Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi 2019/4373 Esas 2020/801 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 4. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/4373
Karar No: 2020/801
Karar Tarihi: 01.06.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Kayseri 2. İdare Mahkemesi'nce dava konusu işlemin iptali yönünde verilen 09/10/2019 gün ve E:2019/604, K:2019/755 sayılı kararın; davalı idare vekilince, disiplin soruşturmasının usulüne uygun yapıldığı, davacı hakkında Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan ceza verildiği ve verilen cezanın kesinleştiği, kesinleşen mahkumiyet kararına uygun işlem tesis edildiği ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı savunularak istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi talep edilmektedir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesince, davacının istinaf aşamasına ait harçları yatırmadığı görülmüş ise de, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 335. maddesi uyarınca mahkemece verilen "Adli Yardım Kabul" kararı dava sonuna kadar hüküm ifade ettiğinden 2577 sayılı Kanunun 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:
 
Dava; ... Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğrenci olan davacı tarafından, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin 9/1-a maddesi uyarınca, “Mahkeme kararıyla kesinleşmiş olmak kaydıyla, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, böyle bir örgütü yönetmek veya bu amaçla kurulan örgüte üye olmak, üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak veya yardım etmek” eylemini işlediğinden bahisle “Yükseköğretim kurumundan çıkarma ” cezası ile tecziye edilmesine dair ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı'nın 08/04/2019 tarih ve 17 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
 
İdare Mahkemesince, 18/09/2019 tarihli ara kararıyla davalı idareden; "Mahkemeye gönderilen soruşturma raporu ve savunma eki belgelerin incelenmesi neticesinde dava konusu disiplin soruşturması kapsamında davacıya ait ifade tutanağı ve savunmanın gönderilmediği görüldüğünden ve uyuşmazlığın çözümü için gerekli görüldüğünden; dava konusu ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Disiplin Kurulu'nun 08/04/2019 tarih ve 2019/11-01sayılı "Yükseköğretim Kurumundan Çıkarma Cezası" soruşturması kapsamında davacıdan alınan ifade ve savunmaya ilişkin -savunma istem yazısı da eklenmek suretiyle- ifade tutanağı ve savunmanın ayrı ayrı okunaklı ve onaylı birer örneğinin istenilmesine," karar verilmiş, ara karar cevabı olarak davalı idarece gönderilen 03/10/2019 havale tarihli belgelerin incelenmesinden de, davacı hakkında yürütülen disiplin soruşturması kapsamında davacının ifadesi ve savunması alınmaksızın davaya konu disiplin soruşturmasının yürütülüp akabinde disiplin cezasının tesis edildiğinin görüldüğü, davacıya ilgili mevzuat hükümleri uyarınca isnat edilen suçun neden ibaret olduğunun savunmasını yapacağı tarihten en az yedi gün önce yazılı olarak bildirilmediği, savunma yapması veya mazereti varsa bildirmesinin istenmediği tespit edildiğinden, savunma hakkı ihlal edilerek verilen söz konusu disiplin cezası işleminde mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmadığı, öte yandan, davacı hakkında mahkememiz kararında belirtilen usuli eksiklik giderilmek ve usule uygun disiplin soruşturması yürütülmek (usule uygun savunma hakkı tanınmak) suretiyle yeniden disiplin cezası işlemi tesis edilebileceği de açık olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
 
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun ''Öğrencilerin Disiplin İşleri'' başlıklı 54. maddesinde " Soruşturma, yetkiler ve cezalar: a. Yükseköğretim kurumları içinde veya dışında yükseköğretim öğrenciliği sıfatına, onur ve şerefine aykırı harekette bulunan, öğrenme ve öğretme hürriyetini, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kısıtlayan, kurumların sükün, huzur ve çalışma düzenini bozan, boykot, işgal ve engelleme gibi eylemlere katılan, bunları teşvik ve tahrik eden, yükseköğretim mensuplarının şeref ve haysiyetine veya şahıslarına tecavüz eden veya saygı dışı davranışlarda bulunan ve anarşik veya ideolojik olaylara katılan veya bu olayları tahrik ve teşvik eden öğrencilere; eylem başka bir suçu oluştursa bile ayrıca uyarma, kınama, bir haftadan bir aya kadar veya bir veya iki yarıyıl için kurumdan uzaklaştırma veya yükseköğretim kurumundan çıkarma cezaları verilir. b. Bir fakülte, enstitü veya yüksekokulun içinde veya dışında öğrencilerin işlemiş oldukları disiplin suçlarından dolayı soruşturma yapmaya ve doğrudan gerekli cezayı vermeye veya disiplin kuruluna sevketmeye ilgili fakülte dekanı, enstitü veya yüksekokul müdürü yetkilidir. c. Disiplin soruşturmasına, olay öğrenilince derhal başlanılır ve soruşturma en geç onbeş gün içinde sonuçlandırılır. d. Hakkında kovuşturma yapılan öğrenciye sözlü veya yazılı savunma hakkı verilir. Tanınan süre içinde savunma yapmayan öğrenci bu hakkından vazgeçmiş sayılır....." hükmüne yer verilmiştir.
 
2547 sayılı Kanunun 54. maddesi ile 65. madde (a) fıkrası (9) numaralı bendine dayanılarak hazırlanan ve 18.08.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 28388 sayılı Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin "Soruşturmanın yapılış şekli" başlıklı 14.maddesinde(1) Soruşturmanın gizliliği esastır. (2) Soruşturmacı tanık dinleyebilir, keşif yapabilir ve bilirkişiye başvurabilir. Soruşturma işlemleri bir tutanakla tespit olunur. Tutanak; işlemin nerede ve ne zaman yapıldığı, işlemin mahiyeti, kimlerin katıldığı, ifade alınmış ise soruları ve cevapları belirtecek şekilde düzenlenir ve soruşturmacı, katip, ifade sahibi ve varsa keşif sırasında hazır bulunanlarca imzalanır. İfade alınırken tanığa ve bilirkişi tayini durumunda bilirkişiye yemin ettirilir; tanığın hüviyeti, adresi ve benzeri açıklayıcı bilgiler belirtilir.(3) Yükseköğretim kurumlarının personeli, soruşturmacıların istedikleri her türlü bilgi, dosya ve başka belgeleri hiçbir gecikmeye mahal bırakmaksızın verirler ve istenecek yardımları yerine getirirler.
 
(4) Soruşturmacı, hakkında soruşturma açılan kişi ve eylemlerle sınırlı olmak üzere soruşturmayı yürütür ve tamamlar. Soruşturma esnasında soruşturulan eylemin dışında başka disiplin suçlarının işlendiğini veya aynı suç kapsamında başka kişilerin soruşturmaya dahil edilmesi gerektiğini tespit eden soruşturmacı, durumu yetkili mercie bildirir.
 
(5) Öğrencinin, disiplin suçunu işledikten sonra yükseköğretim kurumu içinde yer değiştirmesi veya yükseköğretim kurumunu değiştirmiş bulunması veya yükseköğretim kurumundan her ne sebeple olursa olsun ayrılmış olması, soruşturma açılmasına, devamına ve gerekli kararların alınmasına engel teşkil etmez." hükmüne yer verilmiş, "Soruşturma raporu" başlıklı 16.maddesinde de "(1) Soruşturma sonuçlandığında bir rapor düzenlenir. Raporda soruşturma onayı, soruşturmaya başlama tarihi, soruşturulanın kimliği, isnat edilen suç konuları, soruşturmanın safhaları, deliller ve alınan savunma özetlenir. İsnat edilen suçun sabit olup olmadığı tartışılır ve gerekli disiplin cezası teklif edilir. Soruşturmayla ilgili belgelerin asıl veya suretleri bir dizi pusulasına bağlanarak rapora eklenir. Soruşturma raporu, dosya ile birlikte soruşturmayı açan mercie tevdi edilir." hükmüne, ''Savunma Hakkı'' başlıklı 15. maddesinde, hakkında disiplin soruşturması açılan öğrenciye isnat edilen suçun neden ibaret olduğunun savunmasını yapacağı tarihten en az yedi gün önce yazılı olarak bildirileceği, bu yazıda; öğrenciden belirtilen gün, saat ve yerde savunmasını yapmak üzere hazır bulunmasının isteneceği, öğrenciye gönderilecek davetiyede; çağrıya özürsüz olduğu halde uymadığı veya özrünü zamanında bildirmediği takdirde, savunmadan vazgeçmiş sayılacağı ve diğer delillere dayanılmak suretiyle hakkında gerekli kararın verileceğinin belirtileceği ve soruşturmanın öğrencinin kendini gereği gibi savunmasına imkân verecek şekilde yürütüleceği hükümlerine yer verilmiştir.
 
Yine aynı yönetmeliğin 9/1-a bendinde "Mahkeme kararıyla kesinleşmiş olmak kaydıyla, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, böyle bir örgütü yönetmek veya bu amaçla kurulan örgüte üye olmak, üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak veya yardım etmek," eylemi yükseköğretim kurumundan çıkarma cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi olduğu, hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY faaliyetlerine yönelik olarak yürütülen 2016/54851 sayılı soruşturma dosyaları kapsamında adli işlem yapıldığı ve Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin E:2017/34 sayılı dosyasıyla "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçlamasıyla dava açıldığı, Mahkemenin 16/05/2017 tarih ve E:2017/34- K:2017/235 sayılı kararıyla davacının Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4.Ceza Dairesinin E:2017/284 - K:2017/179 sayılı kararı ile onandığı, onamaya yapılan temyiz isteminin Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin E:2018/938,K:2018/4254 sayılı kararıyla reddine karar verilerek kararın 15/11/2018 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine davacı hakkında FETÖ/PDY kapsamında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğundan disiplin soruşturması başlatıldığı, soruşturma sonucu düzenlenen 03/04/2019 tarihli raporda: davacı hakkında FETÖ/PDY ile mücadele kapsamında Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 2017/34 esas sayı ile açılan davada mahkemece adı geçenin mahkûmiyetine karar verildiği ve bu kararın Yargıtay'ca onanmak suretiyle kesinleştiği belirtilerek ve davacının bu durumunun Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 9/1-a maddesine göre (Mahkeme kararıyla kesinleşmiş olmak kaydıyla, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak böyle bir örgütü yönetme veya bu amaçla kurulan örgüte üye olmak, üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak veya yardım etmek) değerlendirilerek, davacı hakkında Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç türünden kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğundan yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası ile cezalandırılması gerektiği teklif edildiği, bu teklif doğrultusunda ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı'nın 08/04/2019 tarih ve 17 sayılı kararıyla davacının Yükseköğretim Kurumundan Çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Yukarıda yer verilen disiplin soruşturmasının yürütümüyle ilgili Kanunda ve Yönetmelikte yer alan düzenlemeler birlikte irdelendiğinde; disiplin soruşturmalarının, öğrencilere isnat edilen fiillerin, tanık dinlenmesi, ifade ve savunma alınması ve bilirkişi incelemesi yapılması gibi birtakım yöntemler kullanmak suretiyle maddi gerçeğin tespitini ve bulunan gerçekliğin ilgili mevzuatın hangi hükmüne göre cezalandırmayı gerektirdiği hususunun belirlenmesini amaçladığı açık olup, bu bağlamda öğrencilerin cezalandırılmalarını gerektiren fiillerin tespitinin, tanık dinlenmesine veya savunma alınmasına ihtiyaç göstermemesi halinde belirtilen hususlara riayet edilmeden disiplin cezalarına dair işlemlerin tesis edilmesinin kanuna veya yönetmelik hükmüne aykırılık olarak değerlendirilmemesi gerektiği tabiidir.
 
Öte yandan, idare hukukunda takdir yetkisi, idareye davranışta bulunurken veya görevlerini yerine getirirken belirli oranda hareket serbestliği tanınması, çeşitli ihtiyaçlara cevap verme zorunluluğu bulunan idareye bazı hallerde tasarrufun sebebi, konusu veya zaman ve mekanını belirleme noktasında çeşitli ihtimallerden birini tercih edebilmesi şeklinde tanımlanmış iken takdir yetkisinin karşıt anlamı bağlı yetki ise, idareye birden çok seçenek içinden seçim yapma imkanı tanınmadığı, hukuk kurallarının idarenin açıkça nasıl davranması gerektiğini belirlediği durumlarda söz konusu olmaktadır. Böyle bir durumda idarenin seçim yapma imkanı olmayıp idarenin tek seçeneği mevzuat hükmünün öngördüğü kararı almaktır.
 
Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar idare mahkemesince, davacı hakkında yürütülen disiplin soruşturmasıyla isnat edilen suçun neden ibaret olduğunun savunmasını yapacağı tarihten en az yedi gün önce yazılı olarak bildirilmediği, savunma yapması veya mazereti varsa bildirmesinin istenmediği tespit edildiğinden, savunma hakkı ihlal edilerek verilen söz konusu disiplin cezası işleminde mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davaya konu işlemi iptal edilmiş ise de; Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nin, 9/1-a maddesine göre suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmaktan kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunanların "yüksek öğretim kurumundan çıkarma" disiplin cezasıyla cezalandırılacaklarının hükme bağlanması karşısında, davalı idareye bu hüküm gereği herhangi bir değerlendirme yapma ve takdir yetkisini kullanma hakkı tanınmadığı, anılan hüküm gereği davacı hakkında "bağlı yetki" kapsamında yüksek öğretim kurumundan çıkarılması yönünde işlem tesis edildiği, 2547 sayılı Kanunun 54. maddesi ile Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 15. maddesi gereği, öğrenciler hakkında yürütülen disiplin soruşturması sırasında savunmalarının alınması gerekmekle birlikte, bağlı yetki kapsamında olan işbu dava konusu işleme ilişkin uyuşmazlık bakımından, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunduğu hususunda herhangi bir tereddüt bulunmayan davacının, disiplin soruşturması sırasında savunmasının alınmasının veya alınmamasının davacı hakkında alınan kararı değiştiremeyeceği, dolayısıyla savunmasının alınmasına gerek olmadığı kanaatine varılmakla, davalı idarece bağlı yetki çerçevesinde davacının hakkında terör örgütü üyesi olması sebebiyle kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunması sebebiyle yüksek öğretim kurumundan çıkarma disiplin cezasıyla cezalandırılması yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yöndeki mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
 
Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, başvuruya konu mahkeme kararının kaldırılmasına; davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan ancak davacının adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan önceden alınmamış olan mahkeme safhasına ait bakiye 218,40 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili maksadıyla Mahkemesince ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına, istinaf safhasına ait toplam 212,70 TL tutarındaki yargılama giderinin ve Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00 TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye verilmesine; artan tebligat avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 2577 sayılı Yasanın 46. maddesinin (c) bendi gereğince 30 gün içerisinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy