Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi 2021/2165 Esas 2022/296 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 2. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2021/2165
Karar No: 2022/296
Karar Tarihi: 31.01.2022



İSTEMİN ÖZETİ: Ankara 6. İdare Mahkemesi'nce verilen 26/04/2021 gün ve E:2020/414, K:2021/761 sayılı kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek, istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi'nce, 2577 sayılı Yasa'nın değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek, gereği görüşüldü:
 
KARAR: Dava, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanlığı emrinde Subay (Dz.Yb.) olarak görev yapan davacı tarafından, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisakı veya irtibatı olduğu değerlendirilerek 375 sayılı KHK'nın geçici 35/B maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin 25/12/2019 tarihli ve 2019/20 sayılı Olur'un iptali istemiyle açılmıştır.
 
Ankara 6. İdare Mahkemesi'nce verilen 26/04/2021 gün ve E:2020/414, K:2021/761 sayılı kararla; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 35. maddesi uyarınca bir kamu personelinin kamu görevinden çıkarılabilmesi için, terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulu'nca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğunun değerlendirilmesinin yeterli görüldüğü, davalı idarece, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile mensubiyeti, iltisakı ve irtibatı olduğu değerlendirilen davacının, kamu görevinden çıkarılmasına dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
Davacı tarafından, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kaldırılması istenilmektedir.
 
Anayasa'nın 129. maddesinin 1. fıkrasında; "Memurlar ve diğer kamu görevlileri, Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla yükümlüdürler" hükmüne yer verilmiş, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Sadakat" başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasında "Devlet memurları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sına ve kanunlarına sadakatla bağlı kalmak ve milletin hizmetinde Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını sadakatla uygulamak zorundadırlar", "Tarafsızlık ve Devlete bağlılık" başlıklı 7. maddesinin 2. fıkrasında ise "Devlet memurları, her durumda devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sına ve kanunlarına aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan, Türkiye Cumhuriyetinin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete, gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar, bunlara yardım edemezler" hükmü yer almıştır.
 
7145 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 35. maddenin (B) fıkrasında; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl süreyle; terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen; 1) 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununa tabi personel Milli Savunma Bakanının onayı ile kamu görevinden çıkarılır.'' Hükmüne yer verilmiştir.
 
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 7145 sayılı Kanun ile eklenen geçici 35. maddenin (B) fıkrası ile terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen personelin kamu görevinden çıkarılması öngörülmüş, anılan düzenlemeyle kişilerin, terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla ilgisi kurulurken, üyelik ve mensubiyettten sonra ayrıca iltisak yahut irtibat yazılarak dereceli bir düzenleme yapılmış, kamu görevlisinin, anılan madde kapsamında örgüt, yapı ve gruplarla iltisak veya irtibatının bulunduğunun tespiti halinde de kamu görevinden çıkarılmasına olanak tanınmıştır.
 
Dosyanın incelenmesinden, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı emrinde Subay olarak görev yapan davacı hakkında, haklarında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmaktan adli ve idari işlem yapılan Dz. Bnb. M.Ç. ve Dz. Bnb. V.B. İle ev arkadaşlığı yaptığı, sicil amirleri tarafından sicilen desteklendiği, yurt dışı geçici görevlere tefrik edildiği, kardeşi C.Ö.'nün Asya Katılım Bankası A.Ş.'de muhtelif sayıda hesabı ve kredi kartı bulunduğu, Sahil Güvenlik Komutanlığı'na yapılan ihbar kaydında davacının kripto fetöcü olduğu, çocuklarını Fetö ile iltisaklı okullarda okuttuğunun ihbar edildiği, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden alınan yazıdan kızı Z.C.Ö.'nün 2015-2016 yılları arasında Fetöye müzahir olduğu gerekçesiyle kapatılan Özel Zümrüt Ortaokulu'nda eğitim gördüğünün bildirildiği, O.A.K. adlı şahsın ifadesinde davacının isminin geçtiği ve davacıyı teşhis ettiğinden bahisle davalı idarece davacının savunması alınmak suretiyle 375 sayılı KHK'nın geçici 35. maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
 
Uyuşmazlıkta, Dairemizin 05/11/2021 tarihli ve E:2021/2165 sayılı ara kararlarıyla, Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan, davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduğu veya anılan terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu yönünde savcılık hazırlık tahkikatı, adli soruşturma ve kovuşturma bulunup bulunmadığının sorulmasına, adı geçen şahıs hakında FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak veya anılan terör örgütü ile irtibatlı olduğundan bahisle yürütülen bir adli kovuşturma veya açılmış bir dava varsa buna ilişkin tüm bilgi ve belgenin gönderilmesinin istenilmesine, davalı İdareden; davacının, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulu'nca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirmesine dayanak teşkil eden tüm bilgi ve belgelerin onaylı ve okunaklı örneklerinin yer aldığı işlem dosyasının istenilmesine, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü KOM (Kaçakçılık ve Organize Suçlarda Mücadele) Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü'nden; davacı hakkında FETÖ/ PDY terör örgütü üyesi olduğu veya anılan terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu yönünde herhangi bir istihbari bilgi, tanık ifadesi veya yürütülen bir soruşturma (Bylock, Bankasya ve benzeri gibi) bulunup bulunmadığının sorulmasına, bu yönde açık veya gizli kaynak bilgisi mevcut ise buna ilişkin tüm bilgi ve belgelerin ilgili birimlerden temin edilmek suretiyle gönderilmesinin istenilmesine, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı'ndan; davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduğu veya anılan terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu yönünde herhangi bir istihbari bilgi bulunup bulunmadığının sorulmasına, bu yönde açık veya gizli kaynak bilgisi mevcut ise buna ilişkin tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesinin, Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonu'ndan (Kapatılan ve tasfiye edilen Asya Bank A.Ş. Genel Müdürlüğü); davacının Asya Katılım Bankası (Bankasya) bünyesinde hesabının olup olmadığının sorularak, hesabı/hesapları varsa türü, açılıp kapanma tarihleri, mevcut durumları ve hesap hareketlerini içeren listenin gönderilmesinin, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığından; davacı'nın tüm hesap hareketlerinin FETÖ/PDY bağlantısı açısından incelenerek, düzenlenecek raporun gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
 
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile Dairemiz ara kararına verilen cevaplar ile ekli belgelerden, davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne üye olduğu veya anılan terör örgütü ile irtibatlı/iltisaklı olduğundan bahisle yürütülen bir adli kovuşturma veya soruşturma bulunmadığı, müflis Asya Katılım Bankası A.Ş.'de açılmış bir hesabı bulunmadığı görülmektedir.
 
Davalı idarece dava konusu işlemin tesisine esas alınan hususların incelenmesinden, ''FETÖ/PDY ile irtibatlı şahıs tarafından verilen ifade doğrultusunda FETÖ/PDY ile irtibatlı olduğunun bildirildiği" hususuna ilişkin olarak, Dairemiz ara kararı üzerine Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'nce gönderilen bilgi ve eki ifade ve teşhis tutanaklarından, O.A.K. isimli şahsın ifadesinde, " ..... hafta sonları E.Ç. ile cemaat evlerine gitmeye başladığını, Deniz Lisesi'nde okuduğu dönemde lise 1. sınıfta kendilerine kesinlikle okulda oruç tutmamalarını söylediklerini, onları dinlemeyerek gizlice sahura kalktığını, bavullukta sahur yaparken A.Ö. ve B. T.Ö. (davacı) isimli arkadaşlarına rastladığını, ancak bu şahısların bu yapı ile ilişkisi olup olmadığını bilmediğini' beyan ettiği, davacının kızı Z.C.Ö.'nün FETÖ/PDY'ye müzahir olduğu gerekçesiyle kapatılan Özel Zümrüt Ortaokulu'nda bir süre eğitim gördüğü, davacının haklarında FETÖ/PDY'den işlem yapılan V.B. ve M.Ç. ile ev arkadaşlığı yaptığı yolundaki iddiaya ilişkin olarak savunmasında, '".... Erdek'e tayin olduğu 2002 yılı Mart ayına kadar gemide kaldığını, Erdek'e tayin olduktan sonra diğer sınıf arkadaşlarının evlerinde yer olmaması nedeniyle V.P. ve M.Ç. ile 2002 yazı süresince 3 ay kadar geçici olarak kaldığını, sürekli kalma niyeti olmadığı için kiraya dahi ortak olmadığını, 2002 yılı sonbaharında M. ile ev tuttuğunu ......" beyan ettiği, davacının Bankasya'da hesabı bulunmamakla birlikte kardeşi C.Ö.'nün anılan bankada 2008 tarihinde hesap açtırdığı, hesabın 2014 tarihi sonrası aktif olduğu, davalı idarece davacının sicil amirlerince sicilen desteklendiği, evlilik sürecinin şüpheli olduğu kanaatinde bulundukları görülmektedir.
 
Davacı hakkında "FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat/iltisaklı şahıs tarafından verilen ifade doğrultusunda FETÖ/PDY ile irtibatlı olduğunun bildirildiği" hususuna ilişkin olarak, yukarıda yer verildiği üzere söz konusu şahıs tarafından verilen ifadede "..gizlice bavullukta sahur yaparken A.Ö. ve B. T. Ö. (davacı) isimli arkadaşlarına rastladığını, ancak bu şahısların bu yapı ile ilişkisi olup olmadığını bilmediğini" beyan ettiği, bu ifadede davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibat/iltisaklı olduğuna dair bir tespitin yapılmadığı, yine haklarında FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı/iltisaklı olduğundan bahisle işlem yapılan kişilerle ev arkadaşlığı yaptığı yolundaki isnada ilişkin olarak, davacının savunmasında bu kişilerle kısa bir süre zaruret nedeniyle ev arkadaşlığı yapmak zorunda kaldığının beyan edildiği ve davalı idarece bunun aksinin ileri sürülmediği ve ortaya konulmadığı, davacının sicilen desteklendiği ve evlilik sürecinin ise şüpheli olduğu belirtilmekle birlikte bu hususların şüphe düzeyinde kaldığı, somut olarak bu hususların tespitlerle ortaya konulamadığı, davacının erkek kardeşinin Asya Katılım Bankası'nda hesabının bulunmasının davacı açısından hiç bir hukuki sonuç doğurmayacağı, davacının kızının bir süre FETÖ/PDY terör örgütü'ne müzahir olduğu gerekçesiyle kapatılan Özel Zümrüt Ortaokulu'nda eğitim görmesinin ise tek başına davacının örgüt, yapı ve gruplarla iltisak veya irtibatının bulunduğunun tespitine yeterli olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
 
Bu durumda, davacının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin geçici 35/B maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık, bu işleme karşı açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
 
Öte yandan, davacı hakkında yeni bilgi ve belgelerin elde edilmesi halinde yeniden durumunun, terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulu'nca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı yönünden değerlendirilerek, işlem tesis edilebileceği de açıktır.
 
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, Ankara 6. İdare Mahkemesi'nce verilen 26/04/2021 gün ve E:2020/414, K:2021/761 sayılı kararın KALDIRILMASINA; dava konusu işlemin İPTALİNE, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı davalar için belirlenen 3890,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya VERİLMESİNE, davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden alınmayan, mahkeme ve istinaf safhasına ait toplam 1.022,10-TL yargılama giderinin davalı idareden tahsili için karar kesinleştikten sonra müzekkere YAZILMASINA, 2577 sayılı Yasa'nın değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 31.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)
 
 


Full & Egal Universal Law Academy