AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 601
Karar No: 2006 / 591
Karar Tarihi: 06.04.2006
(1632 S. K. m. 47, 87, Ek m. 8) (5237 S. K. m. 50, 62) (647 S. K. m. 4)
Emre itaatsizlikte ısrar suçundan terhisli sanık Tnk.Er Ahmet KAZANCIOĞLU hakkındaki 3üncü Kor.K.lığı Askeri Mahkemesinin 30.11.2005 tarih ve 2005/741-619 sayılı mahkûmiyet hükmünün, sanık tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay Başsavcılığının 24.03.2006 tarih ve 2006/1919 sayılı onama görüşünü içeren tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilen dava dosyası üzerinden yapılan temyiz incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Askeri Mahkemece; sanığın, 15.05.2005 tarihinde emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği kabul edilerek ASCKnın 87/1(hizmete ilişkin emri hiç yapmayanlar cümlesi) ve 5237 sayılı TCKnın 62/1inci maddeleri uygulanıp sonuç olarak 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
Hükmün sanık tarafından lehine takdiri indirime gidilmesine karşın cezasının ertelenmesi ve paraya çevrilmesinin hiç değerlendirilmemesinin Kanuna aykırı olduğu belirtilerek temyiz edildiği,
Tebliğnamede hükmün onanması yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.
Yapılan incelemede; sanığa Hadımköy 1inci Zh.Tug.Tnk.Taburunda askerlik hizmetini yaparken, Kışlada cep telefonu vb. malzemenin bulundurulmayacağına ve kullanılmayacağına ilişkin yasağı kapsayan Emniyet ve Kaza Önleme Talimatının tebliğ edilmesine rağmen, sanığın 15.05.2005 günü saat 20.00de 2nci Tnk.Bölüğü Koğuşunda cep telefonu ile konuşurken Tb. Nöb.Sb. tarafından görülerek telefona el konduğu ortaya çıkmış olup, Mahkemece dosyada mevcut elverişli delillere uygun olarak maddi vakıanın açıklandığı şekilde belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Kışlada cep telefonu bulundurulması ve kullanılmasının yasaklanmasına ilişkin emrin emniyet, istihbarata karşı koyma, sabotaj ve saldırı, kazaları önleme, gizlilik, disiplin ve moral konuları esas alınmak suretiyle ve bu konularda doğabilecek zaaf ve tehlikeleri önlemek amacıyla düzenlenmiş bir hizmet emri olduğunda kuşku bulunmayıp; bu düzenlemede haberleşme hürriyetinin özüne dokunulmamış, güvenlik gerekleriyle sadece haberleşme araçlarından biri olan cep telefonunun kışla içinde kullanılması yasaklanmıştır.
Açıklanan nedenlerle, sanığın kendisine tebliğ olunarak malûm ve muayyen hale getirilmiş hizmet emrini hiç yapmayarak 4551 sayılı Kanunla değişik ASCKnın 87nci maddesinin 1inci fıkrasının birinci cümlesinde yazılı tanıma uygun fiili suç kastıyla hareket ederek yapmak suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği sabit olup, Mahkemece yerinde ve uygun gerekçelerle savunmaya itibar olunmayarak suçun sübutunu kabul ve vasfını tayinde, asgari hadden ceza tayininde, usul ve uygulamada, sırf askeri suç niteliğinde olan emre itaatsizlikte ısrar suçundan dolayı gerek mülga 647 sayılı Kanunun 4/son ve gerekse ASCK'nın Ek-8inci maddesi hükmü uyarınca cezanın 5237 sayılı TCKnın 50nci maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmesinin ve ASCKnın 47/A ve Ek-8inci maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesinin kanuni imkânsızlığı nazara alınarak bu yönde bir uygulama yapılmamasında bir isabetsizlik görülmediğinden sanığın yerinde görülmeyen temyizinin reddi ile mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Sanığın yerinde görülmeyen temyizinin 353 sayılı Kanunun 217/2nci maddesi gereğince REDDİNE,
Usul ve esas yönünden Kanuna uygun bulunan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA,
Tebliğnameye uygun olarak, 06.04.2006 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)
Full & Egal Universal Law Academy