Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1455 Esas 2023/716 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1455
Karar No: 2023/716
Karar Tarihi: 04.04.2023

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 04/04/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili araç kiralama işi yapan davalıdan 2018 yılında biri Renault Clio diğeri Volkswagen Jetta marka olmak üzere iki kere araç kiraladığını, araç kira bedelini ödediğini, davalının müvekkilinden araç bedeli kadar olduğu belli olan boş senede imza aldığını, müvekkilinin araç tesliminden sonra davalıdan senedini istediğini, davalı daha sonra teslim edeceğini belirtip ertelediğini, müvekkilinin sonrasında davalıya senedin akıbetini sorduğunda kendisinde senedin olmadığını belirtildiğini, yalnızca sözleşme bulunduğunu ve sözleşmenin iade edilmediğini, sonrasında davalı tarafından müvekkili aleyhine Denizli 4. İcra Müdürlüğü ... sayılı icra takibinin başlatıldığını, senet üzerindeki yazıların müvekkiline ait olmadığının tespiti için kriminal inceleme yapılması gerektiğini, davalının senedi yazarken tanzim tarihini 21/12/2017 vade tarihini 29/12/2017 yazmasının sebebinin faiz işlemesi düşüncesiyle olacağı, davalı hakkında Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğunu, teminat aranmaksızın icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasını, davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ve müvekkili aleyhinde başlatılan icra takibinin iptalini, kötü niyetli davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, yargılama aşamasındaki beyanlarında davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, "...davaya konu senet üzerindeki imzanın davacıya ait olduğu, bu hususta taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafından senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu ya da teminat olarak verildiğine ilişkin ispata elverişli yazılı bir delil sunulmadığı, davacı tarafından hazırlanan yemin metni gereğince davalı tarafın duruşmaya gelerek yemini eda ettiği, bu haliyle ispat yükü üzerinde olan davacının iddiasını ispat edemediği değerlendirilerek davanın reddine ..." şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin iki çocuk annesi ev hanımı olduğunu, hiçbir ticari faaliyetinin bulunmadığını, araç kiralama işi yapan davalıdan iki kere araç kiraladığını, kiralamış olduğu araçları da hasarsız bir şekilde hiç bir kazaya karışmadan teslim ettiğini, davalının müvekkilinden araç kiralama sözleşmeleri ekinde bulunan ve araç bedeli kadar olduğu belli olan boş senede imza aldığını, müvekkilinin araç tesliminden sonra senedini istediğini, trafik cezası gelebileceğini söyleyerek davalının senedi müvekkiline vermediğini, herhangi bir trafik cezası gelmediğini, senedin keşide ile vade farkı arasında 8 gün gibi kısa zaman dilimi bulunduğunu, davalının vadeden itibaren 9 ay bekleyerek senedin 25.000,00 TL'lik yüksek meblağlı kısmından takibe geçtiğini, senet üzerindeki yazıların hiçbirinin müvekkiline ait olmadığını, mahkemenin bu yöndeki kriminal incelemesi yaptırmamasının hatalı olduğunu, müvekkilinin annesinin davalının kendisine olan borcunu davalının bu şekilde alma cihetine gittiğini, tanıkları dinlenmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK'nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.04/04/2023
...


Full & Egal Universal Law Academy