Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/422 Esas 2023/441 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/422
Karar No: 2023/441
Karar Tarihi: 31.03.2023

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 31/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/04/2023
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davacılar vekili ile davalılar ... vekili ile davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ...'in sürücüsü, davalı ...'in kayıtlı maliki ve davalı ... A.Ş.'nin trafik sigortacısı olduğu ... plaka sayılı aracın seyir halindeyken yolun karşısına geçmeye çalışan davacıların yakını ...'a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğinden bahisle, davacı eş ... için 6.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, davacı eş ... için 40.000,00 TL, davacı çocuk ... için 25.000,00 TL ve davacı çocuk ... için 25.000,00 TL manevi tazminatın 05/07/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ... 'den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı ... vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğu, ceza yargılaması sonucunda davacıların yakını olan yayanın asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, müvekkilinin kaza sonrası olay yerini terk etmediği ve ölenin yaşaması için elinden gelen tüm çabayı gösterdiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi sorumluluğunun işletenin kusuru, poliçe kapsamı ve limitiyle sınırlı olduğu, davacı tarafın dava açmadan önce müvekkili şirkete usulünce başvuru yapmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER :
Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin ... esas, .... karar sayılı dosyası, kusur raporu, sosyal ve ekonomik araştırma tutanakları, tanık beyanı, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davacıların yakını ...'ın ölümüyle sonuçlanan trafik kazasının gerçekleşmesinde davalı sürücü ...'in %15 oranında, ölen ...'ın ise %85 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafın sigorta şirketi ile anlaşmalarından dolayı maddi tazminat taleplerinden vazgeçtikleri gerekçesiyle, davacıların maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile davacı ... için 5.000,00 TL, davacı .... için 3.000,00 TL ve davacı ... için 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ...'den 05/07/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarınca kusur oranı dikkate alınarak manevi tazminat talep edildiği, trafik kazasının ölümle sonuçlanması nedeniyle hükmedilen manevi tazminat miktarlarının doğan zararları karşılamaktan uzak olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davalarının tam olarak kabulünü istemiştir.
Davalı ... vekili ile davalı ... ayrı ayrı verdikleri benzer istinaf dilekçelerinde özetle; davacı tarafın maddi tazminat talebinden feragat etmesi nedeniyle kendisini temsil ettiren ... lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği, maddi tazminat talebinden feragat edildiği halde 1.320,00 TL arabulucu ücretinden sorumlu tutulmalarının yerinde olmadığı, ayrıca birden fazla davalı olduğu halde bu ücretin hangi davalıdan tahsil edileceğinin açıkça yazılmadığı, trafik kazasının meydana gelmesinde davalı ...'in bir kusurunun bulunmadığı, kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmediği, ölenin kusur yoğunluğu itibariyle hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fazla olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı ölüm nedeni ile maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalanların aynı kanunun 53/3 maddesi gereğince maddi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. Yine aynı kanunun 56/2 maddesi gereğince ölüm halinde ölenin yakınları manevi tazminat isteyebilirler. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacıların eşi ve babaları olan ..., davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu yaşımını yitirmiştir. Davacı eş ... uğradığı maddi zarar ile manevi zararın, diğer davacılar ise uğradıkları manevi zararın tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davalarının kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili, davalı ... vekili ile davalı ... tarafından stinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/07/2020 gün ve ... esas, ... sayılı kararı ile davalı ...'in tali kusuruyla, davacıların yakını ...'ın taksirle ölümüne sebebiyet vermesi suçundan TCK'nın 85/1, 62, 50 ve 52.maddeleri gereğince 12.100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, bu karar Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin istinaf yasa yolu denetiminden geçerek 03/12/2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Kural olarak Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi gereğince ceza mahkemesince verilen kararlar hukuk hakimi bakımından bağlayıcı değildir. Ancak, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir, ceza mahkemesince fiilin hukuka aykırılığına yönelik kesinleşen maddi olgular hukuk hakimi bakımından da bağlayıcı olup, taraflar yönünden de kesin delil niteliği taşımaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17/09/2008 tarih, 2008/4/564 esas, 2008/536 karar).
1-Kesinleşen ceza mahkemesi kararıyla davalı ...'in haksız fiil işlediği ve haksız fiilin faili olduğunun sübut bulduğu, tazminat davasının bu haksız fiilden kaynaklandığı dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince davalı sürüye %15 kusur izafe edilmesinde dosya kapsamına aykırı bir yön görülmemiştir.
2-Davacı ..., davalı sigorta şirketi tarafından yargılama sırasında destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapılması nedeniyle maddi tazminat davasından feragat etmiştir. Yapılan feragat ödemeye dayalı olduğu ve davacının feragatinin hakkın özünden vazgeçme niteliğinde bulunmadığı gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi yerinde olmuştur.
3-İlk derece mahkemesi gerekçeli karar hüküm fıkrasının 1-d bendi gereğince arabulucu ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına karar verilmiştir. Kararda arabuluculuk ücretinin hangi davalıya yüklendiği, bu ücretten tüm davalıların sorumlu olup olmadıkları konusunda bir açıklık bulunmamaktadır.
Davacı tarafın maddi tazminat davasından feragat ettiği, davalı sigorta şirketinin yasa yolu başvurusunda bulunmadığı ve arabuluculuk görüşmelerinin davalı sigorta şirketi ile yapıldığı, dolayısıyla arabuluculuk ücretinin arabuluculuk görüşmesi yapılan taraflar üzerine yüklenmesi gerektiği dikkate alındığında, arabuluculuk ücretinin açıkça davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde üç davalı olduğu halde davalıdan tahsiline şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, haksız fiilin ölümle sonuçlanması, davalı araç sürücü ile davacıların yakını olan yayanın kusur oranları ve yukarıda açıklanan ilkeler dikkate alındığında davacı eş için hükmedilen 5.000,00 TL ile davacı çocuklar için hükmedilen 3.000,00'er TL manevi tazminat miktarı dosya kapsamına göre azdır. Belirtilen nedenler ve hak ve nesafet kuralları çerçevesinde dava dilekçesiyle talep edildiği üzere davacı eş ... için 40.000,00 TL, davacı çocuk ... için 25.000,00 TL ve davacı çocuk ... için 25.000,00 TL tazminat, davacıların manevi zararlarını karşılayacak miktardadır.
Dairemizin davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunun kabul gerekçesine göre, davalı ... vekili ile davalı ...'in manevi tazminat miktarına yönelen istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Hal böyle olunca; açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; davalı ... vekili ile ... 'in kusura, reddedilen maddi tazminat davası için vekalet ücretine ve manevi tazminat miktarlarına yönelen ve yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin 6100 Sayılı HMK'nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca esastan reddine, davacılar vekilinin manevi tazminat miktarlarına, davalı ... vekili ile ...'in arabuluculuk ücretine yönelen istinaf istemlerinin kabulüyle 6100 Sayılı HMK'nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi suretiyle; davacı ....'ın açtığı maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davacıların açtığı manevi tazminat davalarının kabulü ile davacı ... için 40.000,00 TL, davacı ... için 25.000,00 TL ve davacı ... için 25.000,00 TL manevi tazminatın 05/07/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen tahsiline, davadan önce sonuçsuz kalan arabuluculuk süreci için 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı ... A.Ş.'den alınarak Hazineye verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı ... vekili ile ... 'in kusura, reddedilen maddi tazminat davası için vekalet ücretine ve manevi tazminat miktarlarına yönelen ve yerinde görülmeyen tüm istinaf istemlerinin 6100 Sayılı HMK'nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar vekilinin manevi tazminat miktarlarına, davalı ... vekili ile ... 'in arabuluculuk ücretine yönelen istinaf istemlerinin 6100 Sayılı HMK'nun 353/1 fıkra (b-2) bendi gereğince KABULÜNE,
3-İlk derece mahkemesi olan Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas - ... Karar sayılı 13/09/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
4-Düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle;
a)Davacı ...'ın açtığı maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
b)Davacı ...'ın açtığı manevi tazminat davasının KABULÜ ile 40.000,00 TL manevi tazminatın 05/07/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
c)Davacı ...'ın açtığı manevi tazminat davasının KABULÜ ile 25.000,00 TL manevi tazminatın 05/07/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
ç)Davacı ...'nun açtığı manevi tazminat davasının KABULÜ ile 25.000,00 TL manevi tazminatın 05/07/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıar ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
d)6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326. maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı ... A.Ş.'den alınarak Hazineye verilmesine,
e)Maddi tazminat yönünden ilk derece mahkemesi karar tarihinde alınması gereken 53,80 TL karar ve ilam harcının, davacılar tarafından 20,49‬ TL'nin mahsubu sonrasında bakiye 33,31 TL karar ve ilam harcının davacı ...'dan alınarak Hazineye verilmesine,
f)Manevi tazminat yönünden alınması gereken 6.147,90 TL karar ve ilam harcının, davacılar tarafından peşin yatırılan 307,40‬ TL harcın mahsubu sonrasında bakiye 5.840,5‬0 TL karar ve ilam harcının davalılar ... ve ...'den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye verilmesine,
g)Maddi tazminat yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
ğ)Davacılar tarafından yapılan 472,29 TL ilk dava masrafı, 1.132,20 TL bilirkişi, Adli Tıp Kurumu, müzekkere gideri olmak üzere toplamı 1.605,10 TL yargılama giderinin davalılar ... ve ...'den alınarak davacılara verilmesine,
h)Maddi tazminat yönünden davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
ı)Davacı ... manevi tazminat davasında kendisini vekil aracılığıyla temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktara göre karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.'nin 10/1-4 ve 13/1 maddeleri gereğince belirlenen 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar ... ve ...'den alınarak bu davacıya verilmesine,
i)Davacı ... manevi tazminat davasında kendisini vekil aracılığıyla temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktara göre ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.'nin 10/1-4 ve 13/1 maddeleri gereğince belirlenen 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar ... ve ...'den alınarak bu davacıya verilmesine,
j)Davacı ... manevi tazminat davasında kendisini vekil aracılığıyla temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktara göre ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.'nin 10/1-4 ve 13/1 maddeleri gereğince belirlenen 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar ... ve ...'den alınarak bu davacıya verilmesine,
k)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgililerine iadesine,
5-Davacılar tarafından peşin yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının mahsubuyla Hazineye gelir kaydına, 80,70 TL istinaf karar harcının talepleri halinde iadesine,
6-Davalı ... tarafından peşin yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, (108,00 TL + 80,70 TL) 188,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
7-Davalı ... tarafından peşin yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, ile 188,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
8-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan 76,00‬ TL istinaf yargılama giderlerinin davalılar ... ve ...'den alınarak davacılara verilmesine,
9-Davalıların yaptığı istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
11-Artan istinaf gider avanslarının yatıranlara iadesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 31/03/2023 tarihinde, 6100 sayılı HMK'nun 362. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.
......


Full & Egal Universal Law Academy