Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesi 2020/1662 Esas 2020/1465 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 8. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/1662
Karar No: 2020/1465
Karar Tarihi: 11.11.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Davacı tarafından, ..... Yatırım Holding A.Ş.'nin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu dönemde şirket ile bağlı ortaklık ve iştiraklerinin sermaye ve malvarlığı kaybının işleyecek faiziyle birlikte şirket ile bağlı ortaklık ve iştiraklerine ödenmesini teminen gerekli tedbirlerin alınmadığı gerekçesiyle 6362 sayılı Kanun uyarınca Sermaye Piyasası Kurulu'nun 20/06/2018 tarih ve 26/747 sayılı kararıyla hakkında verilen 27.047,00 TL idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada; her ne kadar davacı tarafından, hiçbir şekilde şirketi münferiden veya müşterek imzasıyla temsil ve ilzam etme yetkisine sahip olmadığı, icracı olmayan yönetim kurulu üyesi pozisyonunda görev aldığı, örtülü olarak kazanç aktarımı yapıldığı iddia edildiği dönemde şirketi temsile yetkisi olmayan bir yönetim kurulu üyesi olduğu ve davalı kurumun iddiasının aksine ..... ve şirket ortakları tarafından sermaye kaybının giderilmesi için tahsilatların yapıldığı ileri sürülmekte ise de; ..... Holding tarafından aktarılan tutarların ara aşamada ..... ortaklarına aktarıldığı, sonrasında ..... hesabına gönderildiği ve netice olarak ..... Holding'e geri döndüğü, bütün bu işlemler neticesinde şirketin ortaklarından olan alacaklarının ..... Holding'den olan alacaklara dönüştüğü ve şirketin gerçek anlamda bir tahsilat yapmadığı dosyadaki bilgi, belge ve 04.06.2018 tarihli denetleme raporundan anlaşıldığından ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda icracı/icracı olmayan yönetim kurulu üyesi arasında özen ve bağlılık yükümlülüğü ile görev ve yetki bakımından herhangi bir ayrım yapılmadığı, yine Kurumsal Yönetim Tebliği(II-17.1)'nde icrada görevli olmayan yönetim kurulu üyelerinin sorumluluklarının olmadığına dair herhangi bir düzenlemenin yer almadığı ve Sermaye Piyasası Kanunu'nun 103. maddesinde idari para cezasının tesis edilebilmesi için şirketin organ veya temsilcisi olmamakla birlikte bu tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenen bir kişi olması hâlinin dahi yeterli görüldüğü dikkate alındığında; Kurul Karar Organı'nın 08.09.2017 tarih ve 33/1114 sayılı kararı gereğinin yerine getirilmemesinde yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak sorumluluğunun bulunduğu açık olan davacının 27.047,00-TL idari para cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak Ankara 3. İdare Mahkemesi'nce verilen 01/06/2020 tarih ve E:2019/1399, K:2020/857sayılı kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararın kaldırılması ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek istinaf başvurunun reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesince 2577 sayılı Yasanın değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Dava; davacı tarafından, ..... Yatırım Holding A.Ş.'nin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu dönemde şirket ile bağlı ortaklık ve iştiraklerinin sermaye ve malvarlığı kaybının işleyecek faiziyle birlikte şirket ile bağlı ortaklık ve iştiraklerine ödenmesini teminen gerekli tedbirlerin alınmadığı gerekçesiyle 6362 sayılı Kanun uyarınca Sermaye Piyasası Kurulu'nun 20/06/2018 tarih ve 26/747 sayılı kararıyla hakkında verilen 27.047,00 TL idari para cezasının iptali istemiyle açılmıştır.
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinde; "Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde açılan iptal ve yirmibeşbin Türk Lirasını aşan tam yargı davaları ile tarh edilen vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları toplamı yirmibeşbin Türk Lirasını aşan vergi davalarında, taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılır.
 
2. Temyiz ve istinaflarda duruşma yapılması tarafların istemine ve Danıştay veya ilgili bölge idare mahkemesi kararına bağlıdır.
 
3. Duruşma talebi, dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabilir.
 
4.1 ve 2 nci fıkralarda yer alan kayıtlara bağlı olmaksızın Danıştay, mahkeme ve hakim kendiliğinden duruşma yapılmasına karar verebilir.
 
5. Duruşma davetiyeleri duruşma gününden en az otuz gün önce taraflara gönderilir." hükmüne yer verilmiştir.
 
İstinaf incelemesine konu İdare Mahkemesi kararının; davanın konusunun bir miktar uyuşmazlığı olarak değil, bir idari işlemin iptali olarak ele alındığında, Yasa hükmü gereği duruşma istemi ile bağlı olan idare mahkemesince, duruşma yapıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken, 2577 sayılı Yasanın emredici kuralına rağmen duruşmanın yapılmamasına karar verilerek, davanın esasına geçilmesinde hukuki isabet görülmemiştir. Yukarıda anılan hükümden de görüleceği üzere, ancak temyiz ve istinaflarda, duruşmanın yapılabilmesi için tarafların duruşma istemi yanısıra Danıştay ve Bölge İdare Mahkemesinin kararına gerek vardır.
 
Bu durumda, davacının duruşma isteminin gereği yerine getirildikten sonra davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, usul hükmü yerine getirilmeksizin esasa yönelik olarak davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamıştır.
 
Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 3. İdare Mahkemesi'nce verilen 01/06/2020 tarih ve E:2019/1399, K:2020/857 sayılı kararın KALDIRILMASINA; 2577 sayılı Yasanın değişik 45. maddesinin 5. fıkrası uyarınca davanın esası hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, kaldırma kararı üzerine Mahkemece yeniden bir karar verileceğinden bu aşamada yargılama giderleri yönünden ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına, 11/11/2020 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy