Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesi 2019/3591 Esas 2020/1165 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 8. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/3591
Karar No: 2020/1165
Karar Tarihi: 07.10.2020



(5015 S. K. m. 4, 19, 20) (2577 S. K. m. 45) (5237 S. K. m. 7, 45) (5326 S. K. m. 3) (Petrol Piyasası Fiyatlandırma Sistemi Yönetmeliği m. 4, 7, 12, 13)
 
İSTEMİN ÖZETİ: Konya İli Yunak İlçesinde akaryakıt istasyonu işleten davacıya, akaryakıt fiyatlarını ilan etmeyerek lisans ile verilen haklar dışında faaliyet gösterdiğinden bahisle, lisansla kendisine verilen haklar dışında faaliyet gösterdiğinden, 5015 sayılı Kanunun 4.maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına aykırılıktan anılan Kanunun 19.maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendinin 2 nolu alt bendi ve aynı fıkranın (f) bendi uyarınca 87.815,00 TL idari para cezası verilmesine dair Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 25/10/2018 tarih ve 8149-5 sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemin tesis edildiği tarihten sonra 5015 sayılı Kanun'un 20'nci maddesinde yapılan değişiklik ile, idari yaptırımın uygulanmasından önce ön şart olarak, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından belirlenen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller için, ilgiliye otuz gün içerisinde aykırılığın giderilmesinin gerektiği ve aksi halde hakkında geçici durdurma yapılabileceği yönünde ihtarda bulunulması zorunluluğunun getirildiği, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun davanın konusu olmayan 14/03/2019 tarih ve 8487-3 sayılı kararı ile, fiyat ilanı yapılmadan akaryakıt satışı yapılmasının niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiil olarak kabul edildiği görüldüğü; bu durumda, bakılan davaya konu idari yaptırımın gerekçesinin fiyat ilanı yapılmadan akaryakıt satışı yapılması olduğu, bu fiilin davalı idare tarafından niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiil olarak kabul edilmiş olması sebebiyle, idari yaptırımın uygulanmasından önce aykırılığın giderilmesi için davacıya otuz günlük süre verilmesinin zorunlu olduğu, dava konusu işlemin tesisinden sonra yürürlüğe giren 7164 sayılı Kanun'un 32'nci maddesi ile 5015 sayılı Kanun'un 20'nci maddesinde yapılan değişikliğin davacının lehine olduğu anlaşıldığından, isnat edilen kabahat için idari yaptırımın doğrudan uygulanmasına ilişkin olması sebebiyle davacının aleyhine olan dava konusu işlemde, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükmü itibariyle hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin olarak, Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce verilen 02/10/2019 tarih ve E:2018/2582, K:2019/1765 sayılı kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek istinaf başvurusunun kabulü ile anılan kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesince 2577 sayılı Yasanın değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Dava, Konya İli Yunak İlçesinde akaryakıt istasyonu işleten davacıya, akaryakıt fiyatlarını ilan etmeyerek lisans ile verilen haklar dışında faaliyet gösterdiğinden bahisle, lisansla kendisine verilen haklar dışında faaliyet gösterdiğinden, 5015 sayılı Kanunun 4.maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına aykırılıktan, anılan Kanunun 19.maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendinin 2 nolu alt bendi ve aynı fıkranın (f) bendi uyarınca 87.815,00 TL idari para cezası verilmesine dair Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 25/10/2018 tarih ve 8149-5 sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
 
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 4. maddesinin birinci fıkrasında; "Lisans, sahibine lisansta yer alan faaliyetin yapılması ile bu konularda taahhütlere girişilmesi haklarını verir.", ikinci fıkrasında ise, "Lisans ile tanınan haklar; bu Kanunun, ilgili diğer mevzuatın ve lisansta yer alan kayıtlı hususların yerine getirilmesi koşuluyla kullanılır." hükmüne yer verilmiştir.
 
5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (e) bendinde, "Aşağıdaki hallerde, sorumlulara üç yüz elli bin Türk Lirası idari para cezası verilir:
 
1) Lisans almaksızın hak konusu yapılan tesislerin yapımına veya işletimine başlanması ile bunlar üzerinde tasarruf hakkı doğuracak işlemlerin yapılması.
 
2) Sahip olunan lisansın verdiği haklar dışında faaliyet gösterilmesi.
 
3) 4 üncü maddenin dördüncü fıkrasının (f) bendinin bir takvim yılı içinde Kurumca yapılan uyarıya rağmen ihlali, aynı fıkranın (l) bendi haricindeki bentlerin ihlali.
 
4) 12 nci maddede yer alan hükümler dahilinde iletim ve depolama tesislerine erişimin dolaylı veya dolaysız olarak engellenmesi." hükmüne yer verilmiş,
 
Aynı maddenin (f) bendinde ise, "4 üncü maddenin dördüncü fıkrasının (l) bendi kapsamındaki ihlaller hariç olmak üzere bayiler için (e) bendinde yer alan cezanın beşte biri uygulanır." hükmü getirilmiştir.
 
5015 sayılı Kanun'un verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Petrol Piyasası Fiyatlandırma Sistemi Yönetmeliği'nin 4.maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde; İlan Panosu: Akaryakıt istasyonlarında satışa sunulan akaryakıtların resmi isim ve tavan fiyatlarının (her bir resmi ismin kapsamı içerisindeki ticari ürün isimleri ve bu ürünlerin tavan fiyatlarıyla birlikte) ilan edildiği pano," şeklinde tarif edilmiş, ''Tarife, fiyat listesi ve fiyat ilanına ilişkin yükümlülükler'' başlıklı 7. maddesinin (c) bendinde; Bayilik (istasyonlu) lisansı sahiplerinin akaryakıt teslimlerini fiyat ilanlarına göre yapmakla yükümlü oldukları kurala bağlanarak, 12. maddesinin 3. fıkrasında; fiyat ilanlarının, akaryakıt istasyonlarında veya köy pompalarında yer alan ilan panolarında yapılacağı hüküm altına alınmış, "Fiyat İlanı" başlıklı 13. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde ise; Bayilik (İstasyonlu) lisansı sahiplerinin; ilan panosunda yer alan tavan fiyatların üzerinde akaryakıt satışı yapmamakla yükümlü oldukları kurala bağlanmıştır.
 
İdare mahkemesince, dava konusu işlemin tesisinden sonra 5015 sayılı Yasanın 19. maddesinde yapılan düzenlemenin lehe bir düzenleme olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de; idari yaptırıma konu olan ve davacıya atfedilen "lisans ile kendisine verilen haklar dışında faaliyet gösterme" şeklindeki fiil için idari para cezası öngören 5015 sayılı Kanunun 19. maddesi, dava konusu kurul kararının tesis edildiği tarihten sonra 28.02.2019 tarih ve 30700 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe giren 14.02.2019 tarihli ve 7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 32.maddesi ile yeniden düzenlenmiş ve yeni düzenlemenin 19. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinin (4) ve (5) nolu alt bendinde, "Bayilik lisansı sahiplerince lisansın verdiği haklar dışında faaliyet gösterilmesi" halinde sorumlulara yüz yirmi beş bin Türk Lirasından az olmamak ve altı yüz yirmi beş bin Türk Lirasını geçmemek üzere fiilin işlendiği tarihten bir önceki yılda ilgili lisansa konu petrol piyasası faaliyetine ilişkin net satış hasılatının binde onu oranında idari para cezası verileceği kuralına yer verilmiştir.
 
5015 sayılı Kanunun "İdari Yaptırımlar" başlıklı 20.maddesi,7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 33.maddesi ile yeniden düzenlenmiş ve yeniden düzenlenen "İdari Yaptırımlar" başlıklı 20. maddesinde, "İdari yaptırımlar; tedbirler, lisans iptalleri ve idari para cezalarından oluşur. Bu Kanuna göre idari para cezaları, tedbirler ve lisans iptallerinin uygulanması bu Kanunun diğer hükümlerinin uygulanmasına engel oluşturmaz. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları, alınan tedbirler ve lisans iptalleri diğer kanunlar gereği yapılacak işlemleri engellemez. Bu Kanuna göre idari yaptırımlar aşağıdaki usulde yürütülür:
 
a) Lisans sahibi kişiler hakkında bu Kanuna, ikincil mevzuata veya lisans hükümlerine, Kurul kararlarına aykırı davranılması hâlinde; Kurul tarafından belirlenen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiiller için ilgilisine Kurum veya Kurumca yetkilendirilen kuruluşlar tarafından, otuz gün içerisinde aykırılığın giderilmesi, aksi halde hakkında geçici durdurma yapılabileceği ihtar edilir. Verilen ihtar süresi sonunda mevzuata aykırı durumu devam ettirenlerin ilgili piyasa faaliyeti altmış gün süre ile geçici olarak durdurulur. Niteliği itibarıyla düzeltme imkânı olan fiilin tespit tarihinden itibaren iki yıl içerisinde tekrar edilmesi hâlinde ise ihtar işlemi uygulanmaksızın ilgili piyasa faaliyeti altmış gün süre ile geçici olarak durdurulur. Geçici durdurma süresince, tehlikeli eylemin veya kötüniyetin veya ürünlerde zarar oluşmasının önlenmesi ile faaliyetin durdurulmasına neden olan durumun ortadan kaldırılmasına ilişkin faaliyetler dışında hiçbir piyasa faaliyeti yapılamaz. Geçici durdurma süresi sonunda da tespit edilen aykırılıklar giderilmezse, faaliyetin durdurulmasına devam edilerek soruşturma başlatılır ve gerekli idari yaptırımlar uygulanır. Lisans iptalleri Kurumca yapılacak soruşturma neticesine göre karara bağlanır. Yapılan geçici durdurma sonrasında mevzuata aykırı durumun ortadan kalkması hâlinde geçici durdurma hali sona erdirilir......" şeklinde düzenleme getirilmiştir.
 
5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinde yer verilen kural kapsamında, 14/03/2019 tarih ve 8487-3 sayılı Kurul kararı ile, niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller belirlenmiş, " fiyat ilanı yapılmadan akaryakıt satışı yapılması" bu fiiller arasında sayılmıştır.
 
Ayrıca, 5015 sayılı Kanuna 7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun34.maddesi ile eklenen Geçici 6.maddesinin birinci fıkrasında, "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurulca idari para cezası verilmemiş olan ve Kurul tarafından belirlenen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller için, 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen ihtar yapıldıktan sonra sonucuna göre gerekirse idari soruşturma başlatılarak yaptırımlar uygulanır. " kuralına, anılan maddenin ikinci fıkrasında ise, "(...)Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kurul kararına bağlanmış ancak tahsilatı tamamlanmamış olan idari para cezaları, işlenen fiil için bu Kanunla birlikte daha düşük bir idari para cezası uygulanmasının öngörülmesi hâlinde, ilgili vergi dairesince 19 ncı maddenin ilgili bentlerinde belirlenmiş olan asgari maktu hadden tahsil edilir. Kısmen veya tamamen tahsil edilen idari para cezaları iade edilmez." kuralına yer verilmiştir.
 
İdarî yaptırımlar; yasaların açıkça yetki verdiği ve yasaklamadığı durumlarda, araya yargı kararı girmeden, idarenin doğrudan doğruya, bir işlemi ile ve idare hukukuna özgü usullerle uyguladığı müeyyideler şeklinde tanımlanmaktadır.
 
5237 sayılı Türk Ceza Kanunun "Cezalar" başlıklı 45.maddesinde, "Suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar, hapis ve adli para cezalarıdır" şeklinde bir düzenleme ile kabahatleri ceza kanunu dışında bırakmış, kabahatler ise 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ile düzenlenmiştir.
 
5326 sayılı Kabahatler Kanununda idari yaptırımları “idari para cezası” ve “idari tedbirler (mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve diğer tedbirler)” olarak belirlemiştir.
 
5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. maddesinde, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde; diğer genel hükümlerin ise, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı belirtilmiş ve bu genel hükümlerden birisi de Kabahatler Kanununun 5. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı belirtilmiştir.
 
5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un “Zaman Bakımından Uygulama” başlıklı 7. maddesinin (2) numaralı fıkrasında, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
 
Buna göre, idari para cezalarında, ceza verilmesinin dayanağı kuralın yürürlükten kaldırılması veya lehe düzenleme yapılması yoluyla ortaya çıkan yeni hukuki durumun dikkate alınması gerekmektedir.
 
Bu bakımdan; İdari yaptırımlarda, sonradan yürürlüğe giren kanunların ne şekilde uygulanacağı, başka bir ifade ile idari yaptırımlara ilişkin olarak lehe olan kanunun geçmişe yürüyüp yürümeyeceği konusu önem arzetmekte, bu hususa yönelik olarak getirilen geçici maddelerde yapılan düzenlemelerle bir ilinti kurulmaktadır.
 
Yukarıda aktarımı yapılan 7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 33. ve 34 (geçici 6).maddelerinin gerekçesinde de ifade edildiği üzere, petrol piyasasında kabahat olarak nitelendirilip belli bir müeyyideye bağlanmış, ancak maddenin yürürlüğe girdiği 28.02.2019 tarihinden önce kurulca idari para cezası verilmemiş olan ve niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan mevzuat ihlalleri için, soruşturma açma veya idari para cezası uygulanmadan önce ihtar müessesesi getirilmiş, maddenin yürürlüğe girdiği 28.02.2019 tarih itibarıyla Kurul kararına bağlanmış, ancak tahsilatı tamamlanmamış olan idari para cezaları için bu kanunla birlikte daha düşük bir idari para cezası uygulanmasının öngörülmesi hâlinde ilgili vergi dairesince asgari maktu hadden tahsil edileceği öngörülmüştür.
 
Madde düzenlemesindeki ''ve'' bağlacı; her iki koşulun 1-Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurulca idari para cezası verilmemiş olma ve 2-Kurul tarafından belirlenen niteliği itibarıyla düzeltme imkânı bulunan fiiller olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi halinde Kanunda öngörülen düzenlemenin uygulanmasını kayıt altına almaktadır. Bir başka ifadeyle Kanun koyucunun5015 sayılı Kanunun 20.maddesindeki idari yaptırımlara ilişkin getirdiği yeni usuldeki koşulları düzenlerken dikkate aldığı hususlar, daha önce verilmiş ve kesinleşmiş idari para cezalarının bu yeni usulden yararlanamayacağı sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Kanunun bu açık düzenlemesi karşısında artık lehe Kanun tartışmasının yapılmasına da hukuki olanak bulunmamaktadır.
 
Öte yandan, yukarıda yer verilen tüm anlatımlar, dava konusu uyuşmazlık ile birlikte değerlendirilecek olursak; idari yaptırıma konu olan ve davacıya atfedilen "fiyat ilan panosunda satışı yapılan akaryakıt ürünlerine ilişkin fiyat ilanı yapılması" şeklindeki yükümlülüğün yürürlükten kaldırılmadığı, başka bir ifade ile idari para cezası verilecek fiiller kapsamından çıkarılmadığı ve söz konusu fiil için öngörülen idari para cezası miktarında ise; daha önceden "üçyüzellibin Türk Lirası" şeklinde maktu olarak belirlenen para cezasının "yüz yirmi beş bin Türk Lirasından az olmamak ve altı yüz yirmi beş bin Türk Lirasını" geçmemek üzere alt ve üst sınır gösterilmek suretiyle nispi olarak düzenlendiği ve bu şekilde yeni düzenleme ile söz konusu fiil karşılığı idari para cezasında üst sınır dikkate alındığında bir azalma meydana gelmediği, aksine idari para cezası oranının yükseltildiği, ayrıca 7164 sayılı Kanunun Geçici 6. maddesinin getirdiği sınırlama kapsamında ihtarın yalnızca maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurulca para cezası verilmemiş ve niteliği itibarıyla düzeltme imkanı olan fiiller için getirildiği göz önüne alındığında, 7164 sayılı Kanun ile getirilen yeni düzenlemelerin davacının fiili yönünden lehe bir durum yaratmadığı sonucuna varılmaktadır.
 
Kanunîlik ilkesi, ortaya çıkan sonuca ceza uygulanabilmesini, fiilin kanunlarda açık bir şekilde kabahat veya suç olarak tanımlanması şartına bağlamaktadır. Tipiklik unsuru olarak da ifade edilen kanunî unsur, somut fiilin kanunda belirlenmiş soyut hukuk normuna uygun olmasını ifade etmektedir.
 
5015 sayılı Kanun'un 4. maddesindeki düzenlemenin, lisans sahiplerinin genel nitelikli hak, kısıtlama ve yükümlülüklere ilişkin olduğu, anılan maddenin birinci ve ikinci fıkrasının, lisans sahiplerine, lisans hangi faaliyete (rafinerici, taşıma, iletim, bayilik v.b) ilişkin olarak verilmişse, sadece buna ilişkin alanda piyasa faaliyetinde bulunabilecekleri ve bu hakkın lisansta kayıtlı hususlar dahilinde kullanılabileceğine ilişkin koşulları düzenlediği açıktır.
 
Bu itibarla, dava konusu idari para cezasının tesis edilmesine sebep olan fiilin, "akaryakıt satış fiyatının ilan edilmemesi" olarak belirlendiği, anılan eylemin karşılığında ise "sahip olunan lisansın verdiği haklar dışında faaliyet gösterilmesi" fiilinin karşılığı olan idari para cezasının tesis edildiğinin görüldüğü, ancak dava dosyasında mevcut olan tespite göre, ilan panosunda fiyat ilan edilmeksizin satış yapılması suretiyle faaliyetin usulüne uygun olarak yürütülmediği açık olmakla birlikte, mevzuatın belirlediği kurallara uygun olarak bir başka deyişle usulüne uygun yürütülmemesinden dolayı davacıya idari yaptırım uygulanması mümkün ise de, davacıya isnat edilen; "akaryakıt satış fiyatının ilan edilmemesi" şeklindeki fiilin karşılığının, 5015 sayılı Kanunun 19. maddesinde idarî yaptırım olarak belirlenmediği anlaşıldığından, lisansın verdiği haklar dışında faaliyetin yürütüldüğünün kabulü ile 5015 sayılı Yasanın 19. maddesinin ikinci fıkrasının e-2 alt bendi uyarınca verilen idari para cezasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
 
Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce verilen 02/10/2019 tarih ve E:2018/2582, K:2019/1765 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup istinaf başvurusunun kabulünü gerektiren bir neden bulunmadığından, davalı tarafın istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeyle REDDİNE, yargılama giderlerinin başvuruda bulunan taraf üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan miktarın istenilmesi halinde ilgili tarafa iadesine, 2577 sayılı Yasanın değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay ilgili Dairesine temyiz yolu açık olmak üzere, 07/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.(¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy