Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1294 Esas 2023/818 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1294
Karar No: 2023/818
Karar Tarihi: 13.04.2023

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/02/2021
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 13/04/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, her ne kadar davalı tarafından müvekkili şirket hakkında müvekkilinin taşeronu olduğu ....Hastanesi inşaatının ihalesi sebebiyle verdiği hizmete bağlı 6 adet iş makinası çalıştırma formu ve bu forma bağlanan ancak müvekkiline teslim edilmeyen faturaya dayalı icra takibine girişilmiş ise de, bu formlarda işi teslim alan olarak imzası bulunan kişilerin müvekkilinin çalışanı olmadığını, davalı alacaklının müvekkiline değil üçüncü bir kişiye hizmet verdiğini, buradan olan alacağını tahsil edemeyince düzenlediği fatura ile müvekkili hakkında takibe giriştiğini, faturanın müvekkilinin defterlerinde kayıtlı olmadığını, iş makinası çalıştırma formlarında imzası bulunan ...un kendi çalışanları olmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin nakliye ve vinç taşımacılığı hizmeti verdiğini, davacının taşeron olarak bulunduğu diğer şehir hastanesi şantiyesinde telehandler adlı iş makinası ile davacıya nakliye, indirme, kaldırma ve taşıma hizmeti verdiğini, verdiği hizmete karşılık iş çalışma formları düzenlendiğini, bu formlarda belirlenen ücretin takibe dayanak 02/03/2016 tarih ve .... nolu faturaya konu edindiğini, faturanın davacıya elden verildiğini, belirterek davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan husus yapılan işinin bedeli üzerine değil, bu işin davacı hesabına yapılıp yapılmadığı noktasındadır, özellikle davacı tanıklarından birinin “Sigortamız .... üzerinden yatırılıyordu, ... bu şantiyede ....nın alt taşeronu olarak çalışıyordu, talimatları ...den aldım” şeklindeki ifadesi, imzası bulunan ...in gerçekte kendisinin davacı şirket çalışanı olduğunu belirtmesi karşısında bu iş formundaki işlerin davalı tarafından davacı için yapılmış işler olduğu kanaatine varılmıştır. Böylece davacının, davalının gerçekte kendisine verdiği hizmete karşılık her ne kadar düzenlenen formları inkar etse de hizmeti kendisinin aldığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yazılı delil başlangıcı durumu olmadığı halde tanık dinlendiği, ikinci tanık listesi yasağına rağmen ilk tanık listesinde bildirilmeyen tanığın dinlenmesinin hatalı olduğunu, davalı şirket ile aralarında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, davalı şirketin yüklenici şirket olan .... Ltd. Şti arasında ticari ilişkinin olduğunu, davalının ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığını, bu nedenle davalı defterlerinin lehine delil teşkil etmeyeceğini, müvekkili şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, faturanın müvekkili şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, buna rağmen davalı defterlerine itibar edildiğini, formlarda isim veya imzaları bulunduğu belirtilen kişilerin müvekkil şirketin çalışanları olmadığını, bunun ... kayıtları ile sabit olduğunu, mahkemenin uyuşmazlık noktasının tayininde hataya düştüğünü, müvekkili şirket ile ... Ltd. Şti arasında alt-üst işveren ilişkisinin olup olmadığı ve davalı ile ana yüklenici ... Ltd. Şti'nin aynı ilişki içinde olup olmadığının araştırılmamasının hatalı olduğunu, ispat külfetinin davalıda olduğunu, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re'sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, iş makinesi çalıştırma formlarında gidilecek firma kısmında davacı şirketin adının belirtilmesine, ....un isim ve imzası bulunan formlardaki, ....in imzaların bulunduğu formlardaki imzaların kendilerine ait olduğunu kabul etmelerine, davacının işçisi olarak çalıştıkları, işin davacı firma adına yapıldığını beyan etmelerine, belge tanığının mahkemece re'sen dinlenebilecek olmasına, 06/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda, isimsiz imzaların tanık olarak dinlenen ....in elinden çıktığının belirtilmiş olmasına, davalının faturaya konu hizmeti davacıya sunduğu ve faturadan dolayı davacıdan alacaklı olduğunu ispat etmesine, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK'nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.13/04/2023
.....


Full & Egal Universal Law Academy