Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/653 Esas 2006/695 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 653
Karar No: 2006 / 695
Karar Tarihi: 26.04.2006

(2709 S. K. m. 40) (1632 S. K. m. 63) (765 S. K. m. 59, 72) (647 S. K. m. 4) (353 S. K. m. 225)

Yoklama kaçağı ve geç iltihak suretiyle bakaya kalmak suçlarından hükümlü Ter.J.Er Ayhan ÜREYİL hakkında 2 nci Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen 09.11.2005 gün ve 2001/888-2005/853 sayılı duruşmasız işlere dair karara hükümlü tarafından itiraz edilmesi üzerine dava dosyası Askeri Yargıtay Başsavcılığının 06.03.2006 gün ve 2006/1411 sayılı tebliğnamesi ekinde itirazın kabulü görüşü ile Dairemize gönderildiği, Dairemizin 15.03.2006 gün ve 2006/450-442 sayılı ilâmı ile itirazın kabulüne karar verilerek, söz konusu kararın kaldırıldığı ve hükümlü hakkında infaz edilecek adli para cezası miktarlarının ayrı ayrı gösterildiği, bu kez Askeri Yargıtay Başsavcılığının 4.4.2006 gün ve 2006/1411 sayılı tebliğnamesi ile karar düzeltilmesi talebinin kabulü görüşü ile Dairemize gönderilmekle yapılan inceleme sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

2 nci Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 21.12.2001 gün ve 2001/888-864 Esas-Karar sayılı kararı ile 28.08.1999 - 08.11.2000 tarihleri arasında yoklama kaçağı; 10.11.2000 - 12.11.2000 tarihleri arasında geç iltihak suretiyle bakaya suçunu işleyen hükümlünün ASCK’nın 63/1-A (üç aydan sonra gelenler), 63/1-B, TCK’nın 59/2 (iki kez), 647 Sayılı kanunun 4 (iki kez) ve TCK’nın 72’nci maddeleri uyarınca sonuç olarak aylık 24 eşit taksitte infaz edilmek üzere 380.250.000-TL. ağır para cezası ile cezalandırıldığı (Dz.47-50); kararın taraflarca temyiz edilmemek suretiyle kesinleştiği (Dz.47); infaz aşamasında Askeri Mahkemenin 09.11.2005 gün ve 2001/888; 2005/853 Müt. sayılı kararı ile hükmün aylık 6 eşit taksitte infaz edilmek üzere 300 YTL. ve 5 eşit taksitte infaz edilmek üzere 75 YTL. adli para cezası olarak değiştirildiği (Dz.60-61); söz konusu karara hükümlü tarafından beraet kararı verilmesi gerektiği ileri sürülerek itiraz edildiği (Dz.66) As.Yrg.1 nci D.nin 15.3.2006 gün ve 2006/450-442 sayılı ilâmı ile itirazın kabul edilerek, infaz edilecek cezanın gösterildiği anlaşılmaktadır.

Askeri Yargıtay Başsavcılığının 4.4.2006 gün ve 2006/1411 sayılı tebliğnamesi ile, öncelikle temyiz yönünden inceleme yapılması talep edilmesine rağmen bu hususun hiç incelenmeden hükmün itiraz incelemesine tâbi tutulduğundan bahisle 353 sayılı kanunun 225 nci maddesi uyarınca karar düzeltilmesi talebinde bulunulmuştur.

353 sayılı Kanunun 225 nci maddesinde, tebliğnamede yazılan bir hususun temyiz incelemesinde gözönüne alınmayarak dokunulmadan geçilmesi hâlinde Askeri Yargıtay Başsavcısının karar düzeltilmesi isteminde bulunabileceği hükmüne yer verilmiştir.

Askeri Yargıtay Başsavcılığının 06.03.2006 gün ve 2006/1411 sayılı tebliğnamesinde, hükümlünün yokluğunda verilen mahkûmiyete ilişkin hükme karşı sanığın ne şekilde ve hangi sürede temyizde bulunacağı hususunun Anayasanın 40 ncı maddesine uygun şekilde sanığa tebliğ edilmediği, bu nedenle itiraz dilekçesinin süresi içinde verilmiş temyiz dilekçesi olarak kabulü ile hükmün temyiz incelemesine tâbi tutulması yönünde görüş bildirilmiştir.

Askeri Yargıtay 1 nci D.nin 15.03.2006 gün ve 2006/450-442 sayılı ilâmında, hükümlünün itirazının, temyiz niteliğinde mi, yoksa itiraz mı olduğu hususunun tartışılmadan itirazın kabulü ile duruşmasız işlere dair kararın kaldırıldığı ve infaz edilecek cezanın gösterildiği görülmektedir. Söz konusu ilâmda, Başsavcılık tebliğnamesinde yer verilen itirazın temyiz niteliğinde olduğu hususuna dokunulmadan geçildiği, dolayısıyla karar düzeltme isteminde bulunma sebeplerinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır.

Ancak, hükümlünün itiraz dilekçesinin itiraz niteliğinde mi, yoksa temyiz niteliğinde mi olduğu hususunun irdelenmesine gelince;

2 nci Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Mahkemesince kurulan 9.11.2005 gün ve 2001/888-2005/853 sayılı duruşmasız işlere dair kararda, hükümlü hakkında neticeten 380.250.000.-TL. ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 02.04.2002 tarihinde kesinleştiği, Askeri Savcılıkça 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girişinden sonra infazı gereken asıl cezanın belirlenerek bir müteferrik karar verilmesinin talep edildiği anlaşıldı şeklinde bir girişten sonra Gereği düşünüldü denilmek suretiyle, hükümlü hakkında infazı gereken adli para cezasının 300 YTL. ve 75 YTL. adli para cezası olduğu hususuna işaret edilmiş ve duruşmasız işlere dair bu karar 8.12.2005 tarihinde tebliğ edilmiştir. Hükümlü kendisine tebliğ edilen bu karar ile de hakkındaki mahkûmiyete ilişkin hükmün kesinleştiğini, kararın infaz edilecek cezanın gösterilmesine ilişkin olduğunu öğrenmiş bulunmaktadır.

Daha da önemlisi, hükümlünün Dz.66’da bulunan 13.12.2005 tarihli dilekçesinden, duruşmasız işlere dair kararın tarihi, kayıt ve karar numaraları açık bir şekilde yazılarak itiraz isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Hükümlünün itiraza yönelik bu açık iradesine rağmen, itirazın temyiz niteliğinde olduğu, temyiz incelemesi yapılması gerektiğine ilişkin Başsavcılık tebliğnamesindeki görüşe iştirak edilmemiştir. Kaldı ki tebliğnamede kaldırılması istenen Askeri Yargıtay 1 inci D.nin 15.03.2006 gün ve 2006/450-442 sayılı ilâmında hükümlü için gösterilen ceza ile tebliğnamede düzeltilerek onanmasına karar verilmesi istenen ceza aynı olup, 375 YTL. adli para cezasıdır.

Belirtilen nedenlerle, ilâmda dokunulmadan geçilen konu, kararın düzeltilmesini gerektirmediğinden karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Askeri Yargıtay Başsavcılığının karar düzeltmesine dair isteminin, kanuni şartları ihtiva etmediğinden REDDİNE,

353 sayılı Kanunun 225 inci maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak Başkan Hv.Hâk.Alb.N.ÖZKAN ve Üye Hâk.Alb.M.META’nın karşı oyu ve oyçokluğu ile 26.04.2006 tarihinde karar verildi.


KARŞI OY YAZISI

Anayasanın 40 ıncı maddesine 03.10.2001 gün ve 4709 sayılı Kanunla eklenen 2 nci fıkrasında Devlet, işlemlerinde ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilerine başvuracağını ve süresini belirtmek zorundadır hükmüne yer verilmiş olup, Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 29.12.2005 gün ve 2005/104-117 sayılı ilâmı ve buna uygun Daire kararları karşısında, sanık hakkındaki 21.12.2001 gün ve 2001/888-864 sayılı mahkûmiyet hükmünde ve tebligat mazbatasında, sanığın kanun yolu için kaç gün içinde ve hangi merciie başvuracağı belirtilmediği için, tebligatın geçersiz olduğu, bu nedenle ortada kesinleşmiş hükmün varlığından söz edilemeyeceği, dolayısıyla sanığın 09.11.2005 tarihli duruşmasız işlere ait karara karşı, beraetine karar verilmesi gerektiğini ileri

sürerek yaptığı başvurusunun temyiz niteliğinde olduğunun kabulü ile, incelemenin tebliğnamedeki görüş doğrultusunda temyizen yapılması gerektiği kanısında olduğumuzdan, çoğunluğun incelemenin itirazen yapılması kararına muhalif kaldık. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy