Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1228 Esas 2023/623 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1228
Karar No: 2023/623
Karar Tarihi: 27.03.2023

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 21/01/2021
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 27/03/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Antalya Konyaaltında bulunan davalı şirket tarafından İstanbul Gaziosmanpaşa'da ikamet eden müvekkili şirketin lehtarı olduğu 31/05/2016 keşide tarihli 12.000,00 TL bedelli, 31/07/2016 keşide tarihli 12.000,00 TL bedelli ve 31/11/2016 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli olmak üzere 3 adet çekin ödenmediğini, alacağın haricen tahsili için davalı ile birçok kez irtibat kurulduğunu fakat başarılı olunamadığını, davalının mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davalının borcu yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarını 4.271,00 TL teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verildiğini, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin ihtiyati hacize takiben Antalya 9. İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin 25/06/2018 tarihinde borca itiraz ederek takibi kötü niyetli bir davranış sergileyerek durdurduğunu, müvekkili şirketin alacağının tahsilini engellemek ve icra takip dosyasını sürüncemede bırakmak için takibe haksız yere itiraz etmesinden dolayı yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görüldü.
Davalı şirket tarafından süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.
Mahkemece, "Dava itirazın iptali ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından; ...'ya ait keşidecisi davalı şirket ve hamili davacı şirket olan 31.05.2016 keşide tarihli 12.000,00 TL bedelli,31.07.2016 keşide tarihli 12.000,00 TL bedelli ve 31.11.2016 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çeklerin ödenmemesi ve söz konusu çekler nedeniyle davalı aleyhine Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce ... D.iş sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz nedeniyle hükmedilen vekalet ücreti ve karar harcı nedeniyle davalı aleyhine Antalya 9.İcra Dairesi ... E. Sayılı dosyası ile davacı aleyhine genel haciz yoluyla 13.06.2018 tarihinde takibe geçildiği ve davalının itirazı üzerine takibin 25.06.2018 tarihinde durduğu anlaşılmaktadır. Davaya süresi içerisinde cevap verilmemiş olup beyan dilekçesiyle dava konu çeklerin çek vasfında olmadığı dile getirilerek davanın reddi talep edilmiş ve ayrıca beyan dilekçesiyle ... aracılığıyla davacıya ödemeler yapıldığı dile getirilmiştir. Davalı tarafın defterleri incelenmiş ve bu hususta bilirkişi raporları alınmıştır. Bilirkişinin hazırladığı kök raporda özetle ; davacının davalıdan 5.191,29 TL alacaklı olduğu, davacının 19.070,00TL banka yoluyla ödeme yaptığı kişinin ... olduğu bildirilmiş olup, gelen müzekkere cevapları da dikkate alınarak 14.09.2020 tarihinde düzenlenen ek raporda ise özetle; 31.05.2016 keşide tarihli çekin takas sistemi üzerinden ibraz edildiği ve karşılığın bulunmadığı ,muhatap bankanın iflasından sonra davacı tarafça bankanın ödemekle yükümlü olduğu 1.290,00 TL için başvuruda bulunulduğu ve davacı tarafın 31.05.2016 tarihli çekten bakımından 1.290,00 TL tutarı düşerek 10.710,00 TL için ve diğer çeklerin bankaya ibraz edilmediği ve bu çekler için bankanın iflas etmesinden sonra bankanın sorumluluk bedelinin ödenmediğinin ve bu çekler için bedelleri üzerinden icra takibine geçildiği, davacının davaya konu çekleri direkt olarak davalıdan almadığı ve ...'tan cira yoluyla aldığının bildirildiği görülmüştür. Davalının ödeme yaptığını iddia ettiği ... ile her ne kadar ...'un yetkilisi olduğu anlaşılsa da; davacı şirketl ile davalının ödeme yaptığını iddia ettiği kişiler farklı kişilerdir . Bu nedenle davacının ödeme iddiaları hüküm kurulurken göz önünde bulundurulmamıştır. Türk Ticaret Kanunu md.732 uyarınca sebepsiz zenginleşme uyarınca talepte bulunulması çekin zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren bir yıldır. İcra takibi ve dava tarihleri itibariyle davaya konu talep nedeniyle herhangi bir zamanaşımı oluşmamıştır. Çekten ile ilgili olarak sebepsiz zenginleşme nedeniyle kendisinden alacak talep edilen kişi sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmek zorundadır. Davalı tarafın sebepsiz zenginleşmediğini ispatlayamaması nedeniyle davanın kabulüne" karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu ve ticari defter incelemesine göre davacı şirketin anlaşma gereği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, eksik ifada bulunarak taraflarına 5.191,19 TL'lik mal tesliminde bulunduğunu, buna karşılık müvekkili tarafından davacı tarafa toplamda 44.000,00 TL'lik çek keşide edildiğini ve davacı şirket yetkilisine ... 'un banka hesabına 19.070,00 TL'lik havale yapıldığını, ticari defterin incelenmesinden müvekkili şirketin alacaklı olduğunu iddia eden davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re'sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.426,94 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 856,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.570,19 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK'nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.27/03/2023
...


Full & Egal Universal Law Academy