Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/501 Esas 2006/521 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 501
Karar No: 2006 / 521
Karar Tarihi: 29.03.2006

(1632 S. K. m. 85) (765 S. K. m. 51, 59) (5237 S. K. m. 29)

Hizmete müteallik bir muameleden dolayı üste hakaret suçundan sanık P.Er Emrah AÇIKGÖZ hakkında 6’ncı Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen 26.04.2005 gün ve 2005/2489-295 esas ve karar sayılı mahkumiyete ilişkin hükmün, sanık tarafından süresinde sebep gösterilmeksizin temyiz edilmesi üzerine, dava dosyası Askeri Yargıtay Başsavcılığının hükmün esastan bozulması görüşünü içeren 08.03.2006 gün ve 2006/1564 sayılı tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilmekle incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece; sanığın, 05.11.2004 tarihinde hizmete müteallik bir muameleden dolayı üste hakaret suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 85/1’inci maddesinin az vahim hal cümlesi, 765 sayılı TCK’nın 51/1 ve 59/2’nci maddeleri gereğince üç ay yirmi iki gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Bu hüküm, sanık tarafından, sebep gösterilmeksizin süresinde temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede, somut olayda, sadece mağdur beyanları ile hükme varmak mümkün olmadığından, sanığın delil yetersizliğinden beraetine karar verilmesi yerine mahkumiyetine karar verilmiş olmasının esastan bozmayı gerektirdiği belirtilerek, hükmün esastan bozulması yönünde görüş ve düşünce bildirilmiştir.

Yapılan incelemede; sanığın 05.11.2004 günü 04.00-06.00 saatleri arasında 4 No.lu tel çit nöbetçisi olduğu (Dz.2), 02.00-04.00 saatleri arasında değiştirici onbaşı olan P.Çvş. Muhittin KİRAZLI’nın saat 03.10’da sanığın yanına giderek kendisini kaldırdığı, sanığın gözlerini açtığı, ancak kalkmadığı için Muhittin KİRAZLI’nın saat 03.15 sıralarında sanığı tekrar kaldırdığı, hazırlanması için onbeş dakikası kaldığını belirttiği, koğuştan ayrıldığı, saat 03.20’de sanığı tekrar kaldırdığında, sanığın saatin erken olduğunu söyleyerek kalkmak istememesi üzerine, Muhittin KİRAZLI’nın sanığa hazırlanmak için on dakikasının kaldığını söylediği, bunun üzerine sanığın sinirlenerek kalkmıyorum lan siktir git dediği, maddi vakıa olarak belirlenmiştir.

Olayda her ne kadar, görgü tanığı bulunmamakta (Dz.25-26) ve tek sübut delilinin mağdur tanığın beyanı (Dz.25) olduğu görülmekte ise de, sanığın hazır bulunduğu duruşmada, sanıktan sonra dinlenen mağdur tanığın, sanığın kendisine kalkmıyorum lan, siktir git ve sonrasında yine lan diyerek hitap ettiğini ifade etmesi üzerine, sanıktan mağdurun bu beyanlarına karşı diyecekleri sorulduğunda, sanığın bir diyeceğim yoktur, tanık doğruyu söylüyor şeklinde mahkeme huzurunda beyanda bulunmuştur (Dz.26). Böylelikle, sanık da sarf ettiği sözleri mahkeme huzurunda tekrarlamamakla birlikte, mağdur tanığın doğru söylediğini ifade etmek suretiyle hakaret içeren sözleri sarfettiğini kabul etmiştir. Öte yandan, mağdurun sanığa suç isnadında bulunmasını gerektiren, dava dosyasına yansıyan hiçbir bilgi ve delil de bulunmamaktadır. Bu itibarla, sübutun şüpheli kaldığına yönelik tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.

Diğer taraftan, sanığın sorgusu sırasında mağdurun kendisine sarf ettiğini belirttiği ve her türlü şüpheden uzak şekilde aksi kanıtlanamayan lan şeklindeki sözün, Askeri Mahkemece, sanık lehine yorumlanarak, suçun tahrik altında işlendiğinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmiş,

Ancak, hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 29’uncu maddesinde, hafif-ağır tahrik ayırımına yer verilmemiş ve haksız tahrik halinde cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadar indirilmesine olanak sağlanmıştır. Sanığın lehine olan bu durumun, Askeri Mahkemece yeniden değerlendirilmesine olanak sağlanması bakımından hükmün uygulama yönünden bozulması gerekmiştir.

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanunun 221/1’inci maddesi gereğince mahkumiyet hükmünün lehe kanun uygulaması yönünden BOZULMASINA,

Tebliğnameye sebepte farklı ve sonuçta uygun olarak, 29.03.2006 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy