Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1762 Esas 2023/736 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1762
Karar No: 2023/736
Karar Tarihi: 06.04.2023

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 09/04/2021
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 06/04/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı borçlu ...'in müvekkilleri ...'e ait ... Yapı ve İnşaat Malzemeleri adlı işyerinden inşaat malzemeleri satın aldığını, alınan bu malzemeler dolayısıyla faturalar düzenlendiğini ancak fatura bedellerinin ödenmediği ve davalı borçlu hakkında Denizli 9. İcra Müdürlüğünün ... sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının söz konusu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve usule aykırı olduğunu ve iptaline karar verilmesini, % 20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davayı kabul etmediklerini, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davacı tarafın mal teslimini kanıtlar nitelikte irsaliye vb yazılı bir delil sunmadığını, davacının öncelikle aralarındaki hukuki bir ilişki bulunduğunu yazılı delille ispatı gerektiğini hakszı davanın reddine takip konusu tutarın %20 si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,"...davacının dava açmadan önce Denizli 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... D.İş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırdığı, dosyada aldırılan bilirkişi raporunda; faturaya konu mallar ile keşif yerindeki malların aynı olduğunun belirtildiği, keşif yapıldığı, fatura konusu malların keşif yerindeki mallarla uyumlu olduğunun belirtildiği, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre de; davacı tarafın davalıdan 29.796,80 TL fatura alacağının olduğunun anlaşıldığı, dosyada dinlenen davacı tanıklarının beyanlarına göre de davacı tarafın fatura konusu malları davalıya teslim ettiği yönündeki iddiasını diğer delilleri ile birlikte değerlendirildiğinde destekler nitelikte olduğu, sonuç olarak davacının fatura konusu malları davalıya teslim ettiğini dosya kapsamına göre ispat ettiği, yine davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnameye göre davalının 30/09/2019 tarihinde temerrüde düştüğü bu sebeple davacının bu tarihten takip tarihine kadar işlemiş faiz talep etme hakkının olduğu" gerekçesiyle davanın kabulüne, alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalının itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, İİK 67/2 maddesi uyarınca asıl alacağın %20 si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ile aralarındaki ticari ilişkinin ve teslim olgusunun ispat edilemediğini, tanık dinlenmesinin usule uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, İİK'nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, aşağıda belirtilen bent haricinde karar hukuka uygun olmakla davalı vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
2-6100 sayılı HMK’nın 200. maddesinin 1. fıkrasında bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamayacağı, aynı maddenin 2. fıkrasında da bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebileceği düzenlenmiştir.
Madde metninde de belirtildiği üzere senetle ispat olunması gerekli miktarın tayininde hukuki işlem tarihi dikkate alınmalıdır.
Somut olayda, davacının talep ettiği miktar itibariyle iddiasını ispat için tanık dinlenemeyeceği, bu nedenle tanık beyanlarına göre davanın kabulü mümkün olmasa da davalının usulüne uygun tebligata rağmen ticari defter ve belgelerini belirtilen sürede incelemeye ibraz etmediği, HMK 222/3 maddesinde "İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Ek cümle: 22.07.2020 - 7251 S.K./23. md) Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz." hükmünün düzenlendiği, buna göre defter ibrazından kaçınan davalı karşısında davacının usulüne uygun tutulan defter içeriğine göre davanın ispat edilmiş olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar kaldırılarak, açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne dair yeniden hüküm tesis edilebilecektir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/04/2021 Tarih ve ... Esas, ... Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın kabulü ile; Denizli 9. İcra müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile; takibin 29.796,80 TL asıl alacak, 121,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.918,77 TL üzerinden devamına,
29.796,80 TL'nin %20'si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Alınması gerekli 2.043,75 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 359,27 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.684,48 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
c-Davacı tarafından yapılan peşin harç dahil 410,07 TL ilk masraf, 1.194,00 TL bilirkişi, müzekkere ve tebligat gideri, tespit dosyasında yapılan 413,90 TL harç, 1.000,90 TL bilirkişi tebligat masrafı, 606,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 3.624,87 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı vekilince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın HMK 333.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra istek halinde iadesine,
e-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. gereğince hesaplanan 4.487,82 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalı tarafından istinaf karar harcı yatırılmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan yargılama giderlerinin kendi ÜZERİNDE BIKARILMASINA,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK'nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.06/04/2023
...


Full & Egal Universal Law Academy