Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/648 Esas 2006/640 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 648
Karar No: 2006 / 640
Karar Tarihi: 12.04.2006

(1632 S. K. m. 66) (765 S. K. m. 59)

Firar suçundan sanık P. Er Celal YILDIRIM hakkında 7’nci Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen 14.04.2005 gün ve 2005/1019-174 sayılı mahkûmiyete ilişkin hükmün sanık tarafından süresinde sebep gösterilerek temyiz edilmesi üzerine, dava dosyası Askeri Yargıtay Başsavcılığının hükmün bozulması görüşünü içeren 30.03.2006 gün ve 2006/2088 sayılı tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilmekle incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece; sanığın, 28.09.2004-11.10.2004 tarihleri arasında yakalanmakla son bulan firar suçunu işlediğinin kabulüyle, eylemine uyan ASCK’nın 66/1-b ve 765 sayılı TCK’nın 59/2’nci maddeleri gereğince sonuç olarak on ay hapis cezası ile mahkûmiyetine karar verilmiştir.

Bu hüküm, sanık tarafından, eşini ameliyat ettirebilmek için firar ettiği belirtilerek süresinde temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede, onaysız yakalama tutanağı fotokopisine göre hüküm tesisinin hatalı olduğu belirtilerek hükmün noksan soruşturmadan bozulması yönünde görüş ve düşünce bildirilmiştir. Ayrıca, kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında firar suçu ile ilgili kanun maddesinin yanlış yazılmış olmasına ve sanığın nüfusa kayıtlı olduğu yerin Hoşhaber yerine Hoşber olarak yazılmış olmasındaki hataya işaret edilmiştir.

Yapılan incelemede; sanığın askerlik hizmetini yaparken 28.09.2004 tarihinde birliğini izinsiz olarak terk ettiği ve müteakiben 11.10.2004 tarihinde güvenlik kuvvetleri tarafından yakalandığı kabul edilerek firar suçundan mahkûmiyetine karar verilmiş ise de,

Sanığın 28.09.2004-11.10.2004 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kısa kararda ve gerekçeli kararın başlık ile hüküm fıkrasında belirtilmiş olmasına karşın, gerekçeli kararın delillerin tahlil ve takdiri başlıklı bölümünde, sanığın 29.09.2004 tarihinde birliğinden firar ettiği, bu suretle sanığın 29.09.2004-11.10.2004 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilmiştir. Böylece, asıl hüküm niteliğinde olan kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında belirtilen suç tarihleri ile gerekçede belirtilen suç tarihleri arasında bir karışıklık yaratılmıştır. Asıl hüküm niteliğinde olan kısa kararda yer alan suç tarihlerinin gerekçede farklı şekilde saptanmış olması, kanuna aykırılık oluşturmaktadır. Bu nedenle, tesis olunan mahkûmiyet hükmünün öncelikle usûle aykırılık yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Diğer taraftan, sanığın 11.10.2004 tarihinde güvenlik kuvvetlerince yakalandığına dair olan yakalama tutanağının aslının veya onaylı-okunaklı suretinin getirtilmesi gerekmektedir. Ceza yargılamasında sübut delili olarak kullanılan her türlü belge ve bilginin herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak nitelikte olması bağlamında, sanığın yakalandığı tarihin belirlenmesi açısından önem taşıyan yakalama tutanağının aslının veya onaylı-okunaklı sureti getirtilmeden hüküm kurulması, sanığın nüfusa kayıtlı olduğu köyün adı Hoşhaber olmasına rağmen, sanığın kimlik bilgilerinin yer aldığı gerekçeli kararda Hoşber olarak yazılmış olması, firar suçunu işleyen sanık hakkında ceza tayin edilirken, kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ASCK’nın 66/1-a maddesi yerine ASCK’nın 66/1-b maddesi uyarınca uygulama yapılmış olması da kanuna aykırı bulunmuştur.

SONUÇ VE KARAR: Açıklanan nedenlerle;

Sanığın temyizine atfen ve re’sen mahkûmiyet hükmünün usûle aykırılık yönünden 353 sayılı Kanunun 221’inci maddesi gereğince BOZULMASINA ,

Sonuçta tebliğnameye uygun olarak, 12.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy