Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/6621 Esas 2020/3218 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/6621
Karar No: 2020/3218
Karar Tarihi: 26.11.2020



İSTİNAF İSTEMİNİN KONUSU: Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 24/09/2018 tarihli ve 2018/35591 sayılı işlemin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal ve özlük haklarının en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelere göre dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde Ankara 19. İdare Mahkemesince verilen 19/06/2019 tarihli ve E:2019/140, K:2019/2190sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, yerel mahkemenin .... iddiasına ilişkin değerlendirilmesinin yerinde olmadığı, .... programına ait verilerin ilk olarak Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından istihbari çalışmalar çerçevesinde elde edildiği, MİT Kanunu 6'ncı maddesi uyarınca, elde edilen bu bilgilerin bir ceza soruşturması veya kovuşturmasında ya da disiplin soruşturmasında delil olarak kullanılamayacağı, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın bir soruşturma organı olmayıp ceza yargılamaları için delil toplayamayacağı, dolayısıyla .... verilerinin illegal delil olduğu ve dava konusu işleme dayanak alınamayacağı, aksi durumun adil yargılanma hakkını ve özel hayata saygı hakkını ihlal edeceği, savunması alınmadan kamu görevinden ihraç edildiği, masumiyet karinesinin ve mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Uyuşmazlıkta, davacı hakkındaki ceza yargılaması sırasında, davacının ilahiyat fakültesinde öğrenci olduğu dönemde yurtlarında kaldığı ve yurtta kaldığı dönemde sızıntı dergisine abone olduğu yönündeki beyanları, dava konusu işlemde belirtilen diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının çeşitli yol ve yöntemlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibat düzeyinde ilişkisinin olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
 
Böylelikle, istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususlar, ilk derece mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin kısmının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden davacının istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
 
Öte yandan, 492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı Tarife'nin D/I-c maddesinde, avukatların tasdik ettiği vekaletname suretlerinden (Tasdikli fotokopiler dahil) vekalet suret harcı alınacağı hükmü gereğince, avukat tarafından onaylanmış aslına uygun vekaletname örneği ile açılan davada, (1) sayılı Tarifede öngörülen vekalet harcının tahsil edilmesi ve mahkemece davanın reddine karar verilmesi halinde söz konusu harcın yargılama giderleri arasında gösterilmek suretiyle davacı üzerinde bırakılması gerekmektedir. İdare Mahkemesi kararında ise, davacı adına avukat tarafından onaylanmış aslına uygun vekaletname örneği ile dava açılmasına rağmen, yargılama giderleri arasında vekalet harcı gösterilmediği görülmekle, yargılama giderleri yönünden eksik hüküm kurulması sebebiyle istinafa konu kararın bu kısmının düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
 
Bununla birlikte, İdare Mahkemesince, "davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili için ilgili kuruma müzekkere yazılmasına" şeklinde hüküm kurulduğu görülmekte ise de, mahkeme aşamasında davacı tarafından 140,00 TL posta gideri yatırıldığı, anılan meblağdan 64,90-TL posta gideri harcandığı dikkate alındığında, 64,90-TL. haricindeki diğer yargılama giderlerinin müzekkere ile tahsil edileceği açık olup, ayrıca artan posta ücreti ile ilgili hüküm kurulmadığı görülmüştür.
 
Ayrıca, davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görülmekte olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan; adli yardımın, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı ve hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği düzenlemesi ile aynı Kanun'un 323. maddesinde yer verilen avukatlık ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı hususları birlikte dikkate alındığında, İdare Mahkemesi kararında yer alan yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsilinin, kanun yolu incelemeleri dahil kararın kesinleşmesinden sonra yapılabileceği, dolayısıyla bu aşamada davacıdan gerek Mahkeme ve gerekse istinaf safhasındaki yargılama giderleri ile vekalet ücretinin tahsil edilemeyeceği açık olmakla birlikte İdare Mahkemesi kararında yargılama giderine ilişkin olarak bu yönde bir belirleme yapılmadığı görüldüğünden bu kısımların da düzeltilmesi gerekmektedir.
 
KARAR SONUCU:
 
Yapılan açıklamayla birlikte;
 
1- Ankara 19. İdare Mahkemesince verilen 19/06/2019 günlü ve E:2019/140, K:2019/2190 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2- Anılan kararda "belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine" şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası gereğince; "belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin işbu kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan alınarak davalıya ödenmesine" olarak DÜZELTİLMESİNE,
 
3- Anılan kararda "Yargılama Giderleri" bölümüne; "Vekalet harcı: 6,40-TL"ibaresi eklenerek "TOPLAM: 159,45-TL ibaresinin, "TOPLAM: 165,85-TL" olarak DÜZELTİLMESİNE,
 
4- Anılan kararda "...davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili için ilgili kuruma müzekkere yazılmasına..."şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası gereğince; "...davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan68,90TL posta gideri haricindeki diğer yargılama giderinin davacıdan tahsili için işbu kararın kesinleşmesinden sonra ilgili kuruma müzekkere yazılmasına, artan posta ücretinin karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine..."şeklinde DÜZELTİLMESİNE,
 
5- Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
6- Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf yargılama giderlerine ait olan istinaf başvuru harcı ve resmi posta giderinin tahsili için karar kesinleştikten sonra mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
7- Gider avansının kullanılmayan kısmının talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde karar kesinleştikten sonra mahkemesince istinaf başvurusunda bulunana re'sen iadesine,
 
2577 sayılı Kanunun değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren30 gün içerisinde Danıştaya temyiz yolu açık olmak üzere, 26/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy