Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/552 Esas 2006/542 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 552
Karar No: 2006 / 542
Karar Tarihi: 29.03.2006

(1632 S. K. m. 47, 87, Ek m. 8) (765 S. K. m. 59)

Emre itaatsizlikte ısrar suçundan sanık Hv. İs. Er Salim LEFKUR hakkında 1’inci Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen 06.04.2005 gün ve 2005/74-53 esas ve karar sayılı mahkumiyete ilişkin hükmün, sanık tarafından süresinde sebep gösterilerek temyiz edilmesi üzerine, dava dosyası Askeri Yargıtay Başsavcılığının hükmün onanması görüşünü içeren 20.03.2006 gün ve 2006/1745 sayılı tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilmekle incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece; sanığın, 20.10.2003 tarihinde emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 87/1’inci maddesinin ikinci cümlesi ve 765 sayılı TCK’nın 59/2’nci maddeleri gereğince iki ay on beş gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Bu hüküm, sanık tarafından, koğuş görevlisi olduğu ve koğuştan ayrılmaması gerektiği belirtilerek, askeri mahkemece dinlenen tanıkların kendisi aleyhine ve nöbetçi astsubayın lehine yanlı ifade verdiği, olay sırasında koğuşta bulunan başka erlerin olayın gerçek cereyan şekline ilişkin bilgi sahibi oldukları ileri sürülüp, isimleri de verilen bu askerlerin tanık olarak dinlenmeleri talep edilerek süresinde temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede, mahkumiyet hükmünün onanması görüş ve düşüncesi bildirilmiştir.

Yapılan incelemede; olay günü mutfak nöbetçi subayı olarak görevli olan Astsb.Kd.Çvş. Muammer AKBULUT’un, sabah kalk saatinde eratın büyük kısmının henüz koğuşta yatmakta olduğunu tespit ederek eratı kaldırıp kahvaltıya iştiraklerini sağlamak üzere koğuşa geldiği, eratı uyandırıp koğuşu terk etmeleri için emir verdiği, bu sırada sanığın da koğuşta bulunduğu, sanığın yavaş hareket ettiğini gören nöbetçi astsubayın, koğuştan dışarı çıkması için sanığa da emir verdiği, ancak sanığın, bu emir üzerine nöbetçi astsubaya sen beni dışarı çıkaramazsın, ben terliyim, nöbetçi subayı çağır gelsin beni dışarı o çıkarsın dediği ve böylece, koğuşu terk etmesine yönelik hizmet emrini ifadan söz ve fiil ile imtina etmek suretiyle atılı suçu işlediği dosyada mevcut delillerden açıkça anlaşılmaktadır.

Her ne kadar, sanık savunmalarında, nöbetçi astsubayın kendisine yatak kıyafeti ile koğuşu terk etmesi için emir verdiğini, hasta ve terli olduğu için bu emrin gereğini yapmayıp nöbetçi subay ile görüşmek talebinde bulunduğunu ifade ederek suçlamayı reddetmiş ve temyiz dilekçesinde, olay sırasında koğuşta bulunan başka erlerin olayın gerçek cereyan şekline ilişkin bilgi sahibi olduklarını ileri sürüp, isimlerini de vererek bu askerlerin tanık olarak dinlenmelerini talep etmekte ise de; yargılama aşamalarında duruşmalara katılan ve tanık beyanlarına karşı diyeceği sorulan sanığın, aşamalarda tanık beyanlarına itiraz etmediği gibi, mahkemece tensip kılınan tanıklar dışındaki eratın tanık olarak dinlenmesi yönünde bir talebinin de bulunmadığı görülmektedir. Öte yandan, hazırlık aşamasında Askeri Savcı tarafından dinlenen sanık ifadesinde, nöbetçi astsubayın kendisini dövdüğünü ve bu durumu Özcan EZGİNER’in gördüğünü belirtmektedir. Sanığın beyanı üzerine hazırlık soruşturması sırasında Askeri Savcı ve yargılama sırasında Askeri Mahkemece istinabe suretiyle dinlenen tanık Özcan EZGİNER’in ifadesinde sanığı doğrulamadığı ve sanığın nöbetçi astsubayın emrine karşılık olarak çıkmıyorum diye karşılık verdiğini belirttiği görülmektedir. Ayrıca, Askeri Mahkemece, sanığın askerliğe elverişlilik hali ile ceza ehliyetine yönelik kuşku da psikiyatri uzmanı bilirkişi dinlenilmek suretiyle giderilmiştir.

Bu nedenle, sanığın 20.10.2003 tarihinde emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediğini kabul eden Askeri Mahkemece, karar yerinde gösterilen haklı ve inandırıcı gerekçelerle yazılı olduğu şekilde sanık hakkında alt sınırdan ceza tayin edilip, takdiri hafifletici neden göz önünde bulundurularak cezasında gerekli indirim yapılmak suretiyle neticeten iki ay on beş gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesinde, ASCK'nın 47/A maddesi gereğince cezanın ertelenmesinin ve keza ASCK'nın EK-8’inci maddesi gereğince paraya çevrilmesinin yasal olarak mümkün olmaması nedeniyle kurulan hükümde; usul, sübut, vasıf, takdir ve uygulama açısından yasaya aykırı bir durum bulunmadığından, sanığın yerinde görülmeyen temyizinin reddi ile mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.

SONUÇ VE KARAR: Açıklanan nedenlerle;

Sanığın kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin 353 sayılı Kanunun 217/2’nci maddesi uyarınca REDDİNE,

Usul ve esas yönlerinden kanuna uygun bulunan mahkumiyet hükmünün ONANMASINA,

Tebliğnameye uygun olarak, 29.03.2006 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy