Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi 2019/3979 Esas 2020/1285 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 4. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/3979
Karar No: 2020/1285
Karar Tarihi: 12.06.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Davacı tarafından, Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin 667 sayılı KHK'nın ekli IV sayılı listesinde yer alan ve kapatılan Turgut Özal Üniversitesine 2016-2017 eğitim ücreti için ödenen 12.016,00 TL'nin iadesi talebiyle davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddine dair işlemin, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali ile 12.016,00 TL'nin idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılan davada; Turgut Özal Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat programında 1. sınıf öğrencisi olduğu, davacının 2016-2017 eğitim öğretim dönemi için 25.04.2016 tarihinde 12.016,55 TL ödeme yaptığı, Turgut Özal Üniversitesinin, Fethullahçı Terör Örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı sebebiyle 20/07/2016 tarihli Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin 667 sayılı KHK kapsamında kapatıldığı ve Hazineye devredildiği, davacının 670 sayılı KHK'nın 5/4 maddesi uyarınca 26.09.2016 tarihinde davalı idareye ödeme belgelerini ibraz ederek 12.016,00 TL'nin iadesini istediği, dava tarihine kadar herhangi bir yanıt verilmediğinden zımnen ret işleminin iptali ile 12.016,00 TL'nin idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı, yapılan başvuruya ilişkin davalı idare tarafından henüz verilmiş bir kararın bulunmadığının anlaşıldığı, uyuşmazlıkta, 670 sayılı KHK'nın 5/4 maddesinde belirtilen altmış günlük sürede davacının Ankara Defterdarlığına, kapatılan eğitim kurumuna yapılan ödemeleri gösterir kredi kartı hesap özeti bilgileriyle başvurduğu ve ödenen ücretin iadesini talebettiği görülmekte olup davalı İdarece; davacının alacak talebi hakkında 670 sayılı KHK'nın 5/1 maddesi uyarınca incelemenin devam ettiği, aynı madde hükmüne istinaden hazırlanan "Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri Uyarınca Kapatılan Kurum ve Kuruluşlar Hakkında Yapılacak İş ve İşlemlere İlişkin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında" 2016/1 sayılı Genelge uyarınca İl KHK İşlemleri Bürosunca talebin neticelendirileceği ve alacağın bulunması durumunda malvarlığı devralınan kurumun aktif ve pasifi tespit edilip aktifleri nakte çevrildikten sonra 670 sayılı KHK'nın 5/5 maddesindeki sıralamaya göre ödeme yapılabileceğinden bahisle davanın reddi talep edilmekte ise de; 679 sayılı KHK'nın 6 'ıncı maddesi ile 670 sayılı KHK'nın 5 'inci maddesinde değişikliğe gidilmiş olması ve kapatılan özel öğretim kurum ve kuruluşlarına avans veya peşin ödeme şeklinde kapatma tarihinden sonraki dönemler için ifa edilmiş olan öğrenim bedellerinin sıraya tabi tutulmaksızın iade edileceğinin açık ve âmir hükümle düzenlenmiş olması karşısında, davacı hakkındaki incelemenin sonuçlandırılarak öğrenim bedelinin sıraya tabi tutulmaksızın iadesi gerektiğinden, dava konusu işlemde sebep yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ve davacı tarafından kapatılan özel öğretim kurumuna yapılan ödemenin idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi yönünde Ankara 11. İdare Mahkemesi'nce verilen 07/10/2019 gün ve E:2019/662, K:2019/1930 sayılı kararın; davalı idare vekilince Usul yönünden idarece tesis edilmiş bir işlem bulunmadığından davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği, esas yönünden ise Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün 2016/1 sayılı Genelgesi uyarınca davacının ödeme talebinin, 670 sayılı KHK'nın 5 inci maddesi kapsamında İnceleme ve Değerlendirme Komisyonunca değerlendirilerek İl KHK İşlemleri Bürosunca sonuçlandırılacak olması sebebiyle değerlendirme aşamasında olduğu, bu sebeple idari davaya konu olabilecek tamamlanmış ve yürütülmesi gereken bir işlem bulunmadığı ve tam yargı davasının da şartları oluşmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: İstinaf dilekçesine karşı cevap verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesince, dosyanın tekemmül etmiş olması nedeniyle davacı vekilinin kararın yürütmesinin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeyerek, 2577 sayılı Kanunun 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:
 
İstinaf başvurusuna konu edilen mahkeme kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, 2577 sayılı Yasanın 45/3. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun reddine, istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin başvuruda bulunan üzerinde bırakılmasına ve posta gideri avansından artan miktarın Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333. maddesi uyarınca istinaf başvurusunda bulunana iadesine, 2577 sayılı Yasanın 45. maddesinin 6. fıkrası gereğince diğer kanun yolları kapalı ve kesin olmak üzere, 12/06/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
 
AZLIK OYU
 
Olağanüstü hal kapsamında bazı tedbirlerin alınması hakkında kanun hükmünde kararnameler uyarınca kapatılan ve/veya Hazineye devredilen kurum, kuruluş, şirket ve diğerlerinin taşınır taşınmaz her türlü mal varlıklarının aktif ve pasifi tespit edilip varsa aktiflerinin nakde çevrilmesinden sonra aktifinde bir değer bulunmasına bağlı olarak, talep sahibinin Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)’ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmadığının tespit edilmesi ve gerçek mal ve hizmet ilişkisine dayandığının görülmesi halinde, bir takvim ve sıra dahilinde ödeme yapılabileceği kurala bağlanmış bulunmaktadır. Dolayısıyla KHK'lar ile bu konuda kendilerine görev verilen idari birimlerin bu süreci tamamlamadan hak iddiasında bulunanların taleplerini karşılamasına imkan bulunmadığı görülmektedir. Bu nedenle bu tür hak iddialarına ilişkin dava sürecinin başlatılabilmesi için Kanun koyucu bu işlere mahsus olmak üzere yetkili idari merciler tarafından verilecek cevabın beklenilmesini bir ön koşul olarak getirdiği görülmektedir.
 
Bu bağlamda, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; 670 sayılı KHK'nın 5. maddesinin 1. fıkrası kapsamında tespite konu edilebilecek borç ve yükümlülüklere ilişkin olarak hak iddiasında bulunanların, öncelikle, anılan maddenin 4. fıkrası ile 675 sayılı KHK'nın 16. maddesinin 4. fıkrası uyarınca ilgili idareye başvuruda bulunmaları ve başvuru üzerine ilgili idari merci tarafından bir karar verildikten sonra, verilen karar aleyhine idari yargıda dava açmaları gerektiği anlaşılmaktadır. Burada idarenin kararını açıklamış olması, yargı yoluna gidebilmenin ön koşulu niteliğinde bulunmaktadır.
 
Bir başka anlatımla, Olağanüstü Hal KHK'larında idareye yazılı başvurularda 2577 sayılı Kanundan ayrık düzenlemeye gidilerek zımni ret müessesesine yer verilmemiştir. Bu bağlamda yukarıda yer verilen özel hükümlerle açıkça düzenlenmiş bir konuda, 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesinde öngörülmüş olan usulün işletilmesi sonucunda oluşacak zımni ret üzerine dava açılmasına olanak bulunmamaktadır.
 
Bakılan uyuşmazlıkta, davacı tarafından Maliye Bakanlığı Şanlıurfa Milli Emlak Müdürlüğüne yapılan başvurunun 60 günlük süre içerisinde cevap verilmemek suretiyle talebin zımnen reddedildiği gerekçesiyle, idarece başvuru hakkında bir karar verilmesi beklenilmeksizin davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 675 sayılı KHK'nın 16. maddesi uyarınca, idari yargıda dava açılmadan önce yetkili idareye başvurulması ve idarece başvurunun kısmen veya tamamen reddine ilişkin bir karar verilmesinden sonra dava açılması gerektiği kuralına uyulmamıştır.
 
Bu durumda, 675 sayılı KHK'nın 16/4 maddesi gereğince, idari yargıda dava açılabilmesi için, idareye yapılan başvuru hakkında yetkili idari merci tarafından kısmen veya tamamen ret yönünde bir karar verildikten sonra dava açılması kuralına uyulmadığı için, davanın esasının incelenmesine olanak bulunmadığından, 2577 sayılı Kanun'un 14/3-d ve 15/1-b maddeleri uyarınca davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, davayı esastan sonuçlandıran mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı kanaatinde olmasından ötürü davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile dava konu işlemin iptali istemiyle açılan davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle Dairemizin aksi yöndeki çoğunluk kararına karşıyım. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy