Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/560 Esas 2006/550 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 560
Karar No: 2006 / 550
Karar Tarihi: 29.03.2006

(1632 S. K. m. 66, 73) (765 S. K. m. 59)

İzin tecavüzü suçundan sanık Terhisli Top. Er Mehmet ÇARBOĞA hakkındaki 2 nci Kolordu K.lığı Askeri Mahkemesinin 7.12.2004 tarih ve 2004/546-886 sayılı mahkûmiyet hükmünün sanık tarafından yasal sürede temyizi üzerine, Başsavcılığın 20 Mart 2006 tarih ve 2006/1770 sayılı hükmün onanması görüşünü içeren tebliğnamesi ekinde gelen dava dosyası incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Sanığın 30.11.2002-11.12.2002 tarihleri arasındaki izin tecavüzü suçu nedeniyle beş ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair hüküm, Askeri Yargıtay 1 inci Dairesince noksan soruşturma yönünden bozulmuş (Dz.37), bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, Askeri Mahkemece;

Sanığın 30.11.2002-11.12.2002 tarihleri arasında temadi eden kendiliğinden dönmekle son bulan izin tecavüzü suçunu işlediği sabit görülerek, ASCK’nın 66/1-b, 73 ve TCK’nın 59/2 nci maddeleri gereğince beş ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, yasal imkansızlık nedeniyle cezanın para cezasına çevrilmesine ve ertelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir (Dz.89).

Sanık hükmü süresinde; izin esnasında verilen istirahat süresinin izne dahil edileceğini düşündüğü ve okuma yazma bilmediği için kendisine verilen emirler doğrultusunda hareket ettiğini ileri sürerek temyiz etmiştir (Dz.97, 100).

Tebliğnamede ise, yasaya uygun olan mahkûmiyet hükmünün onanması yönünde görüş bildirilmiştir.

Yapılan incelemede;

Dosyadaki mevcut delillerden; sanığın 14.11.2002 tarihinde altı günü yol süresi olmak üzere toplam on altı gün süreyle kanuni izne gönderildiği, izin süresi sonunda en geç 30.11.2002 günü birliğine katılması gerekirken izin süresini geçirdiği ve 11.12.2002 tarihinde kıta’sına katıldığı izin esnasında rahatsızlanarak 19.11.2002 tarihinde on gün istirahatı uygun görülmüş ise de, istirahatının izin süresi sona ermeden önce 28.11.2002 tarihinde sona erdiği, böylece sanığın 30.11.2002-11.12.2002 tarihleri arasında temadi eden altı hafta içinde kendiliğinden dönmekle son bulan izin tecavüzü suçunu işlediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

Sanık aşamalardaki sorgu ve savunmalarında; izinde iken rahatsızlanması üzerine on gün istirahat verildiğini, kendisine bu istirahat süresinin izne dahil olduğunun söylendiğini, cahil olması nedeniyle kendisine söylenenler doğrultusunda hareket ettiğini, suç kastı bulunmadığını beyan etmiştir. Mahkemece yapılan araştırmalar sonunda sanığın savunmalarının gerçeği yansıtmadığı anlaşılmış olup, beyanlarına itibar edilmemesinde isabet bulunmaktadır. Öte yandan bir an için sanığın, aldığı raporun mahiyetini anlayamayacak derecede cahil olduğu ve kendisine söylenenler doğrultusunda hareket ettiği düşünülse dahi, sanığa izin süresi içerisinde aldığı istirahatı, izin sona erdikten sonra kullanacağına dair yetkili ve rütbeli bir kişi/makam tarafından bir açıklama yapılmış olması söz konusu olamayacağı gibi, tanık olarak dinlenen Bölük Komutanı ile revirde görevli Astsubay, sanığın bu beyanlarını doğrulamamakta olduğundan (Dz.64, 83, 88), sanığın cezadan kurtulmak maksadıyla bu yönde savunma yaptığı değerlendirilmekle, Mahkemece kurulan mahkûmiyet hükmünde bir isabetsizlik ve kanuna aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu itibarla, sanığın işlediği izin tecavüzü suçundan haklı ve inandırıcı gerekçelerle Kanunun öngördüğü cezanın alt sınırının esas alınarak cezalandırılması, gerekli kanuni ve takdiri indirimin uygulanması, sırf askeri suç niteliğindeki izin tecavüzü suçundan ötürü verilen hapis cezasının paraya çevrilmemesi ve ertelenmemesi suretiyle kurulan hükümde usul, sübut, vasıf, takdir ve uygulama yönlerinden yasaya aykırılık bulunmadığından, hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Sonuç ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin, 353 sayılı Kanunun 217/2 nci maddesi gereğince REDDİNE;

Usul ve esas yönlerinden yasaya uygun bulunan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA;

Tebliğnamedeki görüş doğrultusunda, 29.03.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy