Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/563 Esas 2006/553 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 563
Karar No: 2006 / 553
Karar Tarihi: 29.03.2006

(1632 S. K. m. 63) (765 S. K. m. 59) (647 S. K. m. 4, 5) (5252 S. K. m. 5) (353 S. K. m. 217, 220, 221)

Bakaya suçundan sanık Yd.Sb.Ad.Adayı Burhan ÖZGÜNAYDIN hakkında 3 üncü Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen 18.5.2005 gün ve 2005/77-92 sayılı mahkumiyete ilişkin hükmün sanık müdafii tarafından yasal süresi içinde sebep gösterilerek temyiz edilmesi üzerine dava dosyası Askeri Yargıtay Başsavcılığının 20.03.2006 gün ve 2006/1775 sayılı tebliğnamesi ekinde hükmün düzeltilerek onanması görüşü ile Dairemize gönderilmekle incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece; Sanığın 01.12.2003 - 12.02.2004 tarihleri arasında kendiliğinden başvurmakla sona eren Bakaya suçunu işlediği sabit kabul edilerek, eylemine uyan ASCK’nın 63/1-A maddesinin (üç ay içinde gelenler) cümlesi, TCK’nın 59/2 ve 647 Sayılı Kanunun 4’ncü maddeleri uyarınca 825 YTL. ağır para cezası ile cezalandırılmasına, verilen ağır para cezasının 647 Sayılı Kanunun 5’nci maddesi uyarınca aylık, 10 eşit taksit halinde sanıktan tahsiline, taksitlerden birinin ödenmemesi halinde geriye kalan miktarın, yasal gecikme faizi ile alınmasına karar verilmiştir.

Sanık müdafii, anılan hükmü; Yeni Türk Ceza Kanunu’nun yürürlüğe girmesi beklenmeden hüküm kurulmasının isabetli olmadığı, sanığın mazeretlerinin yeterince araştırılmadığı, sanığın kardeşlerinin ailesine bakabilecek durumda olduğunun kabulünün varsayım olarak değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz etmiştir.

Tebliğnamede hükmün düzeltilerek onanması yönünde görüş bildirilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; 1999/4’ncü grup yedek subay aday adayı olarak askerliğine karar alınan sanığın, grubu itibariyle celbe tabi kılındığı Mart 2000 celbinden Aralık 2003 celbine kadar geçen dönemdeki tüm celplere icabet etmediği, bu nedenlerle hakkında adli soruşturmalar yapılıp, kararlar verildiği; halen süren yargılamaları olduğunun da anlaşıldığı (Dz.1); bu suretle TRT duyuruları uyarınca Aralık 2003 celbinde askere sevkini gerçekleştirmesi gereken sanığın; bu celbe de icabet etmediği, 12.02.2004 tarihinde kendiliğinden Üsküdar Askerlik Şubesine müracaat ettiği ana dek bakaya kaldığı, sanığın annesinin 08.11.2003 tarihinde düşme sonucu bileğini kırıp tedavi gördüğü, babasının ise psikolojik tedavi gördüğü, sanığın anne ve babasının rahatsızlığına ilişkin olarak ileri sürdüğü mazeretlerin araştırıldığı ve askerlik hizmetine tercih edilebilecek nitelikte mazeretler olarak görülmeyerek mahkumiyetine karar verildiği görülmektedir.

Sanığın anne ve babasına bakabilecek başkaca aile efradı bulunması (Dz.22) ve yaşamlarına sanığın yardımı olmaksızın (Dz.36) devam edebildiklerinin yaptırılan tahkikat sonucu anlaşılması karşısında; sanığın yasal bir özüre sahip olmadığı belirlendiğinden, sanık müdafiinin bu yöndeki temyiz nedenleri kabule değer görülmediği gibi, 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe gireceği tarihe kadar duruşmaların durdurulması gerektiğine ilişkin temyiz nedeni de yerinde bulunmamıştır.

Bu itibarla, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde usul, sübut, vasıf ve takdir yönlerinden bir isabetsizlik görülmemiş,

Ancak, 5252 sayılı Kanunun 5 nci maddesi ile kanunlarda öngörülen para cezalarının adli para cezasına dönüştürülmesine rağmen sonuç para cezasının ağır para cezası olarak belirlenmesi ve 01.06.2006 tarihinden itibaren yürürlükten kalkmış olan gecikme zammına hükmedilmesinde isabet görülmediğinden, hüküm uygulamadaki bu hatalardan dolayı bozulmuş, ancak bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 353 sayılı Kanunun 220/2-J maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin 353 sayılı Kanunun 217/2 nci maddesi uyarınca REDDİNE,

Sanık hakkında bakaya suçundan dolayı tesis olunan mahkumiyet hükmünün; adli para cezası yerine ağır para cezasına ve gecikme zammına hükmolunmasındaki kanuna aykırılık yönünden 353 sayılı Kanunun 221/1 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA;

Ancak; bozma sebebi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 353 sayılı Kanunun 220/2-J maddesi uyarınca, mahkumiyet hükmünün para cezasının tayinine ilişkin cümlesinin 825 YTL. adli para cezası ile cezalandırılması olarak ve keza ödenmeyen para cezasına gecikme zammı uygulanmasına ilişkin cümlenin hükümden çıkarılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA;

Tebliğnameye uygun olarak, 29.03.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy