Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi 2020/2187 Esas 2020/2357 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 4. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/2187
Karar No: 2020/2357
Karar Tarihi: 30.09.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Ankara 11. İdare Mahkemesi'nce davanın reddi yönünde verilen 06/02/2020 gün ve E:2019/1072, K:2020/234 sayılı kararın; davacı vekili tarafından, davacı hakkında güvenlik soruşturmasının olumsuz kılacak herhangi bir durum olmadığı, müvekkili hakkında tesis edilen 4 ay ve 16 ay durdurma cezalarının idare mahkemelerince iptal edildiği, müvekkilinin Polis Amirleri Eğitim Merkezi (PAEM) 3. Dönem eğitiminin 12 Mayıs 2018 tarihinde bittiği ve bu tarihten önce müvekkilinin almış olduğu başkaca kısa veya uzun süreli durdurma cezasının bulunmadığı, mahkemelerce verilen iptal hükmünün gereği olarak müvekkilinin PAEM'e eğitim planlamasının yapılması gerektiği iddia edilerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı savunularak talebin reddine karar verilmesi istenilmektedir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:
 
Dava; Polis memuru olarak görev yapan davacı tarafından, komiser yardımcısı yetiştirilmek üzere kazandığı Polis Amirleri Eğitim Merkezi (PAEM)'nde öğrenim görmekte iken, hakkında tesis edilen disiplin cezaları gerekçe gösterilmek suretiyle ilişiğinin kesildiği, ancak bu cezaların İdare Mahkemelerince iptal edilmesi üzerine Polis Amirleri Eğitim Merkezine alınması için yaptığı başvurunun reddine ilişkin 10.04.2019 tarih ve 911-2212 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
İdare Mahkemesince, davacının hakkında yürütülen idari soruşturmalar neticesinde Polis Disiplin Kurulunca 'Hizmet içinde resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak' fiilinden 16 ay Uzun Süre Durdurma cezası ile yine 'Görev sırasında amir ve üstlerine saygısız davranmak' fiilinden 4 ay kısa süreli durdurma cezası verilmesinden dolayı PAEM'le ilişiğinin kesildiği, 16 ay uzun süreli durdurma cezasının iptali istemiyle açmış olduğu davada İzmir 6. İdare Mahkemesi'nin 13.03.2019 tarih ve E:2018/558, K:2019/368 sayılı kararıyla, davacıya isnat edilen fiilin gerçekleşmiş olduğu, ancak bu fiilinin 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8/4-(b) maddesinin 6 numaralı alt bendinde ifade bulan: "hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiili kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle iptaline karar verildiği, öte yandan 'Görev sırasında amir ve üstlerine saygısız davranmak' fiilinden dolayı verilen 4 ay kısa süreli durdurma cezasının ise İzmir 5. İdare Mahkemesi'nin 08.11.2018 tarih ve E:2018/500, K:2018/1436 sayılı kararı ile davacının üzerine atılı fiilin gerçekleşip gerçekleşmediğine girilmeden eksik soruşturma nedeniyle dava konusu disiplin cezasının hukuka aykırı bulunduğu ve iptaline karar verildiği görülmekte olup, bu karar doğrultusunda davalı idarece yeniden disiplin soruşturması açılarak düzenlenen soruşturma raporu doğrultusunda PAEM Polis Disiplin Kurulunun 22.05.2019 tarih ve 2019/1 sayılı kararıyla davacının 7068 sayılı Kanunun 8/4-(a) maddesinde yer alan: 'Görev sırasında amir ve üstlerine saygısız davranmak' fiilini işlediği sübuta erdiğinden 4 ay kısa süreli durdurma cezası verildiğinin anlaşıldığı, olayda; dava dosyasındaki bilgi ve belgeleri ile yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, Polis Akademisi Eğitim Merkezine katılabilmek için adaylarda bulunması gereken şartlardan birinin de son iki yıl içinde kısa süreli durdurma cezası ve meslek yaşantısı içerisinde uzun süreli durdurma cezası alınmamış olması gerektiği, yine PAEM eğitimine başlayan adayların PAEM’e giriş ile ilgili nitelikleri taşımadıklarının veya kaybettiklerinin öğrenimleri sırasında anlaşılanların ilişiklerinin kesileceğinin hüküm altına alındığı görülmekte olup, bu kapsamda dava konusu olaya bakıldığında, her ne kadar davacıya PAEM eğitimi devam ederken verilen süreli durdurma cezalarının yargı kararları ile iptal edildiği görülmekte ise de, 4 ay kısa süreli durdurma cezasının eksik soruşturma sonucu verildiğinden bahisle iptal edildiği ve yargı kararı doğrultusunda yeniden yapılan soruşturma sonucunda davacının üzerine atılı fiili işlediği sübuta erdiği gerekçesiyle yeniden 4 ay kısa süreli durdurma cezası verildiğinin görüldüğü, bu durumda; davacının eğitimine devam ederken PAEM'e giriş ile ilgili nitelikleri taşımadığının veya sonradan kaybettiğinin anlaşılması üzerine ilişiğinin kesildiği, her ne kadar yargı kararları ile ilişiğinin kesilmesinin sebep unsurunu oluşturan süreli durdurma cezalarının iptal edildiği görülmekte ise de, bahse konu yargı kararı gereğince eksik incelemeye dayalı yürütülen soruşturma nedeniyle iptal edilen disiplin cezası kapsamında, yeniden soruşturma yürütülerek davacı hakkında, eğitim merkezinden ilişiğinin kesilmesine neden olan disiplin cezasına konu aynı fiili nedeniyle 4 ay kısa süreli durdurma cezası verildiği ve yukarıda hükmüne yer verilen yönetmelik kapsamında PAEM'e giriş şartlarını taşımadığı anlaşıldığından, PAEM eğitimine yeniden planlaması yapılması yönünde yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin işlemde sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde karar verilmiştir.
 
2577 sayılı Kanunun "İdari Makamların Sükutu" başlıklı 10. maddesinde; "1. İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. 2. (Değişik: 10/6/1994-4001/5 md.) Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler."; "Üst makamlara başvurma" başlıklı 11. maddesinde, "1. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. 2. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır."; "İptal ve tam yargı davaları" başlıklı 12. maddesinde de, "İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay’a ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır." hükmü yer almıştır.
 
Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 'Tanımlar' başlıklı 4'üncü maddesinde; "(1) Bu Yönetmelikte geçen; ...n) PAEM: Polis Amirleri Eğitimi Merkezini, ifade eder." hükmüne, 'Adaylarda aranılan şartlar' başlıklı 9.maddesinde; "(1) PAEM’e başvuru yapacak adaylardan; a) Emniyet mensubu adaylarda aşağıdaki şartlar aranır: ...
 
5) Son iki yıl içinde kısa süreli durdurma cezası ve meslek yaşantısı içerisinde uzun süreli durdurma cezası almamış olmak, ..." hükmüne, 'Paem'den çıkma ve çıkarılma' başlıklı 41. maddesinde;"(1) Öğrenciler, eğitim-öğretimin herhangi bir aşamasında, tazminat ödemek şartıyla, ayrılma isteklerini bildirerek PAEM’den ayrılabilirler. (2) İlgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla öğrencilerden;
 
a) Öğrenimlerini 4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanununda belirlenen azami süre içerisinde tamamlayamayanların,
 
b) Sağlık kurullarınca verilecek raporlara dayalı olarak PAEM’de öğrenime devam imkânı kalmadığı Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığınca belirlenmiş olanların,
 
c) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre memur olma niteliğini kaybedenlerin,
 
ç) PAEM’e giriş ile ilgili nitelikleri taşımadıkları veya kaybettikleri öğrenimleri sırasında anlaşılanların, yönetim kurulu kararı, Müdürün teklifi ve Başkanın onayı ile PAEM’den ilişikleri kesilir. (3) Sağlık şartları sebebiyle öğrencilik sıfatını kaybedenlerden, ilişiğinin kesilmesinden itibaren iki yıl içerisinde öğretime devam edebileceği ve faal polislik yapabileceği sağlık kurulları ve Genel Müdürlük Sağlık Komisyonunca belirlenenler hariç, PAEM’den çıkan veya çıkarılan diğer öğrenciler bir daha PAEM’e alınmazlar. PAEM’den çıkma hallerinde bu durum, çıkma talebinde bulunan kişilere yazılı olarak hatırlatılır. Müdürlükçe kendilerine yazılı olarak tebliğ edildiği andan itibaren PAEM’den çıkmış sayılır. Bu öğrencilerin dosyaları Başkanın onayı ile işlemden kaldırılır." hükmüne yer verilmiştir.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; polis memuru olarak görev yapan davacının, PAEM 3. Dönem İlk Derece Amirlik Eğitim ve öğretimine devam etmekte iken hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2017/26128 ve 2017/51142 sayılı soruşturma dosyalarında şüpheli kaydının olduğunun tespiti üzerine ilk derece amirlik eğitimine katılma hakkını kaybettiğinden dolayı 21.02.2018 tarih ve 2018/16 sayılı karar ile PAEM'den ilişiğinin kesildiği, davacı tarafından ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan ve Ankara 3. İdare Mahkemesi'nin E:2018/680 esasına kayıtlı davada 13.04.2018 tarihli 'Yürütmeyi Durdurma' kararı verilmesi üzerine davacının PAEM'e yeniden kaydının yapıldığı, fakat davacı hakkında yürütülen idari soruşturmalar neticesinde Polis Disiplin Kurulunca 'Hizmet içinde resmi sıfatın gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak' fiilinden 16 ay Uzun Süre Durdurma cezası ve 'Görev sırasında amir ve üstlerine saygısız davranmak' fiilinden 4 ay kısa süreli durdurma cezası ile tecziye edildiğinden, 17.05.2018 tarih ve 2018/5 sayılı karar ile PAEM'den ilişiğinin kesildiği, yine davacı tarafından hakkında verilen 4 ay kısa süreli durdurma cezasının iptali istemiyle açmış olduğu dava sonucunda İzmir 5. İdare Mahkemesi'in 08.11.2018 tarih ve E:2018/500, K:2018/1436 sayılı kararı ile: "...Uyuşmazlıkta, davaya konu disiplin cezasının, amir ve üstlerine saygısız davranmak nedeniyle tesis edildiği anlaşıldığından, davacının disipline aykırı eyleminin tespit edilmesi gerekmektedir. Soruşturma raporunda, davacının üstü durumundaki amirlerine ismi ile hitap ettiğinden bahisle tutulan tutanak ile olayın sübuta erdiği sonucuna varılmış ise de; davacının ifadesinde ve savunmasında yaşanan olayla ilgili amirleri ...... ve ...... ile hiç bir diyaloğu olmadığı, sadece ...... ile konuştuğu, tutanakta geçen ifadeleri kullanmadığını belirttiği, olaya doğrudan şahit olan ve davacının hitabını/konuşmalarını duyan ......'un ifadesine başvurulmadığı, soruşturma kapsamında tutanakta ismi geçen diğer kişilerin ise olaya doğrudan şahit olmadıkları halde tutanağı imzaladıkları, bilgi sahibi olarak da ifadelerine yer verilmediği, durum soruşturmacı tarafından sabit kabul edilerek rapora yansıtıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, eksik soruşturmaya dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmamıştır..." gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, yine davacı hakkında verilen 16 ay uzun süreli durdurma cezasının iptali istemiyle açılan davada İzmir 6. İdare Mahkemesi'nin 13.03.2019 tarih ve E:2018/558, K:2019/368 sayılı kararıyla: "...Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8/5-(b) maddesinin 2 numaralı alt bendinde; "Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilinin onaltı ay uzun süreli durdurma cezasını gerektirdiği; 8/4-(b) maddesinin 6 numaralı alt bendinde ise; "Hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiilinin altı ay kısa süreli durdurma cezasını gerektirdiği düzenlemesine yer verilmiştir. (...) Bu açıklamalar ışığında dava konusu uyuşmazlık değerlendirildiğinde; sosyal medya olarak tabir edilen ve günümüzde erişimi çok kolay olan bir mecrada (Twitter) davacının kendi adına açılmış ve kendisi tarafından kullanılan hesabından yapmış olduğu paylaşımın, resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem niteliğinde olduğu ve davacının bu eyleminin 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 8/4-(b) maddesinin 6 numaralı alt bendinde ifade bulan "hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiili kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davacının fiilini, disiplin cezası verilmesine dayanak gösterilen madde hükmünde belirtilen "Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" olarak değerlendirmeye olanak bulunmamakta, ancak "Hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" olarak kabul etmek gerekmekte olup, davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına esas olan ve eylemine uygulanması olanağı bulunmayan madde ile cezalandırılmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır...." gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, bahse konu kararların istinaf kanun yolu incelemesinden geçerek kesinleştiği, davacı tarafından hakkında verilen ve PAEM'le ilişiğinin kesilmesine sebep olan disiplin cezalarının mahkeme kararlarıyla iptal edildiğinden bahisle 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında PAEM'e yeniden planlamasının yapılarak eğitime başlatılması talebiyle başvuruda bulunduğu, söz konusu başvurunun reddi üzerine, bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin yukarıda anılan hükümlerinde, sağlık şartları sebebiyle öğrencilik sıfatını kaybedenler için istisna bir durum gözetilerek Polis Amirleri Eğitim Merkezindeki eğitime devam etmelerine imkan tanınmış iken diğer sebeplerle PAEM'den ilişiği kesilenler için böyle bir hak tanınmamıştır.. Dolayısıyla sağlık sebepleri hariç olmak üzere PAEM 'den ilişiği kesilenlerin tekrar eğitime alınmaları hukuken mümkün görülmemektedir.
 
Bakılan uyuşmazlıkta, davacının, hakkında verilen 4 ay süreli kısa durdurma ve 16 ay süreli uzun durdurma disiplin cezaları gerekçe gösterilerek 17/05/2019 tarih ve 2018/55 sayılı davalı idare işlemiyle PAEM'den çıkarılmasına karar verildiği, bu işleme karşı yargı yoluna başvurulmadığı ve bu suretle anılan çıkarılma işleminin kesinleştiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davacının PAEM'de tekrar eğitime başlayabilmesinin yukarıda açıklaması yapılan yönetmelik hükmü uyarınca mümkün olmadığı sonucuna varıldığından, davacı hakkındaki 4 ay kısa süreli durma ve 16 ay uzun süreli durdurma cezalarının idare mahkemeleri tarafından iptal edildiğinden bahisle PAEM'e yeniden eğitim planlamasının yapılması yönündeki 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamındaki başvurusunun reddine ilişkin işlemde mevzuata ve hukuka aykırılık görülmemiş olup, farklı gerekçesi olmakla birlikte, istinaf konusu İdare Mahkemesi kararının da sonucu itibariyle yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
 
Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusuna konu edilen karar, usul ve esas yönünden hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, 2577 sayılı Yasanın 45/3. maddesi uyarınca başvurunun yukarıda açıklanan gerekçe ile reddine, istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin başvuruda bulunan üzerinde bırakılmasına ve posta gideri avansından artan miktarın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştikten sonra istinaf başvurusunda bulunana iadesine, 2577 Yasanın 45. maddesinin altıncı fıkrası gereğince diğer kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere, 30/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy