Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/961 Esas 2023/587 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/961
Karar No: 2023/587
Karar Tarihi: 23.03.2023

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 24/12/2020
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 23/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin fırın işleticisi olarak işletmekte olduğu fırın için davalılardan ... Tic. A.ş. İle un ticareti yaptıklarını, yapmış oldukları ticarete ilişkin müvekkili tarafından tüm ödemelerin vermiş olduğu bonolara karşılık gelmek üzere .... Bankası aracılığı ile davalının hesabına gönderildiğini, müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığı halde söz konusu bono nedeniyle Antalya 8. İcra Müdürlüğü' nün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, müvekkili adına olan Antalya İli ... İlçesi ... Mahallesi ... Mevkii ... Ada ... Parsel sayılı taşınmazın cebri icra ile satışı gerçekleştiğini, davalılardan ...'ın adına satış ve tescil işlemi yapıldığını, müvekkilinin satış işleminin usulsüzlüğüne ilişkin itirazlarda bulunduğunu, Antalya 2. İcra Hukuk Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası ile ihalenin feshi davasının yürütüldüğünü ve bu yargılamanın müvekkilinin aleyhine sonuçlandığını ve kesinleştiğini, ... adına tescillenen taşınmazın yolsuz tescile dayalı işlemin iptalini talep ettiklerini, bu nedenlerle müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine, dava konusu taşınmaz yönünden öncelikle teminatsız olarak 3. Kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yapılan satış işlemlerinin usul ve yasaya aykırı olması gerekçesiyle yolsuz tescil işlemlerinin iptali ile yeniden müvekkili adına tesciline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafların üzerine yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını, arabuluculuk şartının usulünce yerine getirilmediğini, dava konusunda hataya düşüldüğünü, davanın zamanaşımına uğradığını, davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığını, dava dilekçesindeki talebinde iki davayı birleştirdiğini, ancak açılan davanın hukuka aykırı şekilde talep edildiğini, davacının davayı açmakta hukuki bir yararının bulunmadığını, senedin teminat olarak verildiğinin ispatının davacı alacaklıya ait olduğunu, borcu olmadığına ilişkin icra takibi sürecinde bir itirazda bulunmadığını, bu nedenlerle dava konusunda hataya düşülmesi, yolsuz tescil talebinin eldeki davada iddia edilmeyecek olması ve usuli itirazları nedeniyle davanın usulden reddine, aksi halde davacının ispat yükünü barındırdığı ve teminat senedi iddiasını ispatlayamadığı haksız ve kötü niyetli olan davasının esastan reddine, alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla davalıların kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Mahkemece,"...davacının senetteki imzaya itirazının olmadığı, 6100 sayılı HMK'nun 200. maddesi uyarınca senede karşı senetle ispatın zorunlu olduğu, aynı kanunun 201. maddesi uyarınca da senede karşı tanıkla ispatı mümkün olmadığı, davalının senedine karşı iddianın da ancak yazılı belge ile ispatlanması gerektiği, davacı tarafından yukarıdaki belgeler dışında herhangi bir yazılı belge sunulmadığı gibi yemin deliliyle de davasını ispat edemediği böylece senedin teminat senedi olduğu iddiasına dayalı menfi tespit ve dolayısıyla yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptal tescil davasının kesin delillerle ispatlanamaması "gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ticari defter incelenmeden yazılı delil sunulmadığından bahisle yemin deliline dayanıldığını ancak öncelikle defter kayıtlarının incelenmesi gerektiğini bu nedenle kararın yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, takibe konu bononun teminat senedi iddiasına dayalı menfi tespit ve takip sonucu satışı gerçekleştirilen taşınmaza ilişkin tapu iptal tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK'nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.23/03/2023
....


Full & Egal Universal Law Academy