Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/530 Esas 2023/856 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/530
Karar No: 2023/856
Karar Tarihi: 25.04.2023


T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/07/2021
DAVANIN KONUSU: Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 25/04/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin temlik aldığı ipotekle teminat altına alınmış alacağın tahsili için girişilen takibe, daha önce bu ipoteğin iptali talebiyle açılan dava redde- dildiği halde itiraz eden davalının itirazının iptaline ve %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; müvekkilinin oğlu ... ile temlik eden ... arasında ortağı oldukları şirket hisselerinin ...ya devri, bir kısım borçların .... tara- fından ödenmesi ve karşılığında devre konu şirket hissesine karşılık ...ye yapılacak ödemeye karşılık dava konusu takibe dayanak ipotek sözleşmesinin yapıldığı, .... tarafından yapılması istenen bir kısım ödemelerin miktar olarak belirlenememesi sebebiyle de ipoteğin limit ipoteği olarak tesis edildiği, ....nin üzerine aldığı bir kısım ödemeyi yapmadığı .... tarafından yapılması kararlaştırılan bir kısım ödemenin de ... tarafından yapıldığı, bu sebeple asıl borcun ipotek bedeli kadar olmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme verilen istinafa konu kararda özetle; davanın 02/12/2020 tarihinde açılmasına rağmen zorunlu arabuluculuk başvurusunun dava açıldıktan sonraki 07/12/2020 tarihinde yapıldığı dava tarihi itibarıyla arabuluculuk dava şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın dava şartı yönünden usulden reddine karar vermiştir.
Karara karşı, davalı ve davacı tarafça istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davanın usulden reddine karar verildiği için nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; arabuluculuk dava şartının işin esasına girilmeden yerine getirildiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı tarafın istinafı yönünden yapılan incelemede, kararın verildiği tarihte geçerli avukatlık asgari ücret tarifesinin 7/2. Maddesine göre "Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur." denilmektedir. Tarifenin 2. Kısmının 2. Bölümünde yazılı avukatlık asgari ücreti ise asliye mahkemeleri itibarıyla 4.080 TL dir. Mahkemece davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti de aynı miktar olduğundan davalının istinafı yerinde değildir.
Davacı tarafın istinafına gelince, 6325 sayılı Hukuki uyuşmazlıklarda arabuluculuk kanunun 18/A-2. Maddesinde "... Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden red- dine karar verilir." denilmektedir. Ancak kimi durumlarda davacı tarafından davanın ticaret mahkemesinin görev alınına girip girmediği bilenemeyebilmektedir. Bu sebeple de dava başlangıçta görevli mahkemeye açılmamakta davalının da cevap dilekçesi sunması veya mahkemece işin esasına girildiğinde uyuşmazlığın ticari mahiyette olduğunun anlaşılması gibi durumlar söz konusu olabilmektedir. Bu sebeple de görevsiz mahkemede açılan davalarda ticaret mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varıldığı için görevsizlik kararı verilmekte ve fakat dava görevsiz mahkemede açıldığı sırada zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediği için bu kez de görevli asliye ticaret mahkemesi tarafından davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi yoluna gidilmektedir. Yargıtay kanunun bu tür sakın- calarını gördüğünden ticaret mahkemesine bilahare görevsizlik kararı ile gelen dosyalarda arabuluculuk dava şartının işin esasına girilmeden tamamlanması halinde artık davanın ara- buluculuk dava şartı yönünden reddine karar verilmeyeceğine hükmetmiştir. Gerçekten Yar- gıtay "davacı tarafça asliye hukuk mahkemesine dava açılmadan önce arabuluculuğa başvu- rulmadığı ancak görevsiz mahkeme aşamasında arabuluculuğa başvurularak eksikliğin gide- rildiği ve görevli mahkeme olan ticaret mahkemesinde esasa girilmeden önce arabuluculuk işleminin tamamlandığı ve usul ekonomisi de gözetildiğinde dava şartının yerine getirildiği kabul edilip işin esasına girilerek hasıl olacak sonucu göre karar verilmesi" gerektiğine hükmetmiştir. (3. Hd. 2022/3245 esas- 2022/4451 karar sayılı ilamı)
Somut olaya gelince dosya incelendiğinde, davacı tarafından 02/12/2020 tarihinde işbu itirazın iptali davasının Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, Asliye Hukuk Mahkemesi 04/12/2020 tarihinde görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, 3. Hukuk Dairesi tarafından 26/02/2021 tarihinde davaya bakmaya görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle istinafın reddine karar verdiği, mahkemece dosyanın 13/04/2021 tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, davacı tarafça 07/12/2020 tarihinde başlatılan arabuluculuk sürecinin 24/12/2020 tarihinde anlaşmazlıkla sonuçlandığını gösteren arabuluculuk son tutanağının 19/04/2021 tarihli dilekçe ekinde dosyaya sunulduğu görülmüştür. Mahkemece 13/07/2021 tarihli karar ile dosyayı arabuluculuk dava şartı yönünden usulden reddetmiştir. Buna göre davacı zorunlu arabuluculuk dava şartını dosyanın görevli ticaret mahkemesine gelmesi tarihi olan 13/042021 tarihinden önceki 24/12/2020 tarihinde tamamlamıştır.
Davacı tarafça görevli Ticaret Mahkemesinde işin esasına girilmeden ve hatta dosya kendisine gelmeden önce zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirildiğinden davacının istinafı haklı bulunmuştur.
Sonuç olarak; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK'nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
B-1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK'nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 13/07/2021 tarih ve .... Esas, .... Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK'nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın getIlkDereceMahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6100 Sayılı HMK'nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
C-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, davalı vekilinin istinafı hakkında 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalması nedeniyle kesin olarak, davacı vekilinin istinafı hakkında 6100 Sayılı HMK'nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK'nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi. 25/04/2023
...


Full & Egal Universal Law Academy