Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/612 Esas 2023/191 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/612
Karar No: 2023/191
Karar Tarihi: 29.03.2023

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/612
KARAR NO: 2023/191
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/10/2021
KARAR TARİHİ: 29/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket vekili ... arasında ... tarihinde noterde yapılan sözleşme gereğince araç alım satımı yapıldığını, bu satış sözleşmesine göre araç bedeli ...-TL olarak belirlendiğini ve müvekkil bu bedel için davalı şirket lehine iki adet çek düzenlediğini, bu çekler ... düzenleme tarihli, ... ödeme tarihli ...-TL bedelli çek ve ... düzenleme tarihli, ... ödeme tarihli ...-TL bedelli çekler olduğunu, taraflar arasında başkaca ticari bir ilişki ve ya çek ilişkisi bulunmadığını, bu husus tarafların ticari defterleri incelendiğinde görüleceğini, bu çekler nedeni ile müvekkil, davalıya ... tarihli çeke istinaden ... tarihinde ...-TL ödeme yaptığını, bu ödeme müvekkilinin eşi ... hesabından " ... çek ödemesi " açıklamasıyla alacaklı ... ait ... Bankası merkez şubesine gönderildiğini, yine müvekkilinin ... tarihli çeke istinaden, ... tarihinde " ... çek ödemesi kısmi ödeme "açıklamasıyla alacaklı şirket ... Bankası hesabına ...-TL kısmi ödeme gönderildiğini, ayrıca alacaklı zaten bedeli ödenmiş ... tarihli çek için ...-TL , yine ... tarihli çek için ...-TL ödeme aldığını, dolayısıyla ... tarihli çek ...-TL bedelli çek tamamen ödendiğini ve ...-TL bedelli ... tarihli çek bedelinden; karşılıksız çek bedelleri olan ...-TL ve yine bu çek için yapılan ...-TL kısmi ödeme düşüldüğünde, bu çek için kalan borç bakiyesinin ...-TL olduğunu, davalı şirket müvekkili aleyhinde Antalya ... İcra Müdürlüğü nezdinde ... E. sayılı numarasına kayıtlı icra dosyasında kambiyo senetlerine özgü takip başlattığını, başlatılan takipte yapılan ödemeler düşülmeden icra takibi başlatıldığını, bu nedenle yapılan takibe tarafımızca Antalya ... İcra Hukuk Mahkemesinde kısmi itiraz yapıldığını, ancak mahkemece şekli bir inceleme yapılarak verilen kararda itirazımız reddedildiğini ve haksız takibe devam edildiğini, verilen karar taraflarınca istinaf edildiği ve istinaf başvurumuzu reddi ile karar kesinleştiğini, gelinen süreçte müvekkil aleyhinde başlatılan haksız takibe ilişkin olarak haciz işlemleri devam etmekte olup iş bu davayı açmak zorunlu hale geldiğini iddia ederek, Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün ... E. sayılı icra dosyası kapsamında müvekkilin ...-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili davalı arasında düzenlenen Antalya ... Noterliğinin ... tarihli ... yevmiye sayılı araç satış sözleşmesinde, araç satım bedeli karşılığında ... adet bono verileceğinin yazılı olduğunu, bu nedenle davaya konu deline çeklerin araç satış sözleşmesi uyarınca verildiğine dair iddia resmi belge karşısında geçersiz olduğunu, bu iddianın ispatı ancak aynı kuvvette delille mümkün olacağını, müvekkil davalı elinde, davacı tarafından tanzim ve imza olunan ...-TL bedelli bir adet bono bulunduğunu, davaya konu çekler dışında başkaca bir belgenin bulunmadığına dair iddiaların yerinde olmadığını, ödeme dekontlarındaki "... çek ödemesine ilişkin" açıklama, yapılan ödemelerin davaya konu deline çeklere ilişkin olduğunun da kanıtı olmadığını, ayrıca ilk çeke ilişkin ödeme, keşide tarihinden sonraki bir tarihte olup keşide tarihinden ödeme tarihine kadar işleyen faiz ve çek tazminatı alacağı da hesaplandığında ...-TL'nin ikinci çeke istinaden bir ödeme olduğunun kabulünün mümkün olmadığını ödemelerin davaya konu çeklere istinaden yapıldığına dair kesinlik içeren açıklama olmaması, yapılan ödemelerin çeklere istinaden olduğunun kabulü halinde bile hesaplama yapılması gerekmesi karşısından kötü niyet tazminatı talebinin de reddinin gerektiğini, bildirerek haksız davanın reddi ile kötü niyetli alacaklı davacı şirket hakkında, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereği; ... celse tarihli ... nolu ara karar uyarınca tarafların ...-... yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının ibrazı istenerek "ibraz edilen defter ve belgeler incelenip HMK m.222/2 ve davamı maddeleri gereği açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı da tespit edilerek, tarafların iddia ve savunmaları da irdelenmek suretiyle dayanak belgeler ile ticari defter ve belgelere göre dava konusu bedelin ödenmesine ilişkin olarak tarafların defter ve belgelerinde kayıt veya belge bulunup bulunmadığı ve neticeten takip tarihi itibariyle taraflar arasındaki alacak borç konusunda" rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, bilirkişi ... tarafından ibraz edilen ... tarihli bilirkişi raporunda özetle; "Dava dosyası ile davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde, davacı tarafın ticari defterlerine göre, davacının davalı taraftan ...-TL fatura teslim aldığı, karşılığında (... + ... + ... + ... = ...-TL) tutarında ödeme yaptığı, dolayısıyla davalı şirketten teslim aldığı faturaya istinaden dava tarihi itibariyle davacının bakiye (... - ... = ...-TL) tutarında davalı şirkete borcunun kayıtlı olduğu, Davacı tarafından borcu karşılığında davalı şirkete verdiği çekerin keşide tarihlerinden sonra ödeme yapıldığı, çek keşide tarihlerinden sonra yapılan ödemelerin öncelikle faiz borcundan mahsup edilmesinin kabul edilmesi durumunda, dava tarihi itibariyle davacının bakiye ...-TL tutarında davalı şirkete asıl borcunun olduğu" sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin ... celse tarihli ... nolu ara karar uyarınca, davacı asil ...'in isticvabına karar verilmiş olup, davacı ... isticvap beyanında; " Bana göstermiş olduğunuz ... sözleşmesi altındaki imza bana aittir, ben davalı tarafla aramdaki ticari ilişki kapsamında bir tane aracını satın aldım, araç bedeli olan ...-TL'yi ödemek için ...-TL'lik iki parça çek verdim, daha sonra benim ekonomik durumumda bozukluk meydana geldi, çeklerden bir tanesini havale yoluyla ödedim, diğeri için de süre istedim, davalı şirket vekili haciz memurlarıyla birlikte sabah saat ...'da iş yerime gelip haciz işlemi yapmaya başladılar, yanımda da ailem vardı, eşim ve çocuğum ağlamaya başladı, ailemi dışarıya çıkardım, ben de bana söylenen borç miktarını o sırada tamamlayıp davalı vekilinin hesabına gönderdim, tam hatırlamamakla birlikte ...-...-TL miktarı gönderdim, davalı vekiline benim davaya konu olmayan kefili olduğum başka bir senet takibe konu senede ilişkin borcumun kalıp kalmadığını sordum, davalı vekili de borcunun olmadığını söyledi, bunun üzerine benim bilgisayarıma oturup taahhütname hazırladı, borç falan kalmayacağını söyledi, bende imzaladım ve haciz sona erdi, sonrasında gittiler, bu ... sözleşmesindeki ...-TL'lik senedi ...-... defa aramama rağmen iade etmedikleri gibi takibe konulacağına ilişkin beyanda bulundular, ayrıca araç davalı tarafça geri alındığı gibi ben hem ...-TL bir çek bedelini ödemiştim, sonrasında ...-...-TL para ödedim, bu sebeple mağdur oldum, ben davalı tarafın düzenlediği taahhütteki feragat beyanının ne anlama geldiğini bilmiyordum, benim bir an önce istediğim haczin sona erdirilmesiydi. " şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Dava; İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasına konu ... vade tarihli, ...-TL bedelli ve ... vade tarihli ...-TL bedelli ... adet kambiyo senedinden dolayı davacının davalıya ödeme emrinde belirtilen miktarda borçlu olmadığından bahisle eldeki menfi tespiti talepli davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı yanca ... tarihinde dosya kapsamına sunulan ve taralar arasında düzenlenen, "... Sözleşmesi" başlıklı belgenin; "Antalya Antalya ... İcra Müdürlüğü"nün ... E. sayılı dosyası ile ... vade tarihli ...-TL bedelli bono nedeniyle borçlu ...'in bakiye borcunun ...-TL olarak iş bu tarih itibariyle ödenmesi halinde tahsil harcı hariç herhangi bir borç kalmayacaktır. Tahsil harcı ayrıca ödendiğinde çek asılları iade olunacaktır. Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasından feragat edilecektir. Feragat nedeniyle davalı vekili Av. ... herhangi bir masraf ve vekalet ücreti talep edilmeyecektir. Tarafların iş bu tarih itibariyle birbirlerinden herhangi bir borcu kalmamıştır. Birbirlerini ibra ederler. İş bu sözleşme taraflarca ... tarihinde tanzim ve imza olunmuştur." şeklinde düzenlendiği, taraflar arasında düzenlenen bu sözleşmede belirlendiği üzere ... tarihinde davacı yanın eşi tarafından, davalı şirketin vekili hesabına ...-TL ödeme yapıldığı, dosya kapsamına sunulan dekontta ödemeye ilişkin açıklamanın; "... tarihli protokol gereği yapılan ödeme" şeklinde belirtildiği anlaşılmıştır.
Davacı yan söz konusu sözleşme altındaki imzayı inkar etmemiş; ancak söz konusu sözleşmenin haciz baskısı altında imzalandığı ve davacı yanın feragat beyanının iradesi sakatlanarak ve zor durumda bırakılarak alındığından hukuken geçerli olmadığını, sözleşme başılığının "... sözleşmesi" olmakla feragatin geçersiz olduğunu iddia etmiştir. Mahkememizce ön sorun teşkil eden davacı iddiaları kapsamında yapılan incelemede; eldeki davanın feragat ile sonuçlandırılacağı belirtilen "... sözleşmesi" başlıklı belgenin davadan feragat iradesiyle mahkemeye sunulan davadan feragat dilekçesi olmadığı, bu sebeple davadan feragatin biçimine ilişkin HMK'nın 309/2. maddesinde öngörülen şekil koşullarını taşımadığından davadan feragat niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasında bulunan fiili haciz tutanağında; "Bu aşamada mahalle ... geldi. Durum anlatıldı. Mahalde ... adına muhasebe evrakları olduğu görüldü. Birer sureti dosyaya alındı. Alacaklı vekili söz alarak; "şu aşamada herhangi bir işlem yapmayalım" dedi. Talep vechiyle işleme son verildi." şeklinde tutanağın tutulduğu ve muhafaza işlemlerine ilişkin bir işlem yapılmadığı, bu kapsamda davacı yanın sözleşme şartlarını benimseyerek davalı alacaklı vekili hesabına ödeme yaptığı, taraflar arasında varılan mutabakat uyarınca davacı tarafından yapılan bu ödemenin icra baskısı altında yapıldığından söz etme imkanı olmadığı, ayrıca sözleşmede açıkça kayıtsız şartsız ödeme yapılması halinde davacının başkaca bir borcu kalmayacağı ve tarafların birbirlerini ibra edecekleri belirtildiğinden ve imza inkarında da bulunulmadığından davacı tarafı bağlayacağı, davacı yanca irade sakatlığı sebebiyle sözleşmenin geçersiz olduğu iddia edilmişse de; 6098 sayılı TBK'nın 38/2. maddesinde hüküm altına alınan; "Bir hakkın veya kanundan doğan bir yetkinin kullanılacağı korkutması ile sözleşme yapıldığında, bu hakkı veya yetkiyi kullanacağını açıklayanın, diğer tarafın zor durumda kalmasından aşırı bir menfaat sağlamış olması halinde korkutmanın varlığı kabul edilir." hükmü uyarınca, belge veya senedin, bir hakkın veya kanundan doğan bir yetkinin kullanılacağı korkutması altında düzenlenmesi dışında aşırı yararlanmanın da bulunması gerektiği; ancak somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça dosyaya sunulan deliller ve dosya kapsamına alınan bilirkişi raporu içeriği de nazara alındığında aşırı bir yararlanmadan da bahsedilemeyeceği, söz konusu sözleşme hükümlerinin taraflarca yerine getirildiği, davacı tarafça sözleşme benimsenerek belirlenen tutarın davalı yana ödendiği nazara alındığında, konusuz kalan davanın esası hakkında karar tesisine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, buna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davanın konusuz kalması sebebiyle ESASI HAKKINDA KARAR TESİSİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli ...-TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan ...-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan ...-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne, Davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023
Katip ...
¸(e-imzalı)


Hakim ...
¸(e-imzalı)


Full & Egal Universal Law Academy