Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2023/1819 Esas 2023/1052 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/1819
Karar No: 2023/1052
Karar Tarihi: 10.05.2023

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2023
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Alım Satım)
KARAR TARİHİ: 10/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2023

Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/02/2023 tarih ve ... Esas ...Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin .... esas sayılı dava dosyasında verdiği dava dilekçesinde özetle; dava türlerinin 6100 sayılı HMK'nun 105 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini, 2004 sayılı İİK'nın 72.maddesi uyarınca borçlunun, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabildiğini, davalı şirketin ihtarnameye konu alacağının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, geçersiz olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete 540.390,31.-USD borcunun bulunmadığını, taraflar arasında 27/03/2020 tarihli rödovans sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre 101.9 hektarlık ruhsat alanın 20.32 hektarlık lokal alanın rödovansçı sıfatı ile müvekkil şirkete bırakıldığını, sözleşmenin 10/07/2020 tarih, ... esas sayılı bakanlık oluruna istinaden 10/07/2020 tarihinde maden siciline şerh edildiğini, müvekkil şirketin sözleşmeye dayanarak maden sahasında örnek ve modern bir mermer işletme tesisi kurduğunu, davalı şirket tarafından İstanbul'da bir kamu binasının dış cephe mermer örme projesi ihalesine girileceği gerekçe gösterilerek müvekkil şirket ile mermer alım satımına ilişkin bir sözleşme yapılması talebinde bulunulduğunu, müvekkil Şirket'in rödovansçı sıfatıyla işlettiği maden ruhsat sahasından çıkartılan limestone mermerin, bu projede kullanılacakmış gibi gösterilmesi ve ihalenin kazanılmasına katkı sunacağı düşüncesiyle bir satış ilişkisi gösterilmek istendiğini, taraflar arasında bu sebeple 04/05/2021 tarihli Blok Mermer Alım Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin anılan sözleşmeyi davalı şirket ile aralarındaki rödovans ilişkisi ve ticari faaliyetlere güvenerek imzaladığını, anılan sözleşmenin maktu nitelikte olduğunu, tarafların hak ve yükümlülüklerinin açık bir şekilde belirtilmediğini, davalı şirket tarafından şirket kaşesi basılmadan imza atıldığını, sözleşmeye göre müvekkili şirketin davalı şirkete 90 gün içerisinde 3.000 ton A kalite blok mermer teslim edeceği, ancak mermer teslim borcunun vadesinin belirtilmediğini, davalı şirketin ise müvekkil şirkete 24/05/2021 tarihine kadar 500.000.-USD ödeme yapacağı kalan 40.000.-USD ve KDV'nin mal teslimatı tamamlandığından sonra ödeneceği, müvekkil şirketin herhangi bir blok mermer satmayacağı ve herhangi bir ödeme almayacağı inancı ile yalnızca yapılan olan ihaleye katkı sunmak amacı ile 04/05/2021 tarihli sözleşmeyi imzaladığını, sözleşme hükümleri gereğince davalı şirketin 24/05/2021 tarihinde 500.000.-USD'nin çekilmesi için bankadaki kendi hesaplarına talimat verdiğini, ödemenin müvekkil şirket adına ahzu kabz yetkisini kullanmaya yetkili olmayan şirket şoförü .... tarafından davalı şirketin talimatına istinaden çekildiğini, daha sonra davalı şirketin muhasebecisi ....e verdiğini, daha sonra şirketin farklı bankalarda bulunan hesaplarına aktarıldığını, yapılan işlemlerin usulsüz olduğunu, sözleşmeye göre müvekkilinin mermer teslim borcunun ne zaman muaccel olacağının belirtilmediğini, bu durumda teslim borcu bakımından belirsiz vade söz konusu olduğunu, müvekkilinin mermer teslimini yapacağı tarihin belirlenmediğinden temerrüde düşmesi için davalı şirket tarafından ihtarname çekilmesi gerektiğini, davalı tarafından müvekkiline Antalya 17. Noterliği'nin 16/08/2021 tarihli ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cari hesaptan kaynaklı 540.390,31.-USD tutarındaki alacağın 06.08.2021 tarihine kadar ödenmesi gerektiği halde ödenmediğini iddia etmiş ise de, söz konusu tutarın ödenmesi yönünde kötü niyetli olarak ihtar çekildiğini, söz konusu ihtarın TBK'nın 117. maddesi anlamında müvekkili temerrüde düşürecek niteliğe haiz olmadığını, ihtarın müvekkil şirket'in mermer teslim borcunun ifa edilmesine ilişkin olmadığını, müvekkili şirket tarafından Kadıköy 32. Noterliği'nin 25/08/2021 tarihli ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile anılan ihtarnameye cevap verildiğini, davalı şirketin söz konusu iddiaları ve taleplerinin hiçbir somut dayanağının bulunmadığını, müvekkil şirket'in ihtarnamede belirtilen cari hesap kaynaklı 540.390,31.-USD tutarında bir borcunun veya başkaca herhangi bir borcunun bulunmadığının ihtar edildiğini belirterek davanın kabulü ile müvekkil şirketin davalı şirkete 540.390,41.-USD tutarında borcu olmadığının tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin ibraz ettiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin de mermer ticari yaptığını, davacının iddialarının kurgu olduğunu, ruhsat sahasından çıkarılacak limeston mermerinin kullanılacakmış gibi gösterilmesi, ihalenin kazanılacağına katkı sağlaması; böyle bir ihale var ise kazanılması halinde, ihaleyi alan mal tedarik sözleşmelerini yapacağı, yoksa proforma faturanın yeterli olduğunu, müvekkilinin ihaleye girmek için alım satım sözleşmesine ihtiyacı olmadığını, rödovans sözleşmesinin ruhsat sahibi tarafı olduğunu, davacının ruhsattan çıkan mermerin %18'ini ödeyecek kiracısı olduğunu, sözleşmeye göre %18 rödovans bedelinin, ruhsat sahasından üretilen doğal taş üzerinden davalının seçimlik hakkı olduğunu, sözleşmenin sicile şerhli olduğunu, üçüncü şahıslar için güvence olduğunu, bu sebeple alım sözleşmesine ihtiyacı olmadığını, müvekkilinin ise yeni kurduğu fabrikada satın aldığı blok mermerleri işleyerek satma düşüncesi ile böyle bir bağlantıya girdiğini, davacı tarafın yetkisi olduğunu bildirdiği parayı şirket adına alacak işçisinin paranın ödendiği günde kendi telefonundan işe giriş bildirgesi, ücret bordrosunun müvekkil şirkete gönderdiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, alım sözleşmesinin 04/05/2020 tarihinde kurulduğunu, sözleşmeden 20 gün sonra 24/05/2021 tarihinde davacının yetkilendirdiği çalışanının Demre'den Antalya'ya sözleşmede belirtilen 500.000.-USD'nin tahsiline geldiğini, ve sunulan dekonttaki gibi şirket adına tahsilatının yapıldığını, sözleşmede mal teslim borcunun vadesinin belirtilmediği beyan edilmiş ise de; sözleşmenin "c" maddesinde "mal tesliminin 90 gün içerisinde 3.000 ton A kalite blok mermer teslim edilecektir" ibaresinin mevcut olduğunu, davacı tarafın Antalya 2. İdare Mahkemesine .... esas sayılı davası ile rödovans sözleşmesinin feshinin sahte olduğu iddiası ile dava açtığını, davacının açtığı davasında fesihnamenin başkaca belgeler arasında hile ile imzalatıldığı, tarih ve farklı kalemler kullanılarak sahte belge oluşturulduğunu, belgedeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmesine rağmen okumadan imzaladığı gibi uydurma iddialar öne sürdüğünü, davacının okuma yazma bilmemesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın düşük fatura göstererek vergi kaçırdığını, davacı tarafın 25/08/2021 tarihli ihtarında 540.390,31.-USD talebin somut dayanağı olmadığını, ihtarnamede belirtilen iddia edilen borcun bulunmadığının belirtildiğini, resmiyetten kaçırılan faturalar ile kaçırdığı rödovans bedeli için 09/08/2021 tarihli belge ile 678.515.-USD borcunu ikrar eden el yazılı belge verdiğini, davacının talebi üzerine karşılıklı fesihname yapıldığını, bu şekilde davalının mermer üretimi yapmasının imkansız hale geldiğinden 3.000 ton A kalite mermer blok teslimini yapamayacağı, sözleşmedeki mermer blokları davalı ruhsat sahibinden rödovans sözleşmesine istinaden ocaktan üreteceği mermer bloklarını A kalitesini satmayı taahhüt ettiğini, sözleşme fesih edilerek idare tarafından üretim faaliyetinin durdurulduğunu tarafların bildiğini, faaliyeti durdurulmuş olan ocaktan 3.000 ton mermer verilmesinin temerrüt ihtarı ile süre verilmesi, borcun ifasının sağlamasının mümkün olmayacağını, malın üretilmesinin imkansız olduğundan ödenen mermer bedelinin geri verilmesinin talep edildiğini, fesihten dolayı maden sicil kayıtlarından terkin talep edildiğini, rödovans sözleşmesinin maden sicilinden terkin edildiğini, davacı tarafın .... genel müdürlüğü aleyhine Rödovans şerhinin terkin edilmesi işleminin iptali için Antalya 2. İdare Mahkemesinin .... esasında iptal davası açtığını, davanın müvekkiline ihbar edilmesi üzerine müvekkilinin 06/09/2021 tarihinde müdahil olduğunu, mahkemenin yürütmenin durdurulmasına dair kararı üzerine .... Genel Müdürlüğünün 09.09.2021 tarih ..... sayılı yazıları ile sicil kayıtlarından terkin edilen rödövans sözleşmesinin tekrar şerh edildiğini, faaliyetlerin bu çerçevede yürütülmesinin taraflara bildirildiğini, davacı ocakta mermer üretimine bu tarih itibarı ile başladığını, mermer teslimindeki imkansızlık halinin ortadan kalktığını, davalıya alım satım sözleşmesinde belirtilen A kalite 3.000 ton mermer tesliminin yapabileceğini, müvekkil şirketin amacının 3.000 ton blok mermer almak olduğunu, bu konuda akde vefa gösterdiğini, mal teslim edilmesi halinde iş bu davanın konusuz kalacağını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 40.390,31.-USD rödovans bedeli ile ilgili faturalar tanzim edildiğini ve tarafların defterlerinde kayıtlarının yapıldığını, bu miktar üzerinden açılan davanın reddine karar verilmesini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA KONU KARAR: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE," karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi .... E. sayılı dosya kapsamında görülen 3 nolu celsede verilen 24.02.2023 tarihli duruşmasında " A-40.390,31.-USD Rödavans alacağı yönünden açılan davanın bu dosyadan tefrik edilerek yeni bir esasa kaydedilmesine, dosyanın bir suretinin çıkartılarak yargılamaya yeni esas üzerinden devamına" hükmü ile tefrik edilmişse de Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi ....8 E. sayılı dosyada tarafımızca menfi tespiti talep edilen 540.390,41 USD taraflar arasında akdedilen rödovans sözleşmesinden kaynaklanmadığını, davacı tarafından Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi .... E. dosyada verilen gerekçeli karar gereği tefrik edilen işbu dosyada da menfi tespit davasının dayanağı olan hukuki işlem taraflar arasında akdedilen rödovans sözleşmesine ilişkin olmadığını, müvekkili ..... davacı sıfatında olduğu Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi .... E. sayılı dosya davacı ile davalı arasında, müvekkili şirket herhangi bir blok mermer satmayacağı ve herhangi bir ödeme almayacağı inancıyla yalnızca yapılacak olan ihaleye katkı sunmak amacıyla imzalanan, 04.05.2021 tarihli Blok Mermer Alım Sözleşmesine ilişkin olduğunu, davaya konu sözleşmenin ''Blok Mermer Teslimi'' başlıklı C maddesine göre; Müvekkili Şirket, Davalı Şirket'e 90 gün içerisinde 3.000 TON A kalite blok mermer teslim edeceği belirtilse de Müvekkili Şirket'in mermer teslim borcunun vadesine ilişkin herhangi bir madde konulmadığını, davalı Şirket ise ''Sözleşme Bedeli ve Ödemeleri'' başlıklı D maddesine göre, Müvekkili Şirket'e 24.05.2021 tarihine kadar 500.000 USD ödeme yapacak olup kalan 40.000 USD ve KDV ise mal teslimatı tamamlandığından ödeneceğine ilişkin olup anılan sözleşme maktu nitelikte olduğunu, menfi tespit taleplerine konu işbu sözleşmede tarafların hak ve yükümlülükleri açık bir şekilde belirtilmemiş, hatta davalı Şirket tarafından şirket kaşesi basılmadan imza atıldığını, özetle davacı davalıyla akdettiği 04.05.2021 tarihli sözleşmeyi, davalıya herhangi bir blok mermer satmayacağı ve herhangi bir ödeme almayacağı inancıyla yalnızca yapılacak olan ihaleye katkı sunmak amacıyla imzaladığını,
Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ... E. sayılı dosyası ile tarafımızca açılan menfi tespit davasının konusu, davalı şirketin Müvekkili Şirket'e Antalya 17. Noterliği'nin 16.08.2021 tarihli ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesinde belirttiği 540.390,31 USD tutarına ilişkin Blok Mermer Alım Satım Sözleşmesinden veya cari hesaptan kaynaklı herhangi bir borcun olmadığına yönelik olduğunu, tefrik edilerek görevsizlik kararı verilen Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ... E. .... K. sayılı dosyada davacı müvekkilin, davalı şirkete 40.390,31 USD tutarında herhangi bir borcu olmadığına yönelik olup söz konusu tutara ilişkin menfi tespit istemi taraflar arasındaki rödovans ilişkisine dayanmadığını, kaldı ki, dava konusunun aynı nedene dayandığı Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi .... E. sayılı dosyasında mahkemece herhangi bir görevsizlik kararı vermemiş, aksine yerel mahkemece hüküm tesis edildiğini belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddi kararı verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.
Dava şartlarının neler olduğu HMK'nın 114. maddesinde belirtilmiş olup, anılan düzenlemenin 1. bendinin (c) alt bendinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, bir dava ancak görevli mahkemece incelenebilir. Mahkeme her şeyden önce görevli olmalıdır. Görevsiz mahkemede açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekir (Pekcanıtez H./ Özekes M./ Akkan M./ Korkmaz H.T.: Pekcanıtez Usul Medeni Usul Hukuku, Cilt II, İstanbul 2017, s. 930).
HMK'nın 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerekmektedir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nın sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Bilindiği ve Yargıtay uygulamaları ile de işlerlik kazandığı üzere Rödovans Sözleşmeleri “ruhsat sahalarındaki madenlerin üretilerek değerlendirilmesi amacıyla üçüncü kişilere veya kuruluşlara tasarruf hakkı sağlamak üzere ruhsat sahasının tamamı ya da bir kısmı için ruhsat sahiplerinin bu kişilerle yapmış oldukları sözleşmeleri, … ifade eder”. Bu niteliği gereği rödovans sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda TBK'nun ürün ve hasılat kiralarına ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Bu bağlamda bu tür uyuşmazlıklarda 6100 sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4.maddesi nazara alındığında sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır,
Madencilik sektöründe çoğu zaman arama veya işletme ruhsatı alan gerçek veya tüzel kişiler bu ruhsatlarına göre faaliyette bulunmayıp ruhsat gereğince sahip oldukları haklarının tamamını veya bir bölümünü geçici bir süre için üçüncü kişilere devretmektedirler. Ruhsat sahibi olan madenci bu ruhsattaki işletme hakkını devretme karşılığında elde edilen cevher üzerinden veya dönemsel olarak kararlaştırılan maktu bir ücreti üçüncü kişiden almaktadır.Ruhsat sahibi ile geçici olarak maden işletme hakkını elde eden bu üçüncü kişi arasında yapılan bu sözleşme Maden işletme ruhsatı kiralama sözleşmesi olup madencilik sektöründe ve hukuksal uygulamadaki ismi ise Rödovans sözleşmesidir. İşletme hakkının üçüncü kişiye rodövans sözleşmesi ile devri halinde devralan kiracı haline gelmekle sahayı bu rödövans sözleşmesi koşullarına uygun olarak işletmek ve bunun karşılığı kiraya veren ruhsat sahibine rödovans bedelini ödemekle yükümlenmektedir.
.... sözleşmesi; ruhsatı alınan maden sahasının bir kısmı veya tamamı üzerindeki işletme hakkının, hak sahibi tarafından gerçek veya tüzel üçüncü kişilere geçici bir süre için tahsisini konu alan iki taraflı ürün kira sözleşmesi niteliğine sahiptir.
Yargıtayın istikrar kazanan uygulamasında (YHGK nun 11.10.2006 Tarih E.2006/11-617, K.2006/642, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 05.07.2017 Tarih E. ...., K.... sayılı kararlarında da belirtildiği gibi ); ... sözleşmesinin tarafları arasında çıkan uyuşmazlıklarda sözleşme hükümleriyle 3213 sayılı Maden Kanunun ilgili hükümleri ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 357 ve devamı maddelerinde düzenlenen ürün kirasına ilişkin hükümlerin bünyesine uygun düştüğü ölçüde uygulanacağı kabul edilmektedir. (Yargıtay 3. Hukuk dairesi 2019/2107 Esas 2019/4221 Karar sayılı ilamı)
Olayımıza gelince; davacının ... Mermer San. ve Tic. Ltd. Şti. davalının ise .... Mermer Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti olduğu, davacının dava dilekçesinde ihtarnamede belirtilen 540.390,41 USD tutarında borcunun olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası açtığı, dava dilekçesi ekindeki 16.08.2021 tarihli noter ihtarnamesi incelendiğinde davalının davacıya 540.390,31 USD cari hesaptan kaynaklı borcunun bulunduğu ve bunun 1 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği görülmüştür. Mahkemece yapılan yargılamanın 08.04.2022 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı vekilinin '' Cevap dilekçemizi tekrar ederiz, talep ettiğimiz 540.390,31.-USD cari hesap alacağımızdır, bunun 500.000.-USD'si bankadan havale ile gönderdiğimiz bedel, bakiyesi ise rödovans bedeli alacağıdır'' şeklinde beyanda bulunduğu ve mahkemenin ''Taraflar arasında 04/05/2021 tarihli mermer alım sözleşmesi imzalandığı, davalının 24/05/2021 tarihinde banka havalesi ile 500.000.-USD ödediği, tarafla arasında ayrıca rödovans sözleşmesinin de bulunduğu konularında anlaşma olduğu, fakat 04/05/2021 tarihli sözleşmenin gerçek bir satış sözleşmesi olup olmadığı, inançlı işlem mahiyetinde olup olmadığı, 500.000.-USD'nin geri iade edilip edilmediğ, ve yine 40.391,31.-USD rödovans bedeli alacağının olup olmadığı konularında uyuşmazlık bulunduğu anlaşıldı.'' şeklinde taraf vekillerinin de katılımı ve imzaları ile uyuşmazlık konusunu tespit ettiği anlaşılmaktadır.
Bunun yanı sıra 27.03.2020 tarihli rödovans sözleşmesi başlıklı sözleşme incelendiğinde; ruhsat sahibinin dosyamız davalısı, rödovansçının ise dosyamız davacısı olduğu, taraflar arasında 5 yıl süre ile Antalya Kale ilçesinde bulunan ve kordinatları yazılı olan madenin sözleşmenin 9. Maddesinde belirtilen rödovans payı karşılığında işletilmesine ilişkin rodövans sözleşmesi kurulduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki rodövans sözleşmesi, dava dilekçesi, davaya dayanak yapılan ihtarname ve cari hesap sözleşmesinde belirtilen 40.390,31 USD nin rödovans sözleşmesinden kaynaklandığına ilişkin davalı beyanı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğine; Ticaret Mahkemesince, 40.390,31 USD alacak yönünden tefrik edilen iş bu dava dosyasında alacağın rödovans sözleşmesinden kaynaklanması sebebi ile Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan bahisle verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereği reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/02/2023 tarih ve .... Esas - .... Karar sayılı hükmüne yönelik istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinafa ilişkin yapılan giderlerin istinaf kanun yoluna başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Kesin nitelikte verilen kararımızın taraflara tebliğinin yerel mahkemece yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK'nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.10/05/2023
......

Full & Egal Universal Law Academy