Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 2020/145 Esas 2020/1166 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/145
Karar No: 2020/1166
Karar Tarihi: 27.11.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Zonguldak İdare Mahkemesi'nce verilen 11/10/2019 günlü, E:2018/1127, K:2019/922sayılı kararın; hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması ve işin esası hakkında yeniden karar verilmesi istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesince dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Dava, Bartın Belediye Meclisinin 01/08/2018 tarih ve 161 sayılı kararı ile kabul edilen, Bartın İli 1/5000 ölçekli Revizyon+İlave Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Revizyon+İlave Uygulama İmar plan değişikliklerinin ve bu planlara yapılan itirazın reddine dair Bartın Belediye Meclisinin 02/11/2018 tarih ve 2407 sayılı kararının mülkiyeti Hazineye ait, Bartın İli, Merkez İlçesi, ... Köyü, 101 ada, 4 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden; Zonguldak-Bartın-Karabük Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının 'V. Genel Hükümler' başlığı altında yer alan 'V.48. Hazine arazilerindeki uygulamalarda, Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün uygun görüşünün alınmasının zorunlu olduğunun açıkça belirtilmesine rağmen Milli Emlak Genel Müdürlüğü görüşünün alınmadığı; öte yandan, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 33. maddesinde belirtilen, imar planlarına yapılan itirazların reddedilmesi halinde red kararı tarihinde planların kesinleşeceği açıkça belirtilmekte iken davaya konu Belediye Meclis kararında açıkça red/kabul ifadesinin yer almadığı anlaşıldığından, dava konusu Bartın Belediye Meclisinin 01/08/2018 tarih ve 161 sayılı kararı ile kabul edilen, Bartın İli 1/5000 ölçekli Revizyon+İlave Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Revizyon+İlave Uygulama İmar planında ve bu planlara yapılan itirazın reddine dair işlemde mülkiyeti Hazineye ait Bartın İli, Merkez İlçesi, ... Köyü 101 ada, 4 parsel sayılı taşınmaz yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiş; bu karara karşı davalı idare tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
 
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 5. maddesinde, "Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır. Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır." tanımlarına yer verilmiş, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin Tanımlar Başlığı altındaki 4. Maddesinin i) bendinde" Nazım imar planı: Mevcut ise çevre düzeni planının genel ilke, hedef ve kararlarına uygun olarak, arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, çeşitli kentsel ve kırsal yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarını, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere, varsa kadastral durumu işlenmiş olarak 1/5.000 ölçekte, büyükşehir belediyelerinde 1/5000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte, onaylı halihazır haritalar üzerine, plan notları ve ayrıntılı raporuyla bir bütün olarak hazırlanan planı" denilmekte olup, aynı Yönetmeliğin k) bendinde ise " Uygulama imar planı: Nazım imar planı ilke ve esaslarına uygun olarak yörenin koşulları ve planlama alanının genel özellikleri, yapının kullanım amacı ve ihtiyacı, erişilebilirlik, sürdürülebilirlik ve çevreye etkisi dikkate alınarak; yapılaşmaya ilişkin yapı adaları, kullanımları, yapı nizamı, bina yüksekliği, taban alanı katsayısı, kat alanı kat sayısı veya emsal, yapı yaklaşma mesafesi, ön cephe hattı, ifraz hattı, kademe hattı, ada ayrım çizgisi, taşıt, yaya ve bisiklet yolları, ulaşım ilişkileri, parkları, meydanları, kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarını, gerektiğinde; parsel büyüklükleri, parsel cephesi ve derinliği, arka cephe hattı, yol kotu ve bu kotun altındaki kat adedi, bağımsız bölüm sayısı gibi yapılaşma ve uygulamaya ilişkin kararların, uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren ve varsa kadastral durumu işlenmiş olarak 1/1.000 ölçekte onaylı halihazır haritalar üzerinde, plan notlan ve ayrıntılı raporuyla bir bütün olarak hazırlanan planı," şeklinde tanımlanmıştır.
 
İmar planları ile planın kapsadıkları bölgenin nitelikleri, bölgenin ihtiyaçları, bu unsurların gerektirdiği nüfus, yoğunluk, donatı gibi unsurlar dikkate alınarak arazi kullanımı, koruma, kısıtlama hakları belirlenmektedir.
 
İmar planları, nesnel nitelikte gelişen ve değişen koşullara bağlı olarak süreklilik arz eden düzenleyici işlemler olup, değişen ve gelişen koşullara göre mevcut imar planlarında değişiklik, revizyon yapılması tabii olduğu gibi, bu değişiklik ve revizyonların sonucuna göre yürürlüğe giren yeni değişiklik ve revizyonların ancak imar planı tanımı, değişikliği ve revizyonununun dikkate alınarak bu değişiklik ve revizyonu gerektiren nedenlerin taşınmaza ilişkin nitelikte ve ihtiyaçlar ile plan bütünlüğü dikkate alınarak objektif gerekçelerin bulunup bulunmadığı hususları yönünden irdelenerek, imar mevzuatına uygunluğunun denetimi yapılması mümkün olup, plan değişikliği ve revizyonu ile bunlar öncesi yürürlükte bulunan planların, getirdiği düzenlemelerin taşınmaz maliklerine farklı yapılanma koşulları, fonksiyonları getirmesi mümkün olup, bunun imar planı değişikliği ile revizyonun objektif gerekçelere dayanması ve kamusal amaçla yapılması halinde bu sonuçların doğması da tabiidir. Aksi taktirde gelişen ve değişen koşullar, bölgenin yeni gereksinimleri vb. dinamik unsurlar hiç dikkate almadan planların statik kalmalarını gerektirir ki, bu da dinamik niteliğe sahip imar planı kavramı ile çelişir.
 
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 7, 8. maddelerinde imar planlarının yapılması, hazırlanması ve yürürlüğe konulması ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Yine Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin 7,8,9,10,11,12,21,22,23,24. maddelerinde imar planlarının yapılmasına dair ayrıntılı düzenlemelere yer verilmiş olup, anılan Yönetmeliğin 25. maddesinde de " (1) imar planlarının ihtiyaca cevap vermediği veya uygulanmasının mümkün olmadığı durumlar ile üst ölçekte plan kararlarına uygunluğunun sağlanması amacıyla planın tamamının veya plan ana kararlarını etkileyecek bir kısmının yenilenmesi için bu yönetmelikte belirtilen ilke, esas ve standartlara uygun olarak imar planlarında revizyon yapılır. (2) İmar planlarının ihtiyaca cevap vermediği durumlarda mevcut plana bitişik ve mevcut planın genel arazi kullanım kararlarıyla süreklilik, bütünlük ve uyum sağlayacak biçimde, bu yönetmelikte belirtilen ilke, esas ve standartlara uygun olarak imar planı yapılabilir" hükmüne yer verilmiştir.
 
Yukarıda anılan düzenlemeler değerlendirildiğinde; gerek 3194 sayılı İmar Kanunu'nda, gerekse Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nde; imar planlarının yapımı, değişikliği, revizyonu ve ilavesinde mülkiyet esasına dayanılarak maliki olması sıfatıyla hazinenin veya başka bir kamu kurumu veya kuruluşun, gerçek ve tüzel kişilerin uygun görüşünün alınmasını şart koşan bir düzenlemeye yer verilmemiş olup, mülkiyet ilişkisinden bağımsız olarak, taşınmazın niteliği (tarım arazisi gibi), imar planında öngörülmüş olan fonksiyonun değiştirilmesinin söz konusu olması (okul, sağlık ve benzeri alandan çıkarma gibi) halinde ise ilgili kurum, bakanlık veya yatırımcı kurum veya kuruluştan görüş alınması gerektiği düzenlenmiştir.
 
Bu itibarla, İdare Mahkemesi kararında yer verilen; Zonguldak - Bartın - Karabük Planlama Bölgesi 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planı'nın "V.Genel Hükümle" başlığı altında yer alan V.48. Hazine arazilerindeki uygulamalarda, Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün uygun görüşünün alınmasının zorunlu olduğu açıkça belirtilmesine rağmen anılan Genel Müdürlüğün görüşünün alınmadığından dava konusu revizyon- imar planlarında hukuka uyarlık bulunmadığına yönelik gerekçede isabet görülmemiştir.
 
İdare Mahkemesi kararının; dava konusu edilen revizyon-imar planlarına yapılan itiraz üzerine davaya konu edilen belediye meclis kararında açıkça red/kabul ifadesinin yer almadığı bu yönüyle anılan imar planlarına yapılan itiraz üzerine tesis edilen belediye meclisi kararında hukuka uyarlık bulunmadığına yönelik gerekçesine gelince;
 
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 8. maddesinin (b) bendinde "İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Planlar, plan değişiklikleri ve plan revizyonları; kayıt altına alınmak ve arşivlenmek üzere Bakanlıkça oluşturulan elektronik ortama yüklenmek ve aynı sistem üzerinden Plan İşlem Numarası almak zorundadır. Planlar, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar. "hükmüne, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 11. maddesinde 1. "İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. 2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. 3. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır." hükmüne yer verilmiştir.
 
Anılan Yasa maddeleri ile idari yargıda yerleşmiş içtihatlar dikkate alındığında, herhangi bir işleme yönelik (dava konusu olayda revizyon-ilave imar planlarına) yapılan itiraz üzerine hiç işlem tesis edilmemesi veya işlem tesis edilmekle birlikte itiraz edilen hususa yönelik açık, somut kabul kararına yer verilmemiş olması durumunda, itiraza konu talebin zımnen reddine karar verildiği kabul edilmektedir. Kaldı ki bakılan iş bu davada, dava dilekçesinde de davacının bu hususu zımnen ret olarak kabul ettiği de belirtilmiştir.
 
Anılan hükümlerden dolayı İdare Mahkemesi kararının belirtilen gerekçesinde de hukuki isabet görülmemiştir.
 
Uyuşmazlığın esasına gelince;
 
Davacı tarafından, Bartın İli, Merkez, ... Köyü, 101 ada, 4 sayılı parselin tamamına yakınının dava konusu 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarında " 40 metrelik yol"da kaldığı, bu durumun taşınmazın tarımsal niteliğini ve bütünlüğünü bozduğu iddiasıyla anılan planların uyuşmazlık konusu parsele ilişkin kısmının iptali istemiyle iş bu davanın açıldığı, plan paftalarının ve bilirkişi raporunun birlikte incelenmesinden, uyuşmazlık konusu 101 ada, 4 sayılı parselin Zonguldak-Bartın-Karabük Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı'nda " Tarım Alanı ve Birinci Derece Yol" olarak planlanan alan içerisinde, 1/25.000 ölçekli Bartın Kıyı Kesimi Planlama Alt Bölgesi Çevre Düzeni Planı'nda "Bartın Çayı kenarında 1. Derece yol" ve taşın sahası içerisinde kaldığı, dava konusu 1/5000 ve 1/1000 ölçekli revizyon-ilave nazım ve uygulama imar planlarında taşınmazın bir bölümünün "40.00 metre enkesitli Bölünmüş Taşıt Yolu", bir bölümünün "kanal projesi içinde kalacak" şekilde planlandığı, geriye kalan bölümünün ise plan onama sınırı dışında kaldığı, dava dilekçesinde, ... Köyü, 101 ada, 4 parselsayılı taşınmazın tarla vasfında olduğu ve imar planında tamamına yakınının yol olarak planlanmasından dolayı tarımsal vasfının ve bütünlüğünün bozulduğunun iddia edildiği, Bartin Çayının, DSi görüşü doğrultusunda “Bartın Irmağı ve Yan Kolları Islahı Projesi” güzergahı olarak planlama alanı içerisinde kanal olarak imar planlarında işlendiği, dava konusu taşınmazın 1/5000 ve1/1000 ölçekli imar planlarında, imar planı sınırları dışında bırakılan bölümünün üst ölçek planların plan hükümleri gereği tarım alanı olarak niteliğini koruduğu, dava konusu parselin bulunduğu alandaki karayolu, ilçe merkezi ile Bartın limanını bağlayan D 755 karayolu olduğu, karayolu ile ilgili olarak da ilgili kurumdan görüş alındığı, plan araştırma raporunda belirtildiği, hem Araştırma raporunda bulunan arazi kullanımı, hem de 1/5000 ölçekli nazım imar planı kararları incelendiğinde bahse konu kararyolunun üzerinde yoğunlaşan bir sanayi ve ticaret kullanımı bulunduğu, ayrıca 1/1000 ölçekli İmar planı açıklama raporunda; "Bartın Limanı’nın kapasitesinin arttırılmasına yönelik alınan kararlar ve Adapazarı-Karasu-Akçakoca- Ereğli-Bartın-Amasra Liman bağlantıları Demiryolu Projesi’nin Bartın Limanı’na bağlanacak olması dolayısıyla 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda Bartın Liman Gerisi Alan olarak belirlenen alan içerisinde lojistik alan ihtiyacının giderilmesi amacıyla depolama alanları önerildiği, altyapı yatırımları ile birlikte giderek artan sanayi talepleri göz önünde bulundurularak şehir merkezine 14 km. uzaklıkta bulunan Esenyurt Köyü’nde sanayi alanı önerildiği, önerilen sanayi alanı için gereken taşımacılığın kent merkezine girmeden liman, demiryolu ve diğer karayolu akslarına bağlanmasını sağlamak için Bartın Üniversitesi Kutlubeyyazıcılar Yerleşkesi’nin batısında devlet yolundan ayrılarak Kozcağız- Karabük ve Kastamonu yönüne giden yollara bağlantı vererek ... Mevkii’nde tekrar devlet yoluna bağlanan ekspres yol önerildiği, ayrıca il merkezine yaklaşık 12 km. uzaklıkta bulunan Bartın Üniversitesi’nin ve çevre düzeni planı kararı ile önerilen sanayi alanının ulaşılabilirliğinin artırılması için Üniversite-Gecen-Dallıca-Arıt Yol Ayrımı güzergâhını takip eden bir tramvay hattı önerildiği, 30 km uzunlukta bulunan tramvay hattı üniversite ve sanayi alanı ile hastane, merkezi iş alanı ve kent parkını birbirine bağlaması açısından önemli olduğunun (Plan Açıklama Raporu s.16-17)" belirtildiği, planlama kararlarının bir bütünlük içinde olduğu ve kullanım kararlarıyla ulaşım kararları arasında ilişkilerin kurulduğu, bu kapsamda dava konusu parselin de bulunduğu alanda karayolunun 40.00m enkesitte planlanmış olmasının doğru bir planlama kararı olduğu, dava dilekçesinde belirtilen dava konusu taşınmazın yol olarak planmasının hazine zararı oluşturduğu ifadesine göre dava konusu taşınmazın bütünlüğünün korunabilmesi için karayolunun en kesitinin daraltılması yada güzergahının değiştirilmesi gerekmekte olup, planlama açısından enkesitin daraltılması ya da güzergahının değiştirilmesi, hem üst ölçekli planlara da aykırı olacağı gibi, bahse konu yol, Bartın Limanının şehir merkezine ve diğer illere bağlantısının kurulduğu karayolu olması nedeniyle, iyileşitirilmek istenmesinde imar planlaması açısından kamu yararına uygun olduğu anlaşılmaktadır.
 
Dava konusu imar planlarının uyuşmazlık konusu parsele ilişkin kısmında imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık görülmemiştir.
 
Bu durumda, davanın reddi gerektiğinden, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
 
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın dava konusu işlemin iptali yolunda Zonguldak İdare Mahkemesi'nce verilen 11/10/2019 günlü, E:2018/1127, K:2019/922 sayılı kararın KALDIRILMASINA, 2577 sayılı Yasanın 45/4 maddesi uyarınca esastan incelenen davanın REDDİNE; aşağıda dökümü yapılan Mahkeme safhasına ait toplam 2.016,95 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına; istinaf aşamasına ait 212,70 TL yargılama gideri ile karar tarihinde geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan toplam 1.362,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, fazladan yatırılan 44,40 TL maktu istinaf karar harcının davalı idareye iadesine, posta gideri avansından artan miktarın ise aidiyetliğine göre taraflara iadesine, 2577 sayılı Yasanın 45. maddesinin 6. fıkrası kapsamında bulunmayan karara karşı tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 27/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy