Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/5621 Esas 2020/2542 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/5621
Karar No: 2020/2542
Karar Tarihi: 03.11.2020



İSTİNAF İSTEMİNİN KONUSU: Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 21/06/2018 tarihli ve 2018/21107 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelere göre dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde Ankara 19. İdare Mahkemesince verilen 17/06/2019 tarihli ve E:2018/7504, K:2019/2130sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, FETÖ/PDY örgütü ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı, savunma alınmaksızın tesis edilen dava konusu işlemin Anayasaya ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesine aykırı olduğu, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı, .... programını kullanmadığı, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine aykırı hareket edildiği, Bank .... hesabındaki işlemlerinin olağan bankacılık faaliyeti olduğu, devletin izni ile kurulmuş yasal sendika ve okula ilişkin tespitlerin hukuka aykırı olduğu, çocuğu tam burslu olarak eğitim aldığı için işlemde belirtilen örgüte müzahir okula kaydını yaptığı ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ :İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335.maddesinin 3.fıkrasında, adli yardımın, hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşında, bu konuda yeniden bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususlar istinafa konu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
 
Davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görülmekte olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan; adli yardımın, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı ve hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği düzenlemesi ile aynı Kanun'un 323. maddesinde yer verilen avukatlık ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı hususları birlikte dikkate alındığında, İdare Mahkemesi kararında yer alan yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsilinin, kanun yolu incelemeleri dahil kararın kesinleşmesinden sonra yapılabileceği, dolayısıyla bu aşamada davacıdan gerek Mahkeme ve gerekse istinaf safhasındaki yargılama giderleri ile vekalet ücretinin tahsil edilemeyeceği açıktır.
 
Öte yandan, İdare Mahkemesi kararında, davacı adına avukat tarafından dava açılmasına ve vekalet harcı tahsil edilmesine rağmen, yargılama giderleri arasında vekalet harcı gösterilmediği ve dava açılırken tahsil edilmiş olan 5,20-TL vekalet harcının yargılama giderlerinin tahsil edilecek kısmından istisna tutulmadığı görülmekle, yargılama giderleri yönünden istinafa konu kararın bu kısmının da düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
 
KARAR SONUCU:
 
Yapılan açıklamayla birlikte;
 
1- Ankara 19. İdare Mahkemesince verilen 17/06/2019 günlü ve E:2018/7504, K:2019/2130 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2- Anılan kararda "belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine" şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası gereğince;" belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin işbu kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan alınarak davalıya ödenmesine" olarak DÜZELTİLMESİNE,
 
3- Anılan kararda; "davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili için ilgili kuruma müzekkere yazılmasına" şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası gereğince; "davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan (davacıdan tahsil edilmiş olan 5,20-TL vekalet harcı hariç olmak üzere)söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili için işbu kararın kesinleşmesinden sonra ilgili kuruma müzekkere yazılmasına" şeklinde DÜZELTİLMESİNE,
 
3- Anılan kararda "Yargılama Giderleri" bölümüne; "Vekalet harcı: 5,20-TL"ibaresi eklenerek "TOPLAM: 161,20-TL ibaresinin, "TOPLAM: 166,40-TL" olarak DÜZELTİLMESİNE,
 
4- Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
5- Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf yargılama giderlerine ait olan istinaf başvuru harcı ve resmi posta giderinin tahsili için karar kesinleştikten sonra mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
2577 sayılı Kanunun değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştaya temyiz yolu açık olmak üzere, 03/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy