Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2020/1813 Esas 2020/3377 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2020/1813
Karar No: 2020/3377
Karar Tarihi: 09.12.2020



İSTEMİN KONUSU: Davalı idare bünyesinde infaz koruma memuru olarak görev yapmaktayken 689 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 20/06/2018 tarihli ve 2018/21001 sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı aylık ve özlük haklarının ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; davacının, PKK/KCK terör örgütüyle bağının (mensubiyeti veya iltisakı yahut irtibatının) olup olmadığı hususunun incelenerek değerlendirilmesinden, davacı hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2017/163828 soruşturma numaralı dosyasında FETÖ/PDY kapsamında soruşturma yürütüldüğü ve soruşturmada kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, davacı hakkında OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu tarafından, personel bilgi dosyasında yer alan "PKK sempatizanı olduğu, örgüt propagandası yaptığının bildirildiği" şeklindeki kurum görüşü esas alınarak davacının PKK/KCK terör örgütü ile iltisak ve irtibatı bulunduğu gerekçesiyle başvurusunun reddedildiği, Mahkemelerinin 16/07/2019 tarihli ara kararı ile davacı hakkında yapılan kurum çalışmasında bilgisine başvurulan personelin yazılı beyanları ile varsa soruşturmaya ilişkin bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenildiği ancak gönderilen ara kararı cevabı ve eki belgelerin incelenmesinden davacının PKK terör örgütü ile irtibat ve iltisakını ortaya koyan somut bir bilgi ve belge (adli-idari soruşturma, tutanak, tanık beyanı, şikayet dilekçesi vb.) sunulamadığı, bu durumda davacının anılan terör örgütü ile iltisak veya irtibatlı olduğu yönünde somut hiçbir bilgi ve belge ortaya konulamadığı görüldüğünden, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu işlem Mahkemelerince hukuka aykırı bulunduğundan, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesine ve parasal haklarının ödenmesine karar verilmesi isteminin de kabulü gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile memuriyetten çıkarıldığı tarihten itibaren yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesine ve özlük haklarının iadesine ilişkin talebinin kabulüne ilişkin Ankara 21. İdare Mahkemesince verilen 14/11/2019 tarihli ve E:2018/310, K:2019/2638sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davalı tarafından, Adalet Bakanlığı bünyesinde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yönelik kurum içinde yapılan çalışma sonucu hazırlanan personel çalışma raporu uyarınca elde edilen bilgilere göre, davacının "PKK sempatizanı olduğu, örgüt propagandası yaptığı ve memur ve mahkumlar arasında Türk-Kürt ayrımı yaptığı" hususlarından dolayı PKK/KCK terör örgütü ile irtibatı ve/veya iltisakı olduğu gerekçesiyle kamu görevinden çıkarılması gerektiği kanaatinin bildirildiği, davacı hakkında yürütülen adli soruşturma kapsamında her ne FETÖ terör örgütüne üye olmak suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmişse de; yapılan idari ve istihbari araştırma ve soruşturma sonucunda, PKK sempatizanı olduğu, örgüt propagandası yaptığı ve memur ve mahkumlar arasında Türk-Kürt ayrımı yaptığı ve alınan kurum kanaati hususları bir bütün olarak ele alındığında, davacının, örgütün ideolojisi ve stratejisi doğrultusunda hareket ettiği ve PKK/KCK terör örgütü ile iltisaklı ve/veya irtibatlı olduğunun değerlendirildiği, dava konusu işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığından Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: Terör örgütüyle iltisak veya irtibatının bulunmadığı ve bu yönde bir değerlendirmeye esas alınabilecek herhangi bir eylem ve faaliyetinin olmadığı, dava konusu işlemin "PKK sempatizanı olduğu, örgüt propagandası yaptığı ve memur ve mahkumlar arasında Türk-Kürt ayrımı yaptığı" şeklindeki kurum kanaatine dayanmasına karşın davalı idare tarafından bu iddiayı doğrulayacak hiçbir bilgi ve belge sunulamadığı, 1990'lı yıllarda memleketinde PKK terör örgütünün kepenk kapatma eylemlerine katılmadığı için terör örgütünce iş yerleri yakılan, terör mağduru bir kişi olduğunu, baş memur olarak maiyetinde çalışan 250 kişi içerisinden kendisini sevmeyen 2-3 kişinin (sözlü) beyanı ile kamu görevinden çıkarıldığı, bu kişilerin ise sözde beyanlarını inkar ettikleri, davalı idarenin de söz konusu şikayetlere ilişkin hiçbir yazılı belge/dilekçe sunamadığı, hakkında FETÖ/PDY terör örgütüyle ilgili ceza soruşturması yapıldığı halde PKK terör örgütü kapsamında kamu görevine son verilmesinin bir çelişki oluşturduğu ve izah edilemeyen bir kafa karışıklığını ortaya koyduğu, İdare Mahkemesi kararı hukuka uygun olduğundan istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı Kanun'un değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
KARAR SONUCU:
 
1-Ankara 21. İdare Mahkemesince verilen 14/11/2019 tarihli ve E:2018/310, K:2019/2638 sayılı karar, usul ve hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2- Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
3- Gider avansının kullanılmayan kısmının talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde karar kesinleştikten sonra Mahkemesince istinaf başvurusunda bulunana re'sen iadesine,
 
2577 sayılı Kanun'un değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren30 gün içerisinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere, 09/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy