Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/613 Esas 2006/603 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 613
Karar No: 2006 / 603
Karar Tarihi: 06.04.2006

(1632 S. K. m. 47, 87, Ek m. 8) (5237 S. K. m. 62) (353 S. K. m. 180)

Emre itaatsizlikte ısrar suçundan sanık Ter.Top.Onb.İbrahim BEKTAŞ hakkında 5 inci Zh.Tug. K.lığı Askeri Mahkemesince verilen 23.09.2005 gün ve 2005/1731-618 esas ve karar sayılı mahkûmiyet hükmünün, sanık tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine Askeri Yargıtay Başsavcılığının onama görüşünü içeren 27.3.2006 gün ve 2006/1960 sayılı tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilen dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece; sanığın, emre itaatsizlikte ısrar suçundan eylemine uyan ASCK'nın 87/1, TCK'nın 62 nci maddeleri uyarınca sonuç olarak 25 gün hapis cezası ile mahkûmiyetine karar verilmiştir.

Anılan karar sanık tarafından özetle; mahkeme başkanının kararda imzasının bulunmamasının usule aykırı olduğu, müsnet suçun unsurları itibarıyla oluşmadığını, alt sınırdan ceza verilmemesi ve verilmiş ise gerekçe gösterilmemesinin ve cezanın ertelenmemesinin bozmayı gerektirdiği sebepleriyle temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede, hükmün onanması yönünde görüş bildirilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; sanığa, birlikte cep telefonu bulundurmanın ve kullanmanın yasak olduğuna ilişkin düzenleme de içeren Kh.Hz.Bölüğü Devamlı Talimatının (Dz.2,3) 28.11.2004 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, 12.05.2005 tarihinde birlik içerisinde yapılan aramada sanığın görevli olduğu garaj odasında şahsına ait bir adet cep telefonu bulunduğu maddi vakıa olarak sübuta ermiştir (Dz.5).

Askeri Ceza Kanunun 87/1’inci madde birinci cümlesinde yazılı emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşabilmesi için, amir tarafından verilmiş bir emrin bulunması, emrin konusunun hizmete ilişkin olması, bu hizmet emrinin suçun faili olan ast yönünden özelleştirilerek somut hale getirilmesi ve fail astın emre itaatsizlikte ısrar kastıyla hareket ederek emri hiç yapmaması gerekmektedir.

Dava konusu olayda amirin kışlada cep telefonu bulundurulması ve kullanılmasının yasaklanmasına ilişkin emrinin emniyet, istihbarata karşı koyma, sabotaj ve saldırı, kazaları önleme, gizlilik, disiplin ve moral konuları esas alınmak suretiyle ve bu konularda doğabilecek zaaf ve tehlikeleri önlemek amacıyla düzenlenmiş bir hizmet emri olduğunda kuşku bulunmayıp; bu düzenleme ile haberleşme hürriyetinin özüne dokunulmamış, güvenlik gerekleriyle sadece haberleşme araçlarından biri olan cep telefonunun kışla içinde kullanılması yasaklanmıştır.

Açıklanan nedenlerle, sanığın kendisine tebliğ olunarak malûm ve muayyen hale getirilmiş hizmet emrini hiç yapmayarak 4551 sayılı Kanunla değişik ASCK’nın 87’nci maddesinin 1’inci fıkrasının birinci cümlesinde yazılı tanıma uygun fiili suç kastıyla hareket ederek yapmak suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği sabit olup, Askeri Mahkemenin yerinde ve uygun gerekçelerle suçun sübutunu kabulde, suç vasfını tayinde, asgari hadden tayin edilen hapis cezasının takdiri tahfif sebebiyle indirilmesinde isabetsizlik görülmemiştir..

Gerekçeli hükümde mahkeme başkanının imzasının bulunmaması nedeninin 353 sayılı Kanunun 180/2 nci maddesi uyarınca açıklanmış olmasında, cezanın, alt sınırdan tayin edilirken sanığın lehine olarak yeterli gerekçe gösterilmesinde, 31.03.2005 gün ve 5329 sayılı yasayla ASCK’na eklenen EK-8 ve ASCK’nın 47 nci maddelerine göre sırf askeri suç kapsamındaki yüklenen suç nedeniyle verilen hapis cezasının yasal imkansızlık nedeniyle paraya çevrilmemesi ve ertelenmemesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığından, sanığın bu konulardaki temyiz sebepleri kabule değer görülmemiş ve hükmün onanmasına karar verilmiştir.

SONUÇ VE KARAR Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın yerinde görülmeyen temyiz isteminin, 353 sayılı Kanunun 217/2 nci maddesi uyarınca REDDİNE;

Usul ve kanuna uygun bulunan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA;

Tebliğnameye uygun olarak, 06.04.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy