Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi 2020/2641 Esas 2020/3205 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 4. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/2641
Karar No: 2020/3205
Karar Tarihi: 18.12.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Ankara 9. İdare Mahkemesi'nce davanın incelenmeksizin reddi yönünde verilen 30/09/2020 gün ve E:2019/1020, K:2020/1701sayılı kararın; davacı vekili tarafından, müvekkilinin FETÖ ile hiç bir biçimde ilgisi, irtibatı olmadığı, hakkında bu konuda açılmış herhangi bir adli soruşturmanın da bulunmadığı, müvekkilinin durumunun değerlendirmeye alınması ve hak ettiği astsubaylık mesleğine başlayabilmesi konusunda gerekli işlemlerin yapılmasının hukuken genel ilkeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerinin bir gereği olduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Jandarma Genel Komutanlığı vekili tarafından, Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı savunularak talebin reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4.İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:
 
Dava; Jandarma Astsubay Meslek Yüksek Okulunda eğitim görmekte iken 31.07.2016 tarihli ve 29787 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 669 sayılı KHK'nın 104. ve 105. maddeleri ile askeri okulların kapatılması neticesinde kurumla ilişiği kesilen davacının yeniden askeri okula devam edilmesi ve astsubay olabilmesinin önünün açılması talebiyle 24.10.2018 tarihinde İçişleri Bakanlığına yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
İdare Mahkemesince, Kanun Hükmünde Kararnameler, yürütme organının bir işlemi olmakla birlikte, fonksiyonel açıdan kanun niteliğini taşıyan hukuki düzenlemelerdir. Dolayısıyla, idari işlemlere karşı açılan davaların çözümüyle görevli idari yargıda, Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenmiş bir işlemin idareye başvurulmak suretiyle idari yargının görev alanına sokulmaya çalışılması ve bu şekilde açılan davanın esasının incelenmesinin hukuken olanaksız olduğu, bu durumda, 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca askeri okulların kapatılmasında ve bu sebeple davacının öğrencilikle ilişiği kesilerek başka okullara nakledilmesine yönelik işlemlerde idareye herhangi bir değerlendirme yapma ya da başka yönde işlem tesis etme olanağı tanınmaması nedeniyle, davacının yeniden askeri okula devam edilmesi ve astsubay olabilmesinin önünün açılması talebiyle 24.10.2018 tarihinde İçişleri Bakanlığı yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işleme karşı açılan davanın da esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
 
669sayılıKanun Hükmünde Kararname'nin 104.maddesinin (1). Fıkrası'nda "Harp akademileri, askeri liseler ve astsubay hazırlama okulları kapatılmıştır...",105.maddesinin (a) bendinde " Askeri liseler ile astsubay hazırlama okullarında öğrenime devam eden öğrenciler, Milli Eğitim Bakanlığı'nca, giriş sınavlarının yapıldığı tarihte aldıkları ortaöğretim yerleştirme puanları dikkate alınarak durumlarına uygun okullara, (b) bendinde Harp okulları, fakülte ve yüksekokullar ile astsubay meslek yüksekokullarında (jandarma dahil) öğrenimine devam eden öğrenciler ile Yükseköğretim Kurulunca üniversite sınavının yapıldığı tarihte aldıkları yerleştirme puanları dikkate alınarak durumlarına uygun fakülte ve yüksekokullarca diploma verilir" hükmü yer almıştır.
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, neden, konu ve amaç yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari dava türleri arasında sayılmış, "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" alt başlıklı 14. maddesinin, (3-d) bendinde; dava dilekçesinin, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği belirtilmiş, 15. maddesinin, (1-b) bendinde ise; davaya konu edilen işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem niteliğinde bulunmaması durumunda davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
 
Öte yandan, 2577 sayılı Kanunun "İdari makamların Sükutu" başlıklı 10. maddesinde; "1. İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. 2. (Değişik: 10/6/1994 - 4001/5 md.) Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler." hükmüne yer verilmiştir.
 
İdari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gerekli işlemler, öğreti ve içtihatta idari makam ve mercilerin kamu gücüne dayanarak idare işlevine (idare hukuku alanına) ilişkin olarak yaptıkları ve ilgililer hakkında çeşitli hak ve/veya yükümlülükler doğurmak suretiyle hukuk düzeninde değişiklik yapan, başka bir anlatımla ilgililerin hukukunu etkileyen irade açıklamaları olarak tanımlanmaktadır.
 
Bu açıklamalar doğrultusunda dava konusu olay incelendiğinde; davaya konu edilen uyuşmazlığın, doğrudan Kanun Hükmünde Kararname'den değil, Askeri bir eğitim kurumunda eğitim görmekte iken 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 104. ve 105.maddeleri uyarınca askeri okulların kapatılması üzerine öğrencilikle ilişiği kesilen davacının astsubay olabilmesinin önünün açılması talebiyle 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında yaptığı başvurusunun zımnen reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı işleminden kaynaklandığı ve bu işlemin de idari yargı denetimine tabi, kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
 
Bu itibarla, uyuşmazlığın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, idari davaya konu olabilecek nitelikte bir idari işlem bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
 
Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun kabulüne, başvuruya konu mahkeme kararının kaldırılmasına; yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının Mahkemesine gönderilmesine, Mahkemesince yeniden bir karar verileceğinden bu aşamada yargılama giderleri yönünden ayrıca hüküm kurulmasına yer olmadığına, istinaf aşamasında fazladan yatırılan 54,40 TL karar harcının davacıya iadesine, 2577 sayılı Yasanın 45. maddesinin 5. fıkrası gereğince kesin olmak üzere, 18/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy