Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/577 Esas 2006/567 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 577
Karar No: 2006 / 567
Karar Tarihi: 29.03.2006

(1632 S. K. m. 87, 131) (765 S. K. m. 59) (353 S. K. m. 165) (AYDK. 26.12.2002 T. 2002/106 E. 2002/106 K.)

Emre itaatsizlikte ısrar suçundan sanık terhisli J.Er Mustafa TIRIK hakkındaki 5’inci Zh. Tug. K.lığı Askeri Mahkemesinin 19.04.2005 tarih ve 2005/584-111 sayılı mahkumiyet hükmünün, Adli Müşavir ve sanık tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay Başsavcılığının 21.03.2006 tarih ve 2006/1830 sayılı onama görüşünü içeren tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilen dava dosyası üzerinden yapılan temyiz incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece; sanığın, 01.06.2001 tarihinde emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği kabul edilerek ASCK’nın 87/1(birinci cümle) ve 765 sayılı TCK’nın 59/2’nci maddeleri uygulanıp sonuç olarak 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,

Bu hükmün sanık tarafından suç kastı ile hareket etmediği, elbiselerini yıkatmak ve aynı zamanda kaybolmamasını sağlamak için izine giderken yanına aldığını belirten bir dilekçeyle temyiz edildiği,

Komutan adına yetkili Adli Müşavir tarafından, sanığın eyleminin ASCK’nın 131’inci maddesinde düzenlenen zimmet, askeri eşyayı çalmak ya da askeri eşyayı gizlemek suçunu oluşturacağı, vasfın belirlenmesi için eşyaların kime ait olduğunun belirlenmesi gerektiği belirtilerek sanık aleyhine temyize başvurulduğu,

Tebliğnamede hükmün onanması yönünde görüş bildirildiği, anlaşılmaktadır.

Yapılan incelemede, Kilis İl J.Kh. Srv. Bölüğünde askerlik hizmetini yaparken 01.06.2001 günü 10 gün süreyle planlı kanuni izne ayrılacak olan sanığın, izin gününden önce bavulunu yemek arabasıyla kışla dışına çıkarıp askeri gazinoya bıraktığı, izine ayrıldığı gün Birlik Nizamiyesinde Bl. Komutanı tarafından yapılan kontrolde sorulduğunda bavulsuz olarak izne gideceğini açıkladığı, nizamiyeden ayrıldıktan sonra askeri gazinodaki bavulunu alarak şehirlerarası otobüsle yola çıktığı, gidiş yolu üzerinde K.Maraş Otogarında inzibatlar tarafından bavulu arandığında çanta içinde 1 adet As. İz. kordon ve kolluğu, 2 adet parka, 1 takım yazlık elbise, 1 takım kışlık elbise, 1 adet yazlık ve 1 adet kışlık kep, 2 çift kışlık bot, 1 adet eldiven, 1 takım kışlık fanila, 1 adet palaska ve 1 adet askeri çanta bulunduğu maddi vakıa olarak sabit görülmüştür.

Sanıkta ele geçen bu malzemeler nedeniyle 5’inci Zh. Tugay K.lığı Askeri Savcılığının 17.09.2001 tarih ve 2001/1031 sayılı iddianamesiyle, askerlik hizmeti süresince kullanmak üzere kendisine tevdi ve emanet edilmiş olan malzemeleri kendi menfaatine Birlik K.lığının bilgisi dışında gizlice kışla dışına çıkarıp memleketine götürürken yakalanmak suretiyle zimmet suçunu işlediği ileri sürülerek açılan kamu davasında, Askeri Mahkemenin eylemin zimmet suçunu oluşturmayıp askeri eşyanın izine gidilirken beraberinde götürülmeyeceğine ilişkin emre aykırı hareket etmek suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluştuğunun kabulüyle tesis olunan mahkumiyet hükmünün sanık ve sanık aleyhine Askeri Savcı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay 1’inci Dairesinin 27.11.2002 tarih ve 2002/1082-1073 sayılı ilâmıyla Mahkemenin mal edinme kastı ile hareket edilmediği için eylemin zimmet niteliğinde olmadığına ilişkin gerekçesinin isabetli olduğu, ancak iddianamede sanığın hizmet emrini hiç yapmamak şeklindeki eyleminden dolayı dava açılmamış olduğu, unsurları itibariyle oluşmayan zimmet suçundan dolayı beraat kararı tesis edilmesi gerekirken, dava açılmayan fiil hakkında mahkemenin kendiliğinden karar veremeyeceği kuralına aykırı olarak Askeri Mahkemece emre itaatsizlikte ısrar suçundan dolayı tesis edilen mahkumiyet hükmünün 353 sayılı Kanunun 165’inci maddesine aykırılık yönünden bozulmasına karar verilip bu karara Askeri Yargıtay Başsavcılığının itirazı üzerine, Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 26.12.2002 tarih ve 2002/106-106 sayılı ilâmıyla emre itaatsizlikte ısrar isnadıyla ilgili olarak açılmış dava bulunmadığı belirtilerek itirazın reddine karar verilmesinin ardından, 5’inci Zh. Tug. K.lığı Askeri Mahkemesinin 18.07.2003 tarih ve 2003/1163-813 sayılı hükmü ile unsurları itibarıyla oluşmayan zimmet suçundan dolayı sanığın beraatına ve emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği hususunda delil ve emare bulunduğundan suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, sözü edilen beraat kararının kesin hüküm hâlini aldığı, anlaşılmaktadır. Açıklanan bu durum itibarıyla, Adli Müşavirin temyiz nedeni olarak ileri sürdüğü hususlar daha önceki yargılamanın konusu olup kesin hükümle sonuçlandığından, Adli Müşavirin temyiz nedenlerinin reddine karar verilmiştir. Öte yandan, temyize konu gerekçeli hükümde yukarda açıklanan dava aşamaları hakkında hiçbir açıklama bulunmayıp, gerekçenin kamunun bilgilenmesine, tarafların ikna olmalarına ve özellikle adil yargılanma ilkesine uygun ve elverişli olacak şekilde yazılmamış olması tenkiti mucip bulunmuştur.

Askeri Mahkemenin suç duyurusu üzerine açılan kamu davası sonunda tesis olunan emre itaatsizlikte ısrar suçuna ilişkin mahkumiyet hükmü irdelendiğinde,

Sanığa 08.09.2000 tarihinde Kilis İl J.Kh. Srv. Bölük Komutanınca hazırlanmış Uyulması Gereken Hususlar Emrinin imzası karşılığı tebliğ edildiği, bu emrin 61’inci maddesinde garnizon dışında üniforma giymenin, yanında askeri üniforma ve malzeme bulundurmanın yasak olduğunun açıklandığı, yine aynı emrin 113’üncü maddesinde izne gidilirken askeri elbise ve askeri malzemenin teslim edileceğinin belirtildiği, buna rağmen sanığın izine giderken yukarda cins ve miktarı belirtilen gerek eğitim birliğinde gerek muvazzaflık hizmetini yaptığı Birliğinde kendisine istihkak olarak verilmiş askeri malzemeleri yanında götürerek emre aykırı hareket ettiği anlaşılmaktadır.

Askeri Ceza Kanunun 87/1’inci maddesinin birinci cümlesinde yazılı emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşabilmesi için, amir tarafından verilmiş bir emrin bulunması, emrin konusunun hizmete ilişkin olması, bu hizmet emrinin suçun faili olan ast yönünden özelleştirilerek somut hale getirilmesi ve fail astın emre itaatsizlikte ısrar kastıyla hareket ederek emri hiç yapmaması gerekmektedir. Dava konusu olayda izne gidilse dahi askeri malzemenin birlik dışına çıkarılmamasını öngören emrin, askeri birliğin emniyeti, güvenlik ve genel disiplin konuları esas alınarak bu konularda doğabilecek zaaf ve tehlikeleri önlemek amacıyla verildiği, düzenleniş şekli ve amacı dikkate alındığında, bu emrin askeri hizmete ilişkin olduğunda ve sanığa yöntemine uygun olarak tebliğ edilip somut hale getirildiğinde kuşku bulunmamaktadır.

Bu suretle sanığın kendisine tebliğ olunarak malum ve muayyen hale getirilmiş hizmet emrini hiç yapmayarak 4551 sayılı Kanunla değişik ASCK’nın 87’nci maddesinin 1’inci fıkrasının birinci cümlesinde yazılı tanıma uygun fiili suç kastıyla hareket ederek yapmak suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği sabit olup, Mahkemece yerinde ve uygun gerekçelerle savunmaya itibar olunmayarak suçun sübutunu kabul ve vasfını tayinde, asgari hadden ceza tayininde bir isabetsizlik görülmediğinden sanığın temyizinin reddi ile mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Adli Müşavir ve sanığın yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin 353 sayılı Kanunun 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE,

Usul ve esas yönünden Kanuna uygun bulunan mahkumiyet hükmünün ONANMASINA,

Tebliğnameye uygun olarak, 29.03.2006 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy