Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1555 Esas 2023/658 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1555
Karar No: 2023/658
Karar Tarihi: 30.03.2023

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 30/03/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili adına davalı aleyhine başlatılan Denizli 7. İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı icra takibine, davalı borçlunun takibin durmasına sebebiyet veren itirazının iptali ile takibin devamını, boçlu davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve öncelikle alacaklarının temini bakımından hasara sebebiyet veren ... plakalı aracın trafik kaydına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, mahkeme aksi kanaatte ise tedbirniteliğinde olmak üzere ihtiyati haciz konulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının davayı süresinde açmadığını, öncelikle süre yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi sebebiyle ağır kusurlu olduğunu, ancak araç sürücüsünün olay yerinden kaçmadığını, bunun rücu sebebi olamayacağını, tüm bu nedenlerle yasal dayanaktan yoksun açılan iş bu davanın reddini, davalıya ait ... plaka sayılı aracın trafik kaydı üzerine koyulan tedbirin kaldırılmasını, davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, "...Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarına göre, sürücünün aldığı alkol oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, kazanın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması gerektiği benimsenmektedir. Buna göre hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Mahkememizin ... - ... E. Sayılı dosyalarının iş bu dosya ile tarafları ve her iki dosyaya konu trafik kazası aynı olmakla bahsi geçen dosyalarda alınan, Yüksek mahkeme kararları uyarınca Nöroloji Doktoru ... , trafik kusur bilirkişisi ...'in düzenlemiş olduğu 16/12/2019 tarihli bilirkişi raporu hükme elverişli görülerek, usul ekonomisi gereğince dosya yeniden bilirkişiye tevdi edilmemiştir. Hükme esas alınan rapor incelendiğinde, alkol oranının 1,42 promil gibi yüksek olmakla raporda belirtilen sorunlara yol açabilecek düzeyde olduğu, dolayısıyla kazanın salt alkolün etkisinde meydana geldiği, davacı sigorta şirketinin rücu talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmış, mahkememizce sigorta eksperi ...'den alınan 15/10/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda rücuya konu alacak miktarının 10.000,00 TL olduğu ve yine aktüer bilirkişi ...'den alınan 29/01/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda 308,22 TL takip öncesi işlemiş faiz talep edilebileceği tespit edildiğinden, davacının takip başlatmakta ve itirazın iptalini talep etmekte haklı olduğu, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin 10.000,00 TL asıl alacak ve 359,59 TL işlemiş faiz olmak üzere aynen devamına karar vermek gerekmiştir. Davalı her ne kadar zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de; takibin 23/09/2016 tarihinde başlatıldığı, kaza tarihi itibariyle KTK 199. Maddeye göre 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır. Davacı icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş ise de; talep edilen hasar miktarı likit ve belirlenebilir olmayıp, tespiti bilirkişi raporu alınmasını ve yargılamayı gerektirdiğinden,( Emsal Trabzon BAM 4. HD 2021/127 E. 2021/433 K. ) yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine" şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı araç sürücüsü ...'ın icra dosyasına toplamda 10.359,59 TL ödeme yaptığı halde bu hususun kararda gözetilmediğini, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmadığını, bilirkişi raporlarının eksik ve yetersiz kaldığını, zararının teminat dışında kalması için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt alkolün etkisi altında kazaya sebebiyet vermiş olmasının gerektiğini, hasarın teminat dışında kaldığının ispat yükünün davacı sigortacıda olduğunu, kazanın salt alkolün etkisi ile sürücünün aracın sevk ve idaresini kaybetmesi sonucu meydana geldiğinin tespit edilemediğini, arabuluculuk ücretinin tamamının taraflarına yükletilemeyeceğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Kaza yapan ... plakalı araca ilişkin ZMMS poliçesi 24/05/2015 - 24/05/2016 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde düzenlenmiş olup, kaza 26/07/2015 tarihinde meydana gelmiştir.
2918 Sayılı KTK'nın madde 48 – (Değişik : 24/5/2013 - 6487/19 md.)'de; uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasak olduğu belirtilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97/1 maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan "b-2" bendinde; alkollü içki almış olarak araç kullanığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0,50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
6847 Sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK.'nun 48/6.maddesinde; ”Yapılan tespit sonucunda 1.00 promil ve üstü alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.” düzenlemesi ve TCK.nın 179/3 maddesinde ise “Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki madde hükmüne göre cezalandırılır.” düzenlemesi ve Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5 maddesinde yer alan; Taşıtın uyuşturucu maddeler veya Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” düzenlemesi karşısında %100 kusurlu olup 1.00 promil ve üstü alkollü sürücülerin emniyetli araç sevk ve idare edemeyecek durumda olmaları nedeniyle meydana gelen zarar münhasırlık raporu aranmadan sigorta teminatı kapsamı dışında sayılacaktır. Kasko sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması ya da tam kusurlu olmaması durumunda, trafik kazasının oluşumuna sadece sürücünün alkollü olması değil başka sebeplerinde etken olması nedeniyle meydana gelen zarar kasko sigortası teminat kapsamı içinde sayılacaktır(Aynı yöndeki içtihat için bknz Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 02/03/2022 Tarih 2021/8958 Esas 2022/3786 Karar sayılı ilamı).
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re'sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, dava dışı araç sürücüsü tarafından yapılan ödemelerin tamamının yargılama sırasında icra dosyasına yapılmasına ve yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce infazda nazara alınacak olmasına, ZMMS şartlarının B.4/d maddesine, dava dışı sigortalı araç sürücünün yasal sınırın üzerinde 1,42 promil alkollü olup kazada tam kusurlu olmasına, ayrıca ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli usul ve yasaya uygun ve aralarında nörolog ile trafik bilirkişisinin olduğu bilirkişi kurulunun vermiş olduğu 16/12/2019 tarihli rapor ile sigorta eksperi bilirkişisinin düzenlemiş olduğu 15/10/2020 tarihli raporu ve dosya kapsamına göre, davalıya ait aracı kullanan dava dışı sürücü ...'ın saatte 151 km. hız yapıp kaza anında yasal sınır üzerinde 1,42 promil alkollü olduğu ve almış olduğu alkolün etkisi ile direksiyon hakimiyetini kaybederek bordür taşına çarpıp duramayarak anayoldan çıkıp geliş istikametine göre yolun sağ tarafında bulunan ... sitesi önündeki yola girerek aracın sol yan kısımlarıyla yol kenarında park halinde bulunan kamyonete çarpması sebebiyle tam ve asli kusurlu vaziyette kaza yapmış olduğunun ve ödenen tazminatın rücuen talep edilebileceğinin tespit edilmesine, arabuluculuk ücretinden de yargılamada haksız çıkan davalının sorumlu olmasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalının istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 707,66 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 176,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 530,75 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK'nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.30/03/2023
...

Full & Egal Universal Law Academy