Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/6799 Esas 2020/3190 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/6799
Karar No: 2020/3190
Karar Tarihi: 25.11.2020



İSTEMİN KONUSU: Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 06/08/2018 tarihli ve 2018/28433 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelere göre dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde Ankara 22. İdare Mahkemesince verilen 30/09/2019 tarihli ve E:2019/209, K:2019/2635 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunmadığı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, hiçbir somut delil ve gerekçenin bulunmadığı, savunma hakkının verilmediği, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı Kanun'un değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususlar istinafa konu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
 
UYAP kayıtlarının incelenmesinden, Şanlıurfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 24.01.2018 tarihli ve E:2016/112, K:2018/24 sayılı kararı ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu işlediği sabit görülerek davacının hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi'nin 04.05.2018 tarihli ve E:2018/905, K:2018/1233 sayılı kararı ile kesin olarak reddedildiği, mahkumiyet kararının yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre kesinleşmesi üzerine, Kadirli Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 03.04.2019 tarihli ve E:2019/189, K:2019/353 sayılı kararı ile davacıya vasi atandığı, ancak 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 29. maddesi uyarınca söz konusu Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi kararına karşı temyiz yolunun açılması üzerine, dosyanın 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile 5271 sayılı Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/(f) bendi hükmü uyarınca Yargıtay'a gönderildiği ve temyiz incelemesinin devam ettiği, bu duruma göre davacı hakkındaki mahkumiyet hükmünün henüz kesinleşmediği, dolayısıyla davacının halihazırda kısıtlı olmadığı anlaşılmaktadır.
 
Mahkeme Kararının Yargılama Giderleri Yönünden Değerlendirilmesi;
 
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun mükerrer 138. maddesinde, bu Kanuna bağlı tarifelerde yer alan maktu harçlar (maktu ve nispi harçların asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil), bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar Bakanlar Kurulunca belirlenen miktarlar ile bu miktarların Vergi Usul Kanunu uyarınca l990 yılı için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranı ile çarpılmak suretiyle bulunacak tutarların toplamı kadar artırıldığı, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere önceki yılda uygulanan maktu harçların (maktu ve nispi harçların asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil), o yıl için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılacağı hususu hükme bağlanmıştır.
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dilekçelerin verileceği yerler" başlıklı 4. maddesinde, dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrakın, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebileceği hükmü bulunmaktadır.
 
Bu bağlamda, dava dilekçesinin 25.12.2018 tarihinde Şanlıurfa İdare ve Vergi Mahkemeleri Başkanlığı ön büro kayıtlarına girdiği, dolayısıyla adli yardım talebi kabul edilen dosyada yargılama giderleri hesaplanırken 2018 yılı için tespit edilen maktu harçların (35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL karar harcı ve 5,20 TL vekalet harcı) dikkate alınması gerektiği, ancak istinafa konu İdare Mahkemesi kararında yargılama giderlerinin 2019 yılı için tespit edilen maktu harçlar (44,40-TL başvurma harcı, 44,40-TL karar harcı, 6,40-TL vekalet harcı) dikkate alınarak hesaplandığı, dolayısıyla kararının belirtilen kısmının düzeltilmesi gerekmektedir.
 
KARAR SONUCU: Yapılan açıklamalarla birlikte,
 
1-Ankara 22. İdare Mahkemesince verilen 30/09/2019 tarihli ve E:2019/209, K:2019/2635 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, istinaf isteminin reddine,
 
2- Anılan kararın; "Yargılama Giderleri" bölümünde yer alan; "Başvurma Harcı 44,40-TL, Karar Harcı 44,40- TL, Vekalet Harcı 6,40-TL" ibarelerinin "Başvurma Harcı 35,90-TL, Karar Harcı 35,90- TL, Vekalet Harcı 5,20-TL" olarak, "TOPLAM: 141,65-TL" ibaresinin, "TOPLAM: 123,75-TL" olarak düzeltilmesine,
 
3-Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
4-Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf yargılama giderlerinin tahsili için karar kesinleştikten sonra mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
2577 sayılı Kanun'un değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştaya temyiz yolu açık olmak üzere, 25.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy