Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2454 Esas 2023/681 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2454
Karar No: 2023/681
Karar Tarihi: 28.04.2023

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2022
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 28/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2023
Dairemizin yukarıdaki esas numarasında kayıtlı bulunan davanın Türk Milleti adına yapılıp bitirilen istinaf ön incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davalı ... Sigorta A.Ş. nezdinde ZMMS sigortalı ve diğer davalı ... idaresindeki ... plakalı araç, 08/11/2015 günü saat 03:00 sıralarında, Antalya İli, ... İlçesinde, ... Caddesi istikametinde seyir halindeyken kırmızı ışıkta beklemekte olan davacı idaresindeki ... plakalı araca arkadan çarpmış ve kazada davacı ... yaralanmıştır.
Davacı vekili, davalı sürücünün kusuru ile sebebiyet verdiği kazada davacı ...'in cismani zarara uğradığını, iş göremezliğe maruz kaldığını, kazada cep telefonunun kırıldığını, diğer davacı ...'in aracında ise maddi hasar meydana geldiğini, tamir süresince araçtan mahrum kaldığını açıklayarak davacı ... için 1.000,00TL geçici ve daimi iş göremezlik zararına ve 100,00TL cep telefonu bedeli olmak üzere toplam 1.100,00TL maddi ve davacı ... için ise çekici, otopark ve araç kullanamamadan kaynaklı taksi ücreti olmak üzere toplam 1.000,00TL maddi tazminatın işleyecek yasal faiziyle tüm davalılardan; davacı ... için 50.000,00TL manevi tazminatın işleyecek yasal faiziyle davalı sürücüden tahsilini talep ve dava etmiştir. 28/01/2019 tarihli artırım dilekçesiyle geçici iş göremezlik zararını 500,28TL'ye, araç değer kaybı zararını 7.000,00TL'ye, araç mahrumiyet bedelini ise 600,00TL'ye yükselmiştir.
Davalılar ayrı ayrı sundukları benzer mahiyetteki cevap layihalarında özce, kusurun ve zararın ispatı gerektiğini ve davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkeme, topladığı delillere, temin ettiği raporlara göre davacı ...'in talep ettiği daimi iş göremezlik zararı ile cep telefonu hasar bedeline ilişkin talepleri reddetmiş, manevi tazminat istemini kısmen, geçici iş göremezlik zararı istemini ise tamamen kabul ederek sigorta şirketi yönünden dava tarihinden davalı sürücü yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ve davalılardan müştereken ve müteselsilen alınması kaydıyla davacı yararına 500,28TL maddi tazminata; davalı sürücünden alınması kaydıyla olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı yararına 3.000,00TL manevi tazminata hükmetmiştir. Diğer davacı ... için ise davalı sürücüden olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle alınması kaydıyla 600,00TL araç mahrumiyet bedeline; davalılardan müştereken ve müteselsilen alınması kaydıyla (sigorta şirketi yönünden dava tarihinden davalı sürücü yönünden olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle) 7.000,00TL araç hasar bedeli, 120,00TL çekici ücreti, 57,00TL otopark ücreti olmak üzere toplam 7.177,00TL tazminata karar vermiştir.
Davacılar vekili ve davalı ... ve davalı sigorta şirketi vekillerinin mahkemece verilen karara karşı istinaf dilekçesi sundukları, dosyanın istinaf incelemesi için dairemize geldiği, Dairemizin ... Esas, ... Karar sayılı kararı ile yapılan inceleme sonucunda;
"1-a-TBK'nun 49. maddesine göre kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır(TBK.m.50/1). Görüleceği üzere haksız fiil sorumluğundan bahsedilebilmesi için; a-fiil, b-hukuka aykırılık, c-illiyet bağı ve d-zarar unsurlarının birlikte gerçekleşmesi gerekir. Yani davacının tazminata hak kazanabilmesi için bu dört unsurun birlikte gerçekleştiğini ispatlaması şarttır.
b-Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının ..... tarihli raporunda, dava konusu trafik kazasına bağlı yaralanması sonucu davacı ...'in 15 gün geçici iş görmezliğe maruz kaldığı, sürekli iş göremezlik halinin ise bulunmadığı belirtilmiştir.
c-Mahkeme, davacının cep telefonu hasar bedeline ilişkin GSM şirketine müzekkere yazmış, cevap yazısında, kaza tarihinde telefonun kapalı olduğunu, kaza saatinden sonra cep telefonuna aramaların geldiğini ve görüşmeler yapıldığını bildirmiştir.
d-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/4 maddesi uyarınca manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir. Yine anılan tarifenin 13. Maddesi gereğince hukuki yardımların konusu para veya parayla değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti tarifenin üçüncü kısmına göre nispi olarak belirlenir.
e-Yukarıdakiaçıklamalara, davacının daimi iş görmezliğe maruz kalmadığının tıp fakültesi raporundan anlaşılmasına, kaza sonucunda cep telefonunun hasarlandığı iddiasının usulünce ispat edilememesine, davacı yararına takdir olunan vekalet ücretinin yürürlükteki tarife uyarınca belirlenmiş olmasına nazaran tarafların aşağıdaki bentlerde belirtilen istinaf itirazları dışında kalan sair itirazlarının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacıya ait araç pert- total sayıldığına ve davacı da hurdayı aldığına göre, davacının isteyebileceği bedel, aracın hasarsız ikinci el piyasa değerinden sovtaj değeri mahsup edildikten sonra kalan miktardır(Yargıtay 17. HD, 19/03/2012, 2011/9750 E- 2012/3311K). Mahkeme hükme esas alınan hesap raporunda da aracın hasarsız ikinci el piyasa değerinden hurda değeri mahsup edilerek araç hasar zararının saptandığı anlaşılmaktadır. Ancak makine mühendisinin birinci ek raporunda araç hasarı zararını 4.000,00TL hesapladığı, itiraz üzerine hazırlanan ikinci ek raporda ise bu kalem zararı 7.000,00TL saptadığı görülmüştür. Üstelik ek raporda neden zarar miktarının artırıldığı hususunda tatmin edici bir açıklama da bulunmamaktadır. Mahkemece, araç hasarı belirlenmesine ilişkin olarak raporlar arasındaki çelişki giderilmeden en son temin edilen ek rapor doğrultusunda tazminata hükmedilmesi hatalı olmuştur. Bu yöne değinen istinaf itirazları haklıdır ve kabulü icap eder.
3-Kaza sonrası davacıya, 09-18/11/2015, 19/11/2015- 18/12/2015 ve 23/12/2015- 01/01/2016 tarihleri arasında istirahat raporu verilmiştir. Dolayısıyla bu süreç içerisinde davacı geçici iş göremezdir. Her ne kadar tıp fakültesi raporunda kazaya bağlı yaralanması sebebiyle davacının iyileşmesi için ihtiyaç duyacağı sürenin 15 gün olduğu belirtilmiş ise de az evvel belirtilen tarihlerde davacının geçici iş göremez kaldığı aşikardır. Gerçek durum varken varsayıma dayalı karar verilemez. Bu ahvalde, mahkemece yapılacak iş, istirahat raporu verilen tarihlerde davacının geçici iş göremez olduğu kabul edilerek bu hususta yeniden hesap raporu alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesidir.
4-HMK 353/1-a,6 maddesine göre, mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması durumunda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir. (Değişik 28.07.2020T.7251 Sy.Kanun-35.madde)
5-Kabule göre de, olayın meydana geliş biçimi, davalı sürücünün tam kusuru, davcının uğradığı cismani zararın boyutu, tarafların dosyaya yansından ekonomik durumu ve sosyal konumu, olay tarihi paranın satın alma gücü ve TBK'nın 56'ıncı maddesine belirtilen ilklere göre davacı yararına takdir olunan manevi tazminat miktarı da yetersizdir.”
Gerekçesi ile HMK'nın 353/1-a,6 madde ve bendi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesine gönderilen dosyada yeniden yapılan yargılama sonucunda Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas, ... Karar sayılı kararı ile, maddi tazminat davası yönünden, davacı ...'ın sürekli işgücü kaybına ve cep telefonu hasarına ilişkin tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, davacı ...'ın geçici işgücü kaybına dayalı tazminat davasının kısmen kabulü ile; 1.677,52-TL geçici işgücü kaybının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalı yönünden kaza tarihi olan 08/11/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan alınarak davacı ...'a verilmesine, davacı ...'ın araç mahrumiyet bedeline ilişkin açtığı davanın davalı sigorta şirketi yönünden reddine, diğer davalı ... yönünden ise kabulü ile; 600,00 TL araç mahrumiyet bedelinin kaza tarihi olan 08/11/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı ...'den alınarak davacı ...'a verilmesine, davacı ...'ın araç hasar bedeli, çekici bedeli ve otopark ücretine yönelik davasının kabulü ile; 7.000,00 TL araç hasar bedeli, 120,00 TL çekici ücreti, 57,00 TL otopark ücreti olmak üzere toplam 7.177,00 TL'nin davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, davalı ... yönünden 08/11/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan alınarak davacı ...'a verilmesine, manevi tazminat davası yönünden, davacı ...'ın manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; takdiren 8.000,00 TL manevi tazminatın 08/11/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı ...'den alınarak davacı ...'a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekilinin müddeti içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacı ... yönünden hükmedilen manevi tazminatın çok az olduğunu, zaten alınan tazminatın çoğunun davalı tarafa vekalet ücreti olarak verilmesi nedeniyle önceki hükümle bir fark da oluşmadığını, ayrıca yerel mahkeme tarafından harç, yargılama gideri ve vekalet ücretiyle ilgili hükmün de değiştirilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dava trafik kazası nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK'nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminat tutarının hak ve nesafet kuralları çerçevesinde belirlenmiş olmasına, mahkemenin kamu düzeninden olan harçlarla ilgili kurduğu hükümde bir isabetsizlik bulunmamasına, diğer hususlar da kamu düzeninden olmayıp istinaf nedenlerinin somutlaştırılmamasına göre, mahkeme kararı usul ve yasaya uygundur. Davacılar vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddi gerekir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 sayılı HMK'nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL karar harcının peşin olarak alınan 298,07 TL'den mahsubu ile bakiye 118,17 TL'nin talepleri halinde davacılara iadesine,
3-Başvuru giderlerinin başvuran davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan avansın ilgililerine iadesine,
5-Avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 28/04/2023 tarihinde, 6100 sayılı HMK'nun 353. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.
...

Full & Egal Universal Law Academy