Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/644 Esas 2006/636 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 644
Karar No: 2006 / 636
Karar Tarihi: 12.04.2006

(1632 S. K. m. 30, 115) (765 S. K. m. 59, 80, 240) (353 S. K. m. 128, 177, 180)

Müteselsilen ihtilasen zimmet suçundan sanık TSK’dan ilişiği kesilmiş J.Kd.Üçvş.Erol BAYLAM hakkındaki 1’inci Hv.Kuv.K.lığı Askeri Mahkemesinin 30.11.2005 tarih ve 2005/572-539 sayılı mahkûmiyet hükmünün, sanık tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay Başsavcılığının 30.03.2006 tarih ve 2006/2070 sayılı onama görüşünü içeren tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilen dosya üzerinden yapılan temyiz incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Sanığın 31.01.2002-04.02.2002 tarihleri arasında müteselsilen memuriyet nüfuzunu sair surette kötüye kullanmak suçunu işlediği sabit görülerek ASCK’nın 115/1 ve TCK’nın 80’inci maddeleri uygulanmak suretiyle tesis olunan bir ay beş gün hapis ile 14.11.2001-23.01.2002 tarihleri arasında müteselsilen memuriyet görevini kötüye kullanmak suçunu işlediği sabit görülerek TCK’nın 240 ve 80’nci maddeleri uygulanmak suretiyle tesis olunan yedi ay hapis, 254.454.000.TL. ağır para cezası ve üç ay on beş gün memuriyetten yoksun kılınma cezasına ilişkin önceki mahkûmiyet hükümlerinin, sanığın temyizi üzerine Askeri Yargıtay 1’inci Dairesinin 17.12.2003 tarih ve 2003/1027-1025 sayılı ilâmı ile tüm eylemlerin müteselsilen ihtilasen zimmet suçunu oluşturacağı belirtilerek bozulduğu;

Askeri Mahkemece ilk bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; sanığın müteselsilen ihtilasen zimmet suçunu işlediği sabit görülerek ASCK’nın 131/1(az vahim hâl fıkrası), TCK’nın 80 ve 59/2’nci maddeleri uygulanmak suretiyle tesis olunan beş ay yirmi beş gün hapis ve ASCK’nın 30/1-B maddesi gereğince TSK’dan çıkarılmasına ve kazanılmış hakkının gözetilmesine ilişkin mahkûmiyet hükmünün, sanığın temyizi üzerine Askeri Yargıtay 1’inci Dairesinin 18.05.2005 tarih ve 2005/564-553 sayılı ilâmı ile paraya çevirme istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin Kanuna aykırı olduğu belirtilerek uygulama yönünden bozulduğu;

Askeri Mahkemece ikinci bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; sanığın, 14.11.2001-04.02.2002 tarihleri arasında müteselsilen ihtilasen zimmet suçunu işlediği sabit görülerek ASCK’nın 131/1(az vahim hâl fıkrası), TCK’nın 80 ve 59/2’nci maddeleri uygulanmak suretiyle beş ay yirmi beş gün hapis ve ASCK’nın 30/1-B maddesi gereğince TSK’dan çıkarılmasına, hapis cezasının paraya çevrilmesi isteminin reddine, cezada kazanılmış hak kuralı uyarınca cezalarının 5 ay 25 gün hapis olarak infaz edilmesine karar verildiği, anlaşılmaktadır.

Bu hüküm sanık tarafından faturalara kendisinin imza attırmadığı, TCK’nın 80’inci maddesinin uygulanmasının hatalı olduğu, TSK’dan kendi isteğiyle ayrıldığı nazara alınarak topluma kazandırılması gerektiği, cezasının paraya çevrilmemesinin Kanuna aykırılık oluşturduğu belirtilerek temyiz edildiği, tebliğnamede mahkûmiyet hükmünün onanması yönünde görüş bildirildiği, anlaşılmaktadır.

Mahkemece, yukarda yazılı olduğu şekilde hüküm tesis edilmiş ise de;

Esas hakkında kararın verildiği 30.11.2005 tarihli oturuma ait duruşma tutanağının başlık kısmında, duruşmaya katılan Askeri Savcı olarak Hv.Hâk.Ütğm.Ali YILMAZ’ın ismi yazılı olduğu halde, tutanağın son kısmındaki hüküm fıkrasında Askeri Savcı olarak Hv.Hâk.Ütğm.Ahmet Mithat ACAR’ın isminin belirtildiği görülmektedir. 353 sayılı Kanunun 128’inci maddesinde duruşmada Askeri Savcının hazır bulunmasının şart olduğu, 129’uncu maddesinde birden çok askeri savcının duruşmaya katılabilecekleri gibi değişme suretiyle de işi aralarında bölebilecekleri belirtilmektedir. Yine 353 sayılı Kanunun 177’nci maddesinde duruşma tutanağının askeri savcının ad ve soyadını kapsayacağı, 180’inci maddede hüküm fıkrasında oturumda bulunan askeri savcının ad ve soyadının tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. 30.11.2005 tarihli oturumda duruşma sürerken askeri savcıların değişmesi gibi bir durum tutanakta açıklanmadığına göre, duruşmaya tek bir Askeri Savcının katıldığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu durumda, esas hakkında kararın tesis edildiği duruşmaya hangi Askeri Savcının katıldığı anlaşılamadığından, 353 sayılı Kanunun 177 ve 180’nci maddelerine aykırılıktan dolayı hükmün bozulmasına karar verilmiş; esas yönünden inceleme yapılmamıştır.

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanunun 221/1’inci maddesi uyarınca, mahkûmiyet hükmünün usul yönünden BOZULMASINA,

Tebliğnameye aykırı olarak, 12.04.2006 tarihinde karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy