Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 2020/244 Esas 2020/795 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/244
Karar No: 2020/795
Karar Tarihi: 07.10.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Zonguldak İdare Mahkemesi'nce verilen 10/10/2019 günlü, E:2018/1140, K:2019/912 sayılı kararın; hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması ve işin esası hakkında yeniden karar verilmesi istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesince dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Dava, Bartın Belediye Meclisinin 01/08/2018 tarih ve 161 sayılı kararı ile kabul edilen, Bartın İli 1/5000 ölçekli Revizyon+İlave Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Revizyon+İlave Uygulama İmar plan değişikliklerinin ve bu planlara yapılan itirazın reddine dair Bartın Belediye Meclisinin 02/11/2018 tarih ve 2407 sayılı kararının mülkiyeti Hazineye ait, Bartın İli, Merkez İlçesi, ... Köyü 125 ada, 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; Zonguldak-Bartın-Karabük Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının 'V. Genel Hükümler' başlığı altında yer alan 'V.48. Hazine arazilerindeki uygulamalarda, Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün uygun görüşünün alınmasının zorunlu olduğunun açıkça belirtilmesine rağmen Milli Emlak Genel Müdürlüğü görüşünün alınmadığı; öte yandan, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 33. maddesinde belirtilen, imar planlarına yapılan itirazların reddedilmesi halinde red kararı tarihinde planların kesinleşeceği açıkça belirtilmekte iken davaya konu Belediye Meclis kararında açıkça red/kabul ifadesinin yer almadığı anlaşıldığından, dava konusu Bartın Belediye Meclisinin 01/08/2018 tarih ve 161 sayılı kararı ile kabul edilen, Bartın İli 1/5000 ölçekli Revizyon+İlave Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Revizyon+İlave Uygulama İmar planında ve bu planlara yapılan itirazın reddine dair işlemde mülkiyeti Hazineye ait Bartın İli, Merkez İlçesi, ... Köyü 125 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; bu karara karşı davalı idare tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
 
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde, "Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır. Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır." tanımlarına yer verilmiş, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin Tanımlar Başlığı altındaki 4. Maddesinin i) bendinde" Nazım imar planı: Mevcut ise çevre düzeni planının genel ilke, hedef ve kararlarına uygun olarak, arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, çeşitli kentsel ve kırsal yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarını, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere, varsa kadastral durumu işlenmiş olarak 1/5.000 ölçekte, büyükşehir belediyelerinde 1/5000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte, onaylı halihazır haritalar üzerine, plan notları ve ayrıntılı raporuyla bir bütün olarak hazırlanan planı" denilmekte olup, aynı Yönetmeliğin k) bendinde ise " Uygulama imar planı: Nazım imar planı ilke ve esaslarına uygun olarak yörenin koşulları ve planlama alanının genel özellikleri, yapının kullanım amacı ve ihtiyacı, erişilebilirlik, sürdürülebilirlik ve çevreye etkisi dikkate alınarak; yapılaşmaya ilişkin yapı adaları, kullanımları, yapı nizamı, bina yüksekliği, taban alanı katsayısı, kat alanı kat sayısı veya emsal, yapı yaklaşma mesafesi, ön cephe hattı, ifraz hattı, kademe hattı, ada ayrım çizgisi, taşıt, yaya ve bisiklet yolları, ulaşım ilişkileri, parkları, meydanları, kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarını, gerektiğinde; parsel büyüklükleri, parsel cephesi ve derinliği, arka cephe hattı, yol kotu ve bu kotun altındaki kat adedi, bağımsız bölüm sayısı gibi yapılaşma ve uygulamaya ilişkin kararların, uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren ve varsa kadastral durumu işlenmiş olarak 1/1.000 ölçekte onaylı halihazır haritalar üzerinde, plan notlan ve ayrıntılı raporuyla bir bütün olarak hazırlanan planı," şeklinde tanımlanmıştır.
 
İmar planları ile planın kapsadıkları bölgenin nitelikleri, bölgenin ihtiyaçları, bu unsurların gerektirdiği nüfus, yoğunluk, donatı gibi unsurlar dikkate alınarak arazi kullanımı, koruma, kısıtlama hakları belirlenmektedir.
 
İmar planları, nesnel nitelikte gelişen ve değişen koşullara bağlı olarak süreklilik arz eden düzenleyici işlemler olup, değişen ve gelişen koşullara göre mevcut imar planlarında değişiklik, revizyon yapılması tabii olduğu gibi , bu değişiklik ve revizyonların sonucuna göre yürürlüğe giren yeni değişiklik ve revizyonların ancak imar planı tanımı, değişikliği ve revizyonununun dikkate alınarak bu değişiklik ve revizyonu gerektiren nedenlerin taşınmaza ilişkin nitelikte ve ihtiyaçlar ile plan bütünlüğü dikkate alınarak objektif gerekçelerin bulunup bulunmadığı hususları yönünden irdelenerek, imar mevzuatına uygunluğunun denetimi yapılması mümkün olup, plan değişikliği ve revizyonu ile bunlar öncesi yürürlükte bulunan planların, getirdiği düzenlemelerin taşınmaz maliklerine farklı yapılanma koşulları, fonksiyonları getirmesi mümkün olup, bunun imar planı değişikliği ile revizyonun objektif gerekçelere dayanması ve kamusal amaçla yapılması halinde bu sonuçların doğması da tabiidir. Aksi taktirde gelişen ve değişen koşullar, bölgenin yeni gereksinimleri vb. dinamik unsurlar hiç dikkate almadan planların statik kalmalarını gerektirir ki, bu da dinamik niteliğe sahip imar planı kavramı ile çelişir.
 
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 7, 8. maddelerinde imar planlarının yapılması, hazırlanması ve yürürlüğe konulması ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Yine Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin 7,8,9,10,11,12,21,22,23,24. maddelerinde imar planlarının yapılmasına dair ayrıntılı düzenlemelere yer verilmiş olup, anılan Yönetmeliğin 25. maddesinde de " (1) imar planlarının ihtiyaca cevap vermediği veya uygulanmasının mümkün olmadığı durumlar ile üst ölçekte plan kararlarına uygunluğunun sağlanması amacıyla planın tamamının veya plan ana kararlarını etkileyecek bir kısmının yenilenmesi için bu yönetmelikte belirtilen ilke, esas ve standartlara uygun olarak imar planlarında revizyon yapılır. (2) İmar planlarının ihtiyaca cevap vermediği durumlarda mevcut plana bitişik ve mevcut planın genel arazi kullanım kararlarıyla süreklilik, bütünlük ve uyum sağlayacak biçimde, bu yönetmelikte belirtilen ilke, esas ve standartlara uygun olarak imar planı yapılabilir" hükmüne yer verilmiştir.
 
Yukarıda anılan düzenlemeler değerlendirildiğinde, gerek 3194 sayılı İmar Kanunu'nda, gerekse Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nde; imar planlarının yapımı, değişikliği, revizyonu ve ilavesinde mülkiyet esasına dayanılarak maliki olması sıfatıyla hazinenin veya başka bir kamu kurumu veya kuruluşun, gerçek ve tüzel kişilerin uygun görüşünün alınmasını şart koşan bir düzenlemeye yer verilmemiş, buna karşın; mülkiyet ilişkisinden bağımsız olarak, taşınmazın niteliği itibariyle (tarım arazisi gibi) imar planında öngörülmüş olan fonksiyonun değiştirilmesinin söz konusu olması (okul, sağlık ve benzeri alandan çıkarma gibi) halinde ise ilgili kurum, bakanlık veya yatırımcı kurum veya kuruluştan görüş alınması gerektiği öngörülmüş bulunmaktadır.
 
Bu itibarla, İdare Mahkemesi kararında yer verilen, Zonguldak - Bartın - Karabük Planlama Bölgesi 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planı'nın "V. Genel Hükümle" başlığı altında yer alan V.48. Hazine arazilerindeki uygulamalarda, Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün uygun görüşünün alınmasının zorunlu olduğu açıkça belirtilmesine rağmen anılan Genel Müdürlüğün görüşünün alınmadığından dava konusu revizyon- imar planlarında hukuka uyarlık bulunmadığı yolundaki gerekçede hukuki isabet görülmemiştir.
 
İdare Mahkemesi kararının; dava konusu edilen revizyon-imar planlarına yapılan itiraz üzerine davaya konu edilen belediye meclis kararında açıkça red/kabul ifadesinin yer almadığı bu yönüyle anılan imar planlarına yapılan itiraz üzerine tesis edilen belediye meclisi kararında hukuka uyarlık bulunmadığına yönelik gerekçesine gelince;
 
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 8. maddesinin (b) bendinde "İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Planlar, plan değişiklikleri ve plan revizyonları; kayıt altına alınmak ve arşivlenmek üzere Bakanlıkça oluşturulan elektronik ortama yüklenmek ve aynı sistem üzerinden Plan İşlem Numarası almak zorundadır. Planlar, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar. "hükmüne, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 11. maddesinde 1. "İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. 2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. 3. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır." hükmüne yer verilmiştir.
 
Anılan Yasa maddeleri ile idari yargıda yerleşmiş içtihatlar dikkate alındığında, herhangi bir işleme yönelik (dava konusu olayda revizyon-ilave imar planlarına) yapılan itiraz üzerine hiç işlem tesis edilmemesi veya işlem tesis edilmekle birlikte itiraz edilen hususa yönelik açık, somut kabul kararına yer verilmemiş olması durumunda, itiraza konu talebin zımnen reddine karar verildiği kabul edilmektedir. Kaldı ki bakılan iş bu davada, dava dilekçesinde de davacının bu hususu zımnen red olarak kabul ettiği de belirtilmiş bulunduğundan, İdare Mahkemesi kararının belirtilen gerekçesinde de hukuki isabet görülmemiştir.
 
Uyuşmazlığın esasına gelince;
 
Davacı tarafından, Bartın İli, Merkez, ... Köyü 125 ada, 1 parsel sayılı Gençlik ve Spor Bakanlığına spor kompleksi olarak kullanılmak üzere tahsis edilen taşınmazın ortasından 40 metrelik yol geçirildiği, bölünen kısmın bir tarafı park ve tarım alanı diğer kısmı ise plansız alanda bırakıldığı, plan değişikliğinin parsel bütünlüğünü bozacak nitelikte olduğu ve parselin tahsis amacına da zarar verdiği iddiasıyla bakılan davanın açıldığı, İdare Mahkemesi'nce mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporuyla dosyada mevcut plan paftaları ve diğer bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlığa konu taşınmazın dava konusu 1/5000 ölçekli imar planında tarım alanı, park ve 40 metrelik yol olarak planlandığı, bır kısmının ise plansız alanda kaldığı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında da aynı kullanımda yer aldığı, uyuşmazlıktaki ihtilafın ilk kez planlanan 40 metrelik yoldan kaynaklı olduğu, parselin plan sınırı dışında kalan kısmının mücavir alan sınırları dışında olduğu, taşınmazın güneyinden geçen 40 metrelik imar yolunun kentin batısı ile doğusu arasındaki bağlantı sağlayan ana ulaşım arteri niteliğinde olduğu, kent merkezine girmeyecek araçların devre dışı bırakılması için planlandığı, parselin ortasından geçen kuzey güney istikametindeki kanalın en kesiti dikkate alınarak imar planına işlendiği, doğu ve batısında kent bütününe hizmet edecek park alanları oluşturulduğu anlaşıldığından, 1/5000 ölçekli ve 1/1000 ölçekli revizyon-uygulama imar planının uyuşmazlığa konu taşınmaza ilişkin kısmında mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık görülmemiştir.
 
Bu durumda, davanın reddi gerektiğinden, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
 
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile dava konusu işlemin iptali yolunda Zonguldak İdare Mahkemesi'nce verilen 10/10/2019 günlü, E:2018/1140, K:2019/912 sayılı kararın KALDIRILMASINA, 2577 sayılı Yasanın 45/4 maddesi uyarınca esastan incelenen davanın REDDİNE; aşağıda dökümü yapılan mahkeme safhasına ait toplam 2.022,35 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına; istinaf aşamasına ait 212,70 TL yargılama gideri ile karar tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan toplam 1.362,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, 2577 sayılı Yasanın 45. maddesinin 6. fıkrası kapsamında bulunmayan karara karşı tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 07/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy