Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/5050 Esas 2020/1360 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/5050
Karar No: 2020/1360
Karar Tarihi: 09.06.2020



İSTEMİN KONUSU: Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce verilen 11/03/2019 gün ve E:2018/4943, K:2019/625 sayılı karar.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
(1) Dava konusu istem: Dava, davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 09.04.2018 tarih ve 2018/10379 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
(2) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce; davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulduğu ve münhasıran bu suç örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bir ağ olduğu belirlenen ByLock iletişim sistemini kullandığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı ....... Katılım Bankası AŞ'de (Bank ....... 2014 yılından sonra para yatırdığı, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan şirketlerde çalışma kaydının bulunduğu, bu nedenle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatı sabit olduğu anlaşılmakla; kamu görevine iadesi talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI (DAVACI) :Davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kararının hukuk ve hakkaniyete aykırı olduğu, savunma hakkı tanınmadan ihraç edildiği ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, ihraç işleminin Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde korunan temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiği, memuriyetten çıkarılmaya ilişkin OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kararının yetki, şekil, sebep, maksat ve konu unsurları yönlerinden hukuka aykırı olduğu, kendisine atfedilen eylemlerin yasal olduğu, kesinleşmeyen ceza yargılamasının ihraç gerekçesi alınmasının masumiyet karinesini ihlal ettiği ileri sürülmektedir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI (DAVALI): Davalı tarafından, bakılan davanın seri dava olarak kabul edilmesine olanak bulunmadığından vekalet ücretinin tam olarak verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
 
DAVACININ SAVUNMASININ ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
DAVALININ SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacının istinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335.maddesinin 3.fıkrasında, adli yardımın (avukat ücreti dahil), hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşında, bu konuda yeniden bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Mahkemece iş bu davanın seri dava niteliğinde olduğu kabul edilerek Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 22.maddesi uyarınca davalı idare lehine 408,60 TL vekalet ücreti ödenmesine hükmedilmiş ise de; her bir uyuşmazlığın içeriği itibariyle davacılar açısından ayrı ayrı irdelenmesi gerektiği, 6100 sayılı Kanunun 57.maddesinde ihtiyari dava arkadaşlığında birlikte dava açılabileceği de öngörülmesine rağmen, mahkemenin işaret ettiği davalar açısından davacıların birlikte dava açabilmesinin 2577 sayılı Kanun uyarınca mümkün olmadığı, bu durumda bakılan davanın seri dava niteliğinin olmadığı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla İdare Mahkemesi kararında vekalet ücretine ilişkin kısım yönünden hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
 
Öte yandan davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verilmiş olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde harçlar, posta giderleri ve vekalet ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı, aynı Kanunun 335. maddesinin 3.fıkrasında ise adli yardımın, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı ve hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği yönünde kural getirildiği hususları birlikte dikkate alındığında; vekalet ücreti dahil tüm yargılama giderlerine ilişkin tahsilatın, kararın kesinleşmesinden sonra yapılabileceği, dolayısıyla bu aşamada davacıdan herhangi bir tahsilat yapılamayacağı açık olmakla birlikte İdare Mahkemesi kararında yargılama giderine ilişkin olarak bu yönde bir belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır.
 
KARAR SONUCU:
 
Yapılan açıklamalarla birlikte;
 
1-Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce verilen 11/03/2019 gün ve E:2018/4943, K:2019/625 sayılı kararın, davanın reddine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığından bu kısma yönelik davacının İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2-Vekalet ücretine ilişkin davalı idarenin istinaf isteminin KABULÜNE, Mahkeme kararının "..408,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine" ilişkin kısmı yönünden KALDIRILMASINA, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.362,00 TL vekalet ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
 
3- Anılan kararda "davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili için ilgili kuruma müzekkere yazılmasına" şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanunun 45.maddesinin 3. fıkrası gereğince; "davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan tahsili için ilgili kuruma müzekkere yazılmasına" şeklinde düzeltilmesine,
 
4-Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait davacı ve davalı idare tarafından yapılan yargılama giderlerinin hakkaniyet gereği istinaf edenlerin üzerinde bırakılmasına,
 
5Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış istinaf yargılama giderlerine ait olan istinaf başvuru harcı ve posta giderinin tahsili için karar kesinleştikten sonra mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
7-Gider avansının kullanılmayan kısmının talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde karar kesinleştikten sonra mahkemesince istinaf başvurusunda bulunanlara re'sen iadesine,
 
2577 sayılı Kanunun değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 09.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy