY komutasındaki araçla Serkan gözetleme bölgesine gittiği, burada bulunan sanıklardan Uzm.Çvş.Lokman SARIASLAN’a arızayı onaracağını söyleyerek arızalı projektör üzerinde çalışmaya başladığı, çalışma sırasında projektöre elektrik akımı sağlayan sigortadan akımı kestirdiği, çalışma sırasında zaman zaman kontrol amacıyla sigortayı açtırttığı, yine sigortayı açtırttığı bir sırada projektöre akım taşıyan elektrik kablosunun iletken kısmına dokunması sonucu elektrik akımına kapıldığı ve bunun sonucunda vefat ettiği, J.Er Murat ERDEMİR’in elektrik akımına kapılarak ölmesi olayının müteveffanın kusurundan kaynaklandığı, olay sırasında müteveffanın çalışmasına müdahale eden ve buna bağlı olarak müteveffanın elektrik akımına kapılmasına yol açan kusurlu bir şahsın bulunmadığı, dosyada mevcut delillerle belirlenmiştir.

Eksik soruşturma yönünden yapılan incelemede;

Hazırlık soruşturması sırasında Askeri Savcı tarafından mütalaası saptanan bilirkişinin, teknik hususlardan ayrık olarak, suçların oluşumuna ilişkin Askeri Mahkemenin takdirine ilişkin hususları değerlendirmesi ve teknik konulara ilişkin mütalaasının da eylemlerin değerlendirilmesine katkı sağlamaması karşısında, yargılama sırasında Askeri Mahkemece dinlenilmemiş olması, eksik soruşturma olarak değerlendirilmemiştir.

Sanık J.Ütğm.İlker ÖZCAN’ın İşlediği İddia Olunan Emre itaatsizlikte Israr Suçu İle İlgili Değerlendirme Sonucunda;

Komutan ve Askeri Savcı tarafından, sanık J.Ütğm.İlker ÖZCAN’ın, daha önce aynı Taburun başka bir bölüğünde bir erin elektrik çarpması sonucu vefat etmesi üzerine Tabur Komutanlığı tarafından icra edilen emniyet ve kaza önleme kurulu toplantısına iştirak ettiği, bu kurul tarafından emniyet ve kaza önleme ile ilgili olarak alınan kararların tüm personele tebliği için 2 nci Jandarma Sınır Tabur Komutanlığı tarafından 05.03.2003 gün ve PER:7200-246-03/733 sayılı emir ile toplantı tutanağı ve kararların bağlı bölüklere gönderildiği, bu kapsamda emrin ve eklerinin sanığın Bölük Komutanı olarak görev yaptığı 3’üncü Bölüğe de gönderildiği, ancak sanığın bu emri ve eklerini bölükte görevli personele usulünce tebliğ etmemek suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği ileri sürülmüş ise de;

Tabur Emniyet ve Kaza Önleme Kurulu’nun 28 Şubat 2003 tarihli tutanağında (Dz.85-87) yer alan hususların (özellikle elektrik kazalarına karşı alınacak tedbirlerin), Emniyet Kaza Önleme Tutanağı başlığında toplanarak Bölük 7 No.lu Günlük Emri haline getirilip 05 Mart 2003 tarihinde aralarında müteveffa J.Er Murat ERDEMİR ve Eren Jandarma Sınır Takım Komutanı J.Ütğm.Serdar CANGÖKÇE’nin de bulunduğu bölük personeline imzası karşılığında tebliğ edilmiş olması (Dz.70-75), kaldı ki Tabur Emniyet ve Kaza Önleme Kurulu’nun aynı içerikteki 30 Nisan 2003 tarihli tutanağının (Dz.80-83) dahi Bölük 15 No.lu günlük emri haline getirildikten sonra imzaları karşılığında tüm bölük personeline tebliğ edilmiş olması (Dz.64-69), bu emirlerin Eren Jandarma Sınır Takım Komutanlığına gönderildiğinin sanık tarafından savunması ekinde ibraz edilen gelen ve giden evrak kayıt defterlerinin ilgili sahife fotokopilerinden (Dz.373-379) anlaşılmış olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, Askeri Mahkemece, yapılan yargılama sonunda toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, dosya içeriğine uygun olarak oluşan vicdani kanaat ve takdire göre, yasal ve inandırıcı gerekçelerle, sanığa atılı suçun unsurlarının oluşmadığı kabul edilerek sanığın beraetine karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından, hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Sanık J.Ütğm.Serdar CANGÖKÇE’nin İşlediği İddia Olunan Memuriyet Görevini İhmal Suçu İle İlgili Değerlendirme Sonucunda;

Komutan ve Askeri Savcı tarafından sanık J.Ütğm.Serdar CANGÖKÇE’nin, Uzm.J.Çvş. Lokman SARIASLAN tarafından projektör arızası kendisine bildirildikten sonra mevcut emir ve talimatlar gereği olarak bu arızayı üst komutanlığa bildirmesi gerekirken bildirmemek suretiyle Memuriyet Görevini İhmal Etmek suçunu işlediği ileri sürülmüş ise de;

765 sayılı TCK’nın 230’uncu maddesinde düzenlenen, tamamlayıcı ve genel nitelikte bulunan memuriyet görevini ihmal suçu, memurun görevi gereği yerine getirmesi gereken bir işi yapmaması veya mevzuata uygun bir şekilde yerine getirmemesi ya da geciktirmesi halinde oluşur. Anılan suçun oluşması için genel kast yeterli olmakla birlikte, sanıkta suç işleme kastının varlığının da kanıtlanması gerekir.

Suç kastının tespiti ise, failin hareketi ile neticesinde dış alemde meydana gelen değişikliklerden çıkarılabilmektedir. Diğer taraftan gerek maddi unsuru teşkil eden kanuni tipe uygun fiilin fail tarafından ika edilmiş olduğu, gerekse manevi unsuru teşkil eden suç kastının failde mevcut olduğu hususlarının birlikte hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde elverişli olduğu hususlarının kesin bir biçimde ortaya konulması gerekmektedir. Dolayısıyla, maddi ve manevi unsurun ikisinin veya birisinin olayda gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda ortada şüpheli bir durum olmamalıdır.

Yapılan açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, sanık ve yeminli tanık anlatımlarına göre Eren Jandarma Sınır Takım Komutanlığı sorumluluk bölgesinde meydana gelen ve 02.07.2003 tarihinde sanığa bildirilen elektrik arızasının, sorumluluk sahasını aydınlatmada kullanılan birçok projektörden yalnızca bir adedinin yanmaması şeklinde basit bir arıza niteliğinde bulunması nedeniyle, Takım Komutanı olarak görev yapan sanığın, görevi gereği bölgesinde meydana gelen basit nitelikteki her elektrik arızasını hemen bölük komutanına bildirmesinin beklenemeyeceği, kaldı ki, 02.07.2003 günü saat 23.00 sıralarında söz konusu arızanın sanığa bildirilmiş olması ve gece nöbetçisi olması sebebiyle nöbetini teslim etmesini müteakip istirahate çekilen ve 03.07.2003 günü saat 14.00 sıralarında mesaiye başlayacak olan sanığın, kendisine arızanın hatırlatılmasını istemiş olması birlikte değerlendirildiğinde, arızanın bildirim saati itibariyle sanığın o anda işlem yapamamış olmasının doğal karşılanması gerektiği, dolayısıyla sanığın sadece üst birliğe arızayla ilgili bildirimde bulunmamış olmasının da suç işleme kastı ile hareket ettiğini göstermeyeceği açıktır. Bu nedenle, Askeri Mahkemece, yapılan yargılama sonunda toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, dosya içeriğine uygun olarak oluşan vicdani kanaat ve takdire göre, yasal ve inandırıcı gerekçelerle, sanığa atılı suçun unsurlarının oluşmadığı kabul edilerek sanığın beraetine karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından, hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Sanık Uzm.J.III.Kad.Çvş. Lokman SARIASLAN’ın İşlediği İddia Olunan Emre İtaatsizlikte Israr Suçu İle İlgili Değerlendirme Sonucunda;

Komutan ve Askeri Savcı tarafından, sanığın henüz Takım Komutanının mesaiye başlamamış olması nedeniyle müteveffanın görevlendirilmesi hususu şüpheli olduğu halde herhangi bir tereddüde kapılmayarak ve konuyu araştırma gereği duymadan müteveffaya arızalı projektörü tamir etmesi için izin verdiği, ancak elektrik arızaları ile ilgili olarak yürürlükte bulunan emirlere göre elektrik arızalarının yetkili personel tarafından ve uygun teçhizat kullanılarak onarılması gerekirken sanığın elektrikçilik yetkisi bulunmayan müteveffanın uygun olmayan teçhizatla arızaya müdahale etmesine izin verdiği ve bunu yaparken müteveffanın Takım Komutanı tarafından görevlendirilip görevlendirilmediğini araştırmayarak emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği ileri sürülmüş ise de;

Serkan pusu bölgesinde sınır gözetleme görevi ifa eden sanığın, bu bölgede yer alan projektörlerden birisinin arızalanması üzerine durumu 02.07.2003 günü akşam saatlerinde Takım Komutanı J.Ütğm.Serdar CANGÖKÇE’ye bildirdiği, Takım Komutanının bu konuyu daha sonra hatırlatmasını söylemesi üzerine, 03.07.2003 günü Takım Komutanının mesaiye başlangıç saati olan 14:00’dan önce telsizle takım santraline anons yaparak, santralde görevli J.Er Murat MUTLU’dan arızalı projektörü Takım Komutanına hatırlatmasını istediği, bu telsiz görüşmesinden yaklaşık yarım saat kadar sonra yemek servisi yapan araçla olay yerine gelen müteveffanın projektörü tamir etmek için geldiğini söyleyip tamirata başladığı, müteveffa erin karakolda görev yapan Nuri DEMİRCİOĞLU ile birlikte bölüğün elektrik işlerine baktığının tüm personel tarafından bilinmesi nedeniyle, sanığın daha önce bildirdiği arıza üzerine tamir için gelen ve elektrik işlerini yaptığı bilinen kişiden şüphelenmesinin(Dz.112) doğal bir davranış olmayacağı, diğer yandan, tanıklar Hüseyin ALAN (Dz.37, 268, 437) ve Menderes ERDOĞAN’ın (Dz.36, 267, 296, 416-417) birbiriyle örtüşen yeminli ifadelerine göre, arızanın tamiri aşamasında konuya ilgisiz kalmayıp gözetim görevini yaptığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, Askeri Mahkemece, yapılan yargılama sonunda toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, dosya içeriğine uygun olarak oluşan vicdani kanaat ve takdire göre, yasal ve inandırıcı gerekçelerle, sanığa atılı suçun unsurlarının oluşmadığı kabul edilerek sanığın beraetine karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından, hükmün onanmasına karar verilmiştir.

SONUÇ VE KARAR: Açıklanan nedenlerle;

Komutanın ve Askeri Savcının, kabule değer görülmeyen tüm temyiz sebeplerinin 353 sayılı Kanunun 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE, usûl ve yasaya uygun bulunan beraet hükümlerinin ONANMASINA,

Tebliğnameye uygun olarak, 26.04.2006 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy