Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi 2018/2549 Esas 2020/1700 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 4. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2018/2549
Karar No: 2020/1700
Karar Tarihi: 08.07.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Yozgat İdare Mahkemesi'nce dava konusu işlemin iptali yönündeverilen 22/05/2018 gün ve E:2018/170, K:2018/412 sayılı kararın; davacı vekilince lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediği, davalı idare vekili tarafından ise disiplin suçu işleyen personele disiplin verme görev ve sorumluluğu bulunan idarenin, bir disiplin suçunun işlendiğinin tespiti üzerine disiplin cezası verme mekanizmasını harekete geçireceği, gerçekten o disiplin suçunun işlenip işlenmediği, kim tarafından, ne zaman ve ne şekilde işlendiği, zamanaşımına uğrayıp uğramadığını analiz etme mecburiyetinde olduğu, disiplin kurulunun dava konusu işleminin de buna ilişkin olduğu ve disiplin suçunun işlenip işlenmediğinin ortaya konulması gerektiği ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMALARIN ÖZETİ: İstinaf dilekçelerine karşı taraflarca cevap verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesince 2577 sayılı Kanunun 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşülüp düşünüldü:
 
Dava; .... Üniversitesinde okutman olarak görev yapan davacı tarafından, Polis Akademisi Başkanlığı'nda okutman olarak görev yaptığı dönemde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E maddesinin (h) bendi uyarınca "yetki almadan gizli belgeleri açıklamak" fiilini işlediğinden bahisle Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile tecziyesine, ancak disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğradığından bahisle dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin Polis Akademisi Başkanlığı Yönetim (Disiplin) Kurulu'nun 22.02.2016 gün ve 2016/03 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
 
İdare Mahkemesince, davacının Polis Akademisi Başkanlığında okutman olarak görev yaptığı dönemde 2012 yılında Polis Akademisi Başkanlığı Güvenlik Bilimleri Fakültesi Giriş Sınavı için soru hazırlama komisyonunda görevlendirildiği, 30.10.2014 tarihli bir ihbar neticesinde 2009-2013 yılları arasındaki sınavlara ilişkin soruşturma başlatıldığı, sınava katılan adayların aynı yıl düzenlenen LYS sınavı ile Polis Akademisi yazılı sınavında çok farklı sonuçlar aldığı, yazılı sınav olmadan bir kaç gün öncesinde soruların bazı kişilere verildiğinin soruşturma kapsamında alınan ifadelerle anlaşılması üzerine başlatılan disiplin soruşturmasında, bütün soruların sızdırıldığı, bu sebeple yazılı sınav hazırlama komisyonu üyelerinin sorumluluğunun tespit edildiği, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E maddesinin (h) bendi uyarınca cezalandırılmasına, ancak ceza verme yetkisi zamanaşımına uğradığından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, buna göre, davacı hakkında tesis edilen soruşturma raporunda, davacı hakkında isnat edilen suçlamalar için zamanaşımı süresinin dolduğunun belirtildiği, zamanaşımı dolan suçlar bakımından salt bu saptamayla yetinilmesi ve fiilin sübuta erip ermediği hususu irdelenmeden dosyanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması gerekirken, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E maddesinin (h) bendi uyarınca cezalandırılmasına, ancak, ceza verme yetkisi zamanaşımına uğradığından dosyanın işlemden kaldırılması yönünde tesis edilen dava konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
 
657 sayılı Kanunun 125.maddesinin (E) bendinin (h) alt bendinde, "Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak" Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve hallerden biri olarak belirlenmiş, aynı Kanunun "Zamanaşımı" kenar başlıklı 127.maddesinde ise "Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;
 
a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına,
 
b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına,
 
Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar." hükmü yer almıştır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının Polis Akademisi Başkanlığında okutman olarak görev yaptığı dönemde 2012 yılında, Polis Akademisi Başkanlığı Güvenlik Bilimleri Fakültesi Giriş Sınavı için soru hazırlama komisyonunda görevlendirildiği, 30.10.2014 tarihli bir ihbar neticesinde 2009-2013 yılları arasındaki sınavlara ilişkin soruşturma başlatıldığı, sınava katılan adayların aynı yıl düzenlenen LYS sınavı ile Polis Akademisi yazılı sınavında çok farklı sonuçlar aldığı, yazılı sınav olmadan bir kaç gün öncesinde soruların bazı kişilere verildiğinin soruşturma kapsamında alınan ifadelerle anlaşılması üzerine başlatılan disiplin soruşturmasında, bütün sınav sorularının sızdırıldığı, bu sebeple yazılı sınav hazırlama komisyonu üyelerinin sorumluluğunun tespit edildiği, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E maddesinin (h) bendi uyarınca cezalandırılmasına, ceza verme yetkisi zamanaşımına uğradığından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi üzerine, davacı tarafından, 657 sayılı Kanunun 127.maddesi uyarınca ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle soruşturmacı tarafıdan hiçbir ceza önerilmeden dosyanın işlemden kaldırılması gerekirken, fiilin işlenip işlenmediğini yönünde değerlendirme yapılamayacağı, ayrıca isnat edilen eylemin kendisi tarafından işlenmediği ileri sürülerek iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
 
İdare Mahkemesi tarafından, zamanaşımı dolan suçlar bakımından salt bu saptamayla yetinilmesi ve fiilin sübuta erip ermediği hususu irdelenmeden dosyanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılması gerekirken, davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E maddesinin (h) bendi uyarınca cezalandırılmasına, ancak, ceza verme yetkisi zamanaşımına uğradığından dosyanın işlemden kaldırılması yönünde tesis edilen dava konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş ise de, disiplin cezası verilebilmesi için öncelikle kusurlu halin tespiti gerekmekte olup, disiplin cezasına konu edilen fiil veya halin zamanı, yeri, şekli gibi tüm unsurların ortaya konulması, böylelikle fiilin kim tarafından, ne zaman, nerede ve ne şekilde işlendiğinin net ve açık bir şekilde belirlenmesi gerektiği; dolayısıyla zamanaşımı nedeniyle işlemden kaldırılmış dosya içeriği fiilin, davacı tarafından işlenip işlenmediği, işlenmiş ise hangi tarihte işlendiği ve bu fiilin meslekten çıkarma cezasını gerektirip gerektirmediğinin tespitinden sonra, fiilin işlendiği tarih esas alınarak, Disiplin Kurullarının ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespit edilmesi gerektiğinden, davacının meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiilinin sübûta erip ermediği irdelenmeden, doğrudan ceza verme zamanaşımı sebebiyle dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
 
Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 25.12.2019 tarih ve E:2019/690, K:2019/6820 sayılı kararı ile Danıştay Beşinci Dairesi'nin 19.12.2019 tarih ve E:2017/9618, K:2019/6616 sayılı kararları da bu yöndedir.
 
Buna göre, 2012 yılında Polis Akademisi Giriş sınavına katılmış bir adayın yazılı şikayeti üzerine, söz konusu giriş yazılı sınavına ait sınav sorularının sınavdan önce bir kısım adaylar tarafından elde edilerek kullanılmasından dolayı yapılan adli soruşturma kapsamında, aralarında davacının da bulunduğu kamu görevlisi olan şüpheliler hakkında da Akademi Başkanlığının 20.11.2015 tarih ve 719 sayılı olurları ile disiplin soruşturmasına başlanıldığı, soruşturma sonucunda hazırlanan raporda"... Yazılı sınav soru hazırlanma komisyon başkanı Doç. Dr. ....'ın ifadesinde, '...sınav sorularının Emniyet Genel Müdürlüğü matbaasına ait tesislerde hazırlandığı... komisyon üyeleri içeri girdikten ve kapılar mühürlendikten sonra tüm soru hazırlama komisyonu üyesi olan öğretmen ve öğretim görevlilerini toplantıya davet ettiği, kendilerine sınav güvenliğini arttırmak amacıyla her bir öğretmen veya öğretim görevlisinin kendisi için tayin edilen soru sayısının 3 katı kadar soru hazırlaması gerektiğini, sonrasında bu sorular arasından rastgele veya farklı usul ile yeteri kadar soruyu seçeceğini belirttiği, bunun akabinde birkaç üye hariç hemen hemen bütün üyelerin anlaşılmaz bir şekilde kendisine karşı çıktıkları ve talimatını kesinlikle dikkate almayacaklarını belirttikleri, gerekirse sınavda görev almayı boykot edeceklerini ve bunun kendilerine yapılmış bir hakaret olduğunu iddia ettikler, artan tartışmalar ve gergin ortam üzerine geri adım atmak zorunda kaldığı... Bu noktada tüm yapılan bu şiddetli direniş nedeniyle soruların bazı üyeler tarafından henüz komisyona girmeden hazırlanıp dışarıya verildiği ve soruların değişmesinin bazı bazı planları bozacağı düşüncesinin hasıl olduğu...' şeklinde ifade verildiği, Polis Akademisi Başkanlığı Güvenlik Bilimleri Fakültesi Yönetim Kurulu'nun 21.03.2012 tarih ve 2012/14 sayılı kararıyla 2012-2013 eğitim öğretim yılında fakülteye lise ve dengi okul mezunlarından (190) erkek ve (10) bayan olmak üzere 200 öğrencinin alınmasına karar verildiği, müracaat için gerekli olan LYS ön başvuru puanının puan türlerinin herhangi birinden 350 ham puan alınmasının öngörülmüş olmasına rağmen Dekan onayıyla yeterli müracaat sayısına ulaşılamaması gerekçesiyle ham puanın 330'a indirildiği... Soru hazırlama komisyonu ve soru basım komisyonu başkan ve üyelerinin 14.08.2012 saat 10:00'dan 17.08.2012 tarihi saat 11:00'a kadar dışarı çıkmamak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü basım evinde tecrit edildikleri, soru hazırlama komisyonu dışındaki yazılı sınavla ilgili komisyonlar olan yazılı sınav komisyonu, sınav değerlendirme komisyonu ve soru basım komisyonunun çalışmalarını sadece sınavın icra edildiği gün yaptıkları... İhbarda bulunan ve sınava girip kazanan bir adayın ifadesinde, '... Polis Akademisinin yazılı sınavından 2-3 gün önce .... abi beni arayarak daha önceden sohbet toplantılarına, sahur ve iftar programlarına katılmak amacıyla gittiğim İstanbul Bahçelievler'de bulunan .... Erkek Öğrenci Yurduna gel görüşelim diye söyledi...Kuran'ı Kerim'e el bastırarak yemin ettirdi... Odaya girerken kapı ağzında daha önceden tanımadığım ve ilk kez gördüğüm 30-35 yaşlarında 165-170 cm boylarında, takım elbiseli, bıyıksız, düzgün şiveli, siyah çantası olan ve cemaatin yüksek mertebesinden olduğunu düşündüğüm ismini söylemeyen şahısla karşılaştık. Odada bu şahısla baş başa kaldık. Şahıs siyah renkli çantasından çıkardığı beyaz renkli A4 ebadında sınav kitapçıklarına benzer şekilde kağıtları masaya koydu ve benden ezberlememi istedi. Kağıda bakınca Türkçe, Matematik, Fen, Sosyal Bilimler ve Yabancı Dilsınav soruları olduğunu, her sorunun cevabının yuvarlak içine alınarak işaretlendiğini ve soruların numaralandırılmış olarak yaklaşık 90 adet olduğunu gördüm...sorulara dikkatlice bakarak ezberlemeye çalıştım. Odada yaklaşık şahısla birlikte 1,5 saat kadar kaldım. Odadan çıkıp giderken koridorda odaya 2-3 metre mesafede .... abinin sorumlu olduğu evde gördüğüm Samed isimli şahıs ile yine ismini bilmediğim bir şahıs .... abiyle beklemekteydiler. Bu şahıslar da benim gibi toplantı salonuna girdiler, tahminimce her ikisine de sınav soruları ezberlettirildi. Gölbaşında düzenlenen yazılı sınavına girdiğimde soru kitapçığını açtığımda 2-3 gün önce .... Erkek Öğrenci Yurdunda ismini bilmediğim cemaat abisi tarafından bana ezberlettirilen aynı soruların yer aldığını gördüm. Ancak soruların tamamını yapmam halinde kopya tespit edilerek yakalanırım endişesi ve vicdani rahatsızlık duymam nedeniyle ezberlediğim tüm soruları işaretlemedim. Aynı gün akşam sınav sonuçları açıklandığında 81,25 puanla asil olarak sınavı kazandığımı öğrendim.' şeklinde bilgilere yer verildiği, ifadede çarpıcı olan bu adayın yazılı sınavdan 2-3 gün önce belirttiği adreste kendisine Polis Akademisi sınavlarında çıkacak soruların ezberletildiği hususu olduğu, sınavdan 2-3 gün önce bu sorular bazı kişilerin eline geçmiş ve bunlar da sınava girecek öğrencilere soruları ezberlettirmişler ise, soruları ezberleten kişilerin eline geçmesinin daha önceki bir tarihte olması gerektiği. Yazılı sınavın 17 Ağustos 2012 tarihinde yapıldığı, ifade veren adayın 2-3 gün önce soruların verildiğini belirttiği, bu tarihin de tahminen 14 ya da 15 Ağustos alabileceği, soru hazırlama komisyonunun 14-17 Ağustos 2012 tarihleri arasında tecrit edildiği, tecrit aşamasında veya soru basım aşamasında bu soruların dışarı çıkarılmasının olanaklı görülmediği gibi tarihlerin de uygunluk göstermediği, ancak ....'ın ifadesinde belirttiği gibi üyeler tecritten önce dışarıdaki bir takım kişilerle irtibat kurarak hazırlayıp komisyona sunacakları soruları sızdırmış olabilecekleri... Müfettişliğin 12.03.2015 tarihli yazısıyla Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'ndan, 2009-2013 yılları arasında gerçekleştirilen Polis Akademisi giriş sınavları ile ilgili olarak, Akademi sınavlarına katılmış adayların ÖSS sınavları ile akademi sınavlarının incelenmesi amacıyla bilirkişilik yapabilecek isimlerin bildirilmesinin istenildiği, bilirkişiler tarafından hazırlanan raporun sonuç kısmında, LYS ve Akademi puanları arasında doğrusal ilişkinin bulunamadığı ve bu durumun tesadüfen oluşmasının istatiksel açıdan mümkün görülmediğinin belirtildiği, bilirkişi raporlarında belirtilen sınav sürecinin sağlıklı yürütülemediği ve adayların LYS puanları ile Polis Akademisi yazılı sınavından aldıkları puanların olumlu yönde bir korelasyon göstermediği görüşü tek başına dikkate alındığında, sınavın icrasıyla ilgili görevlilerin sorumluluğunun somut ve net olarak ortaya konması güç olmakla birlikte, ihbar dilekçesindeki hususlar ve verilen bilgilerin Polis Akademisi Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgilerle teyit edildiği ve ....'ın ifadesindeki hususlar birlikte değerlendirildiğinde, 2012-2013 eğitim öğretim yılı Güvenlik Bilimleri Fakültesine lise ve dengi okul mezunları alımları için yapılan yazılı sınavda görevli Soru Hazırlama Komisyonu'nun sorumluluğunu ortaya koymanın olanaklı hale geldiği... Sonuç olarak, görevlendirilen bilirkişilerin düzenledikleri 03.05.2015 ve 15.05.2015 tarihli raporlarda adayların LYS sonuçlarının dağılımının homojenlik göstermediği, LYS ve Akademi sınavlarının eşdeğer olduğu kabul edildiğinde sınav sürecinin sağlıklı yürütülmediği kanaatinin ortaya konulduğu, 30.10.2014 tarihli KOM Dairesi Başkanlığına kimlik bilgileri gizlenmek suretiyle ihbarda bulunan ve sınavlara giren bir öğrencinin yazılı sınavda sorulacak soruların ve doğru cevaplarının kendisine ve bazı öğrencilere .... Erkek Öğrenci Yurdunda sınav tarihinden 2-3 gün önce ezberletildiği, bu soruların girdikleri yazılı sınavda birebir çıktığını ifadesinde belirttiği, sınavdan 2-3 gün önce öğrencilere ezberletilen soruların ve cevaplarının bu ezberleme işini yaptıran kişilerin eline geçmesinin daha da önce olması gerektiği, yazılı sınavda görevli komisyonlardan Soru Hazırlama Komisyonunun 14-17/08/2012 tarihleri arasında tecrit edilmiş ortamda çalıştığı, diğer komisyonların daha çok sınav günü görev yaptıkları, Soru Hazırlama Komisyonu Başkanı ....'ın 24.07.2015 tarihli ifadesinde sınav sorularının komisyon üyelerinin bir kısmı tarafından henüz komisyon göreve başlamadan tecritten önce dışarıda bağlantılı oldukları kişilere verilmesinin mümkün olabileceğinin belirtildiği, dolayısıyla sınav sorularının sınavdan önce dışarıya verilme imkan ve kabiliyetine soru hazırlama komisyonunun sahip olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davacı hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E maddesinin (h) bendinde yer alan "Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak" hükmü uyarınca Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası ile tecziye edilmeleri gerekmekte ise de 2 yıldan fazla süre geçtiğinden "dosyanın işlemden kaldırılmasının" teklif edildiği, dava konusu disiplin kurulu kararıyla da davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E maddesinin (h) bendinde yer alan "Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak" suçunu işlediği değerlendirilerek "Devlet Memurluğundan Çıkarma" cezası ile tecziye edilmesine, ancak 657 sayılı Kanunun 127.maddesi uyarınca, ceza verme yetkisi zamanaşımına uğradığından, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
 
Öte yandan, 2012 yılında yapılan Polis Akademisi sınavında sınav sorularının sınavdan önce kendilerine verildiği yönünde ....., ..... ve ..... tarafından, soruların verilme yeri, FETÖ terör örgütü ile bağlantıları, soruların verilme zamanı, FETÖ terör örgütü üyeleri hakkında itirafta bulunulması üzerine aralarında davacının da bulunduğu 2012 yılı Polis Akademisi sınavını hazırlamakla görevli sanıklar hakkında, terör örgütü adına hareket ederek, sınav sorularının sınavdan önce örgüt üyeleri tarafından ele geçirilmesine sebep olarak, haksız bir şekilde Polis Akademisine örgüt üyesi akademi adaylarının yerleştirdikleri gerekçeleriyle Resmi belgede sahtecilik, Nitelikli dolandırıcılık ve Silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından haklarında dava açıldığı, Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 08.06.2018 tarih ve E:2017/152, K:2018/125 sayılı kararında, davacıya ilişkin olarak, 2012 yılı Polis Akademisi sınav sorularını sınavdan önce örgüt üyelerine servis ederek sınavdan önce sınav sorularını örgüt üyelerinin ele geçirilmesine sebep olduğu, haksız bir şekilde Polis Akademisine örgüt üyesi akademi adaylarını yerleştirdiği, akademi öğrencilerinin bu şekilde okuldan ayrılıncaya kadar temeli hukuksuz olan bir sınava dayalı olarak resmi belgede sahtecilik suçlarına iştirak ettiği iddiası ile kamu davası açılmış ise de, sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı; nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin olarak, soruların doğrudan sanık (davacı) tarafından öğrenci adaylarına verilmediği, soruları veren şahsın akademiye yerleşen sanıklar tarafından önceden tanınan biri olmadığı, İngilizce sorularını hazırlamakla sınav hazırlama komisyonunda görevli üye olan ve sınav sorularını sınavdan önce dışarıya verme imkan ve kabiliyetine sahip olan sanığın (davacının) eylemi sadece sınav sorularının sınavdan önce bir şekilde dışarıya verilmesinden ibaret olup, öğrencilere sorular verildiğinde yanlarında olmadığı... sanığın eyleminin TCK 37/1 maddesi kapsamında müşterek faillik olarak kabul edilemeyeceği gibi dolandırıcılık suçu yönünden TCK'nın 39/2. maddesi kapsamında yardım eden olarak da sorumluluğundan bahsedilemeyeceği cihetle sanığın üzerine atılı "Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına" olarak nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, yüklenen fiilin Kanunda suç olarak tanımlanmadığı anlaşıldığından her iki suç yönünden de beraatına karar verildiği, terör örgütü üyeliği suçundan ise aynı suçlama nedeniyle Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2017/80 Esas, 2017/183 Karar sayılı ilamıyla "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan cezalandırıldığı, bu kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi kararıyla onandığı ve temyiz incelemesi için Yargıtay'da olduğu, dolayısıyla aynı fiil sebebiyle daha önceden hüküm verildiğinden CMK'nın 223/7.maddesi uyarınca reddine karar verildiği, davacı ile aynı davada yargılanan sanıklardan ....'a ilişkin olarak Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 08.06.2018 tarih ve E:2017/152, K:2018/125 sayılı kararında,17.08.2012 tarihinde yapılan Polis Akademisi Giriş Sınavında sorulacak soruların henüz komisyon görevine başlamadan yani kapılar mühürlenmeden önce FETÖ/PDY adına hareket ederek dışarıda bağlantılı olduğu kişi ya da kişilere verdiği yönünde her türlü şüpheden uzak, yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediği, maddi olayın bu boyutunun şüphede kaldığı, sanığın üzerine atılı "Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına" olarak nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin maddi olayın şüphede kaldığı, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatına karar verildiği, diğer bir sanık Ramazan Eken'e ilişkin olarak da sanığın "Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına" olarak nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğine dair he türlü şüpheden uzak, yeterli ve inandırıcı kanıt elde edilemediği, maddi olayın şüphede kaldığı gerekçesiyle beraatına karar verildiği, dolayısıyla Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 08.06.2018 tarih ve E:2017/152, K:2018/125 sayılı kararında, bazı sanıklar yönünden, FETÖ/PDY adına hareket ederek dışarıda bağlantılı olduğu kişi ya da kişilere verdiği yönünde her türlü şüpheden uzak, yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediği, maddi olayın bu boyutunun şüphede kaldığı, sanığın üzerine atılı "Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına" olarak nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin maddi olayın şüphede kaldığı, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatına karar verilmekle birlikte, davacı yönünden bu yönde bir gerekçeye yer verilmeden, "İngilizce sorularını hazırlamakla sınav hazırlama komisyonunda görevli üye olan ve sınav sorularını sınavdan önce dışarıya verme imkan ve kabiliyetine sahip olan sanığın eylemi sadece sınav sorularının sınavdan önce bir şekilde dışarıya verilmesinden ibaret olup, öğrencilere sorular verildiğinde yanlarında olmadığı" tespiti yapıldıktan sonra, sanığın üzerine atılı "Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına" olarak nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, yüklenen fiilin Kanunda suç olarak tanımlanmadığı gerekçesiyle beraatına karar verildiği, dolayısıyla da belirtilen iki sanığın aksine davacının disiplin soruşturmasında yer alan; "sınav sorularını sınavdan önce bir şekilde dışarıya verdiğine ilişkin" eyleminin sabit görüldüğü, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun da Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin 03.06.2020 tarih ve E:2019/1615, K:2020/259 sayılı kararıyla, Resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarını zararına dolandırıcılık suçları ile ilgili kısmı yönünden kesin olmak üzere reddine karar verildiği görülmüştür.
 
Bu durumda, gerek davalı idarenin disiplin soruşturma raporunda yer alan tespitler (Polis Akademisi sınavına girip kazanan bir adayın ifadesinde, önceden verildiği anlaşılan sınav soruları arasında, davacının hazırlamakla sorumlu olduğu yabancı dil sorularının da bulunduğu) ve gerekse de Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 08.06.2018 tarih ve E:2017/152, K:2018/125 sayılı kararında yapılan değerlendirmeler birlikte değerlendirildiğinde, davacıya disiplin soruşturmasında isnat edilen "sınav sorularını sınavdan önce bir şekilde dışarıya verdiğine ilişkin" eylemin sübuta erdiği kanaatine varıldığından, davalı idare disiplin kurulu tarafından, davacınınPolis Akademisi Başkanlığı'nda okutman olarak görev yaptığı dönemde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E maddesinin (h) bendi uyarınca "yetki almadan gizli belgeleri açıklamak" fiilini işlediğinden bahisle Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile tecziyesine ancak disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğradığından bahisle dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık ve aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
 
Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusu ise yapılan açıklamalar uyarınca yerinde görülmemiştir.
 
Açıklanan nedenlerle, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, başvuruya konu mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan ve davacı tarafından yapılan mahkeme ve istinaf safhasına ait toplam 277,05 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, istinaf safhasına ait toplam 52,35 TL yargılama gideri ile bu kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00 TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye verilmesine; artan tebligat avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 2577 sayılı Yasanın 46. maddesinin (c) bendi gereğince 30 gün içerisinde Danıştaya temyiz yolu açık olmak üzere,08/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy