Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1083 Esas 2023/601 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1083
Karar No: 2023/601
Karar Tarihi: 23.03.2023

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 21/01/2021
DAVANIN KONUSU: Tazminat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 23/03/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkil .... yetkilisi olduğu müvekkil şirkete ait ve şahsının kullandığı Akbank tarafından kendisine verilen kredi kartını yapmış olduğu işlemlerde kullandığını, müvekkilinin yapılan işlemlerdeki hassasiyeti ve göstermiş olduğu hassasiyeti aynı şekilde banka tarafından gösterilmemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, banka sistemlerinin kullanılarak zararına sebep olunması sebebi ile Denizli C. Başsavcılığına da suç duyusunda bulunulduğunu, yürütülen soruşturma kapsamında da müvekkilinin mevcut zararının ne şekilde oluştuğu, kredi kartı hesabından bilgisi ve onayı olmadan yapılan işlem açıkça görüleceği kanaatinde olduklarını, müvekkilinin yetkilisi olduğu şirkete ait ve şahsının kullandığı kredi kartından kendisinin hiçbir bilgisi ve onayı olmadan 13/11/2017 tarihinde adlı işyerinden 7.150,66 TL tutarında elektronik ortamda alışveriş yapıldığını, aynı şekilde ikinci bir harcama yapılacağı sırada bankanın kendisini araması ile öğrendiğini, banka yetkililerinin yönlendirmesi ise kredi kartının iptal edildiğini ve ikinci harcamanın önüne geçildiğini, 01/12/2017 tarihli Akbank antetli yazıda müvekkilinin harcama ile ilgili itirazının .... talep numarası ile dikkate alındığını beyan edilerek 13/11/2017 tarihinde gerçekleştirilen işlem için bankanın uygulamasında kredi kartı hamillerine elektronik ortamda güvenli alışveriş yapabilmek için sadece kendilerinin bilmesi gereken bir şifre verildiği, itiraza konu işlemin sanal ortamda sadece müvekkil tarafından bilinmesi gereken elektronik şifre SMS kullanılarak yapıldığı, bu kapsamda işlemin kart şifre birlikteliği ile yapılmış olması nedeniyle Yurtiçi/Yurtdışı üyelik sözleşmesi hükümlerine göre söz konusu işlemlerde sorumluluğun müvekkiline ait olduğu, bankaca yapılacak herhangi bir işlem bulunmadığı bildirildiğini, müvekkilinin onayı dışında gerçekleştirilmiş olan işlem için banka iki yarı cevap vermiş ise de itiraza konu yasadışı işlemin müvekkilinin kart şifre birlikteliğinin sağlanması olması nedeni ile kendisinin bilgisi dahilinde yapıldığı beyan edilebildiğini, bankanın bu konudaki harcama itirazını reddettiğini ve mağduriyetinin sürmesine sebep olduğunu, müvekkil onayı olmadan işlem yapılması bankanın yeterli güvenlik tedbirlerini almadığını ortaya koyduğunu, müvekkilinin davalı banka tarafından uygulanan güvenlik tedbirlerini yetersizliği veya davalı bankanın kusuru sebebiyle kendisinin bilgisi ve onayı olmadan yapılan kredi kartı harcaması nedeniyle uğradığı 7.150,66 TL zararının davalı banka tarafından kredi kartına uygulanan banka faiziyle harcama tarihinden itibaren işleyecek faiziyle ödenmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili, huzurdaki davada davacı dolandırıcılık eylemi ile karşı karşıya kaldığını iddia ettiğinden davayı bu eylemi yapan kişi veya kişilere yöneltmesi gerektiğini, bu nedenle davanın husumet sebebiyle reddine karar verilmesini, davacının 30/11/2017 tarihindeki itirazında kredi kartı ile 13/11/2017 tarihinde .... firmasından gerçekleşen toplamda 7.150,66 TL tutarındaki bir adet harcamaya itiraz ettiğini, söz konusu işlemin sanal ortamda sadece karthamili tarafından bilinmesi gereken elektronik şifre kullanılarak yapıldığını, bankaca yapılabilecek bir işlemin bulunmadığını, işlemlerin şifre ile tamamlandığını gösteren otorizasyon kaydı bulunduğunu, davacıya ait işlemin sadece kendisinin bilgisinde olan şifrenin girilmesi neticesinde gerçekleştirildiği anlaşıldığından bankanın kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, kullanım hakkı davacı tarafa ait olan şifre bilgileri için müvekkil banka tarafından en üst seviyedeki güvenlik önlemleri uygulandığını ve banka personelinin dahi erişemeyeceği şekilde korunduğunu, sadece davacı tarafından bilinen şifrenin girilmesi suretiyle yapılabilen davaya konu havale işlemindeki sorumluluğun davacıya ait olduğunu, müvekkil bankaya atfedilecek bir kusur bulunmadığını, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, "...davanın bankacılık sözleşmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için alınan 10/11/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; işlemin 3D secure şifre ile gerçekleştirildiği, 5464 sayılı yasanın 15 ve 16. maddeleri gereğince kart sahibinin sorumluluğunun bulunduğunu, tarafların tüm itirazlarının değerlendirildiği bilirkişi raporunun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, hükme esas alınabilecek vasıfta olduğu "gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; rapora karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, ek rapor ile kök rapor arasında çelişki olduğunu, bu çelişki giderilmeden karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, internet bankacılığını aracı kılarak davacının kredi kartından yapılan alışveriş nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK'nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK'nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.23/03/2023
...

Full & Egal Universal Law Academy