Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1276 Esas 2023/628 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1276
Karar No: 2023/628
Karar Tarihi: 27.03.2023

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 28/03/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında ayakkabı imal malzemesi alım satımından kaynaklanan bir ilişki bulunduğunu, davacının mal alımı için 7.000-TL senedi verdiğini, ancak davalının taahhüt etmiş olduğu malları teslim etmediğini, teslim etmediği gibi, davaya konu senedi kötü niyetli olarak Denizli 3. İcra Müdürlüğü' nün ... Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla davacı aleyhine icra takibi başlattığını, davacının davaya konu senetten dolayı davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, dosya borcunun asıl ve ferilerine tümüyle itiraz ettiklerini, davalının davacıya teslim etmesi gereken malları teslim etmeyip, icra takibi başlatmasının, kötüniyetinin açık göstergesi olduğunu, takibe konu senedin malen düzenlendiğini, davalının davacıya taahhüt etmiş olduğu malları teslim etmediğinden davaya konu senet bedelsiz kaldığını, davacının davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını beyanla, dava konusu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve Denizli 3.İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra takibinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davacının davaya konu icra takibindeki senet karşılığında davalıya herhangi bir borcu olmadığının tespitine, dava konusu senedin iptaline, Denizli 3.İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra takibinin iptaline ve davalının alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, davalı tarafa müvekkili tarafından herhangi bir ödeme yapılmak zorunda kalınır ise davalı taraftan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı tarafından davacı hakkında, aralarındaki ayakkabı imal malzemesi ticareti gereği, davacı borçlu tarafından davalıya verilen 24.10.2018 düzenleme, 30.06.2019 vade tarihli 7.000,00 TL bedelli, borçlusu davacı ... olan bonoya dayanarak Denizli 3. İcra Müdürlüğü, ... E. nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığını 10 Örnek ödeme emrinin davacı/borçlu ...'a tebliğ edildiğini, öncelikle dava dilekçesinde belirtildiği gibi ayakkabı imalatı ve satışı sektöründe önce senet verilip daha sonra malın teslim alındığı hususunun tamamen gerçek dışı olduğunu, davalı ile davacı/borçlunun ticari ilişkisi olduğu yıllarda her zaman önce mal gönderilmiş, ödemesi ya da mal karşılığı verilen senet daha sonra borçludan alındığını, davaya konu bononun bağlı olduğu ticari ilişkide de davalının davacı/borçlunun sipariş ettiği ayakkabı imal malzemelerini gönderdiğini ardından borçludan icra takiplerine ve işbu davaya konu senedi aldığını, davaya konu bono üzerindeki 'MALEN' kaydının da bunun en somut delili olduğunu, senet üzerindeki bu kayıtla davacı/borçlu ...'ın malları teslim aldığını ikrar ettiğini, davacı tarafın davaya konu senet karşılığı malların teslim alınmadığına yönelik hiçbir yazılı delil sunmadığı gibi, davacının imzaladığı senette malı teslim aldığına dair beyanı bulunduğunu ve bu yazılı belgenin aksinin ancak kesin delillerle ispat edilebileceğini belirterek davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına çarptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, "...dava konusu bono üzerinde ''malen'' kaydı bulunmaktadır. Bu durumda borçlunun borcundan kurtulabilmesi için bu nedenin gerçekleşmediğini ispat etmesi gerekecektir. Dolayısıyla taraflar arasındaki ticari ilişkinin konusu olan malların teslim edilmediğinin davacı tarafından ispat edilmesi gerekecektir.Temel borç ilişkisinin bir sözcükle senede yansıtılması, şeklinde ortaya çıkan bedel kaydının varlığı ya da yokluğu senedin bono niteliğini etkilemez. Zira, bono, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa aittir. Ancak, bir defa bir mal alışverişine dayandığı "malen" kaydıyla ya da bir alacak borç ilişkisine dayandığı "nakten" kaydı ile senede yazılmışsa, artık buna uyulmak gerekir. Bu kayıtların aksinin savunulması senedin talili (nedene, illete bağlanması) anlamına gelir ki, böyle bir durumda ispat yükü yer değiştirir. Senedi talil eden, savını kanıtlamak yükümlülüğü altına girer. (Hukuk Genel Kurulu'nun 17.12.2003 gün, 2003/19-781 E, 2003/768 K. sayılı kararı ) 6100 sayılı HMK'nun "Senede karşı tanıkla ispat yasağı"nı düzenleyen 201. Maddesinde; " Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz." hüküm altına alındığı gibi, davacı bu iddiasını ancak senetle ya da senede eş değer yazılı delille ispat edebileceğinden ve mahkememize bu hususta bir delil ibraz edilmediğinden ve açıkça yemin deliline de dayanılmadığından, davacının ispat olunmayan davasının reddine ..." şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın müvekkiline taahhüt etmiş olduğu malları teslim etmediğinden davaya konu senedin bedelsiz kaldığını, dolasıyla müvekkilinin senetten ötürü herhangi bir borcunun bulunmadığını, teslim edilmesi gereken malları teslim ettiklerine dair davalının delil sunmaması sebebiyle davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ispat yükünün davalı tarafa ait olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ispat külfetinin davacı taraf üzerinde bulunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK'nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.28/03/2023
...


Full & Egal Universal Law Academy