Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/5019 Esas 2020/1779 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/5019
Karar No: 2020/1779
Karar Tarihi: 09.09.2020



İSTEMİN KONUSU: Ankara 21. İdare Mahkemesince verilen 30/05/2019 günlü ve E:2018/1949, K:2019/798 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
(1) Dava konusu istem: Dava, davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 695 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 25.09.2018 tarihli ve 2018/35795 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
(2) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 21. İdare Mahkemesince; davacının, FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir evlerde kaldığı, örgüt liderinin kitaplarının okunup videolarının izletildiği sohbet toplantılarına katıldığı, örgüt yapılanmasında "Cihat" kod adını alarak "Bölge Talebe Mesulü" görevini üstlendiği, mesleğe başladıktan sonra da her ay belli miktarda himmet adı altında örgüte yardımda bulunduğu, davacı hakkında yapılan ceza yargılaması esnasında bilgisine başvurulan kişiler tarafından, davacının örgüt ile irtibat içerisinde olduğunun beyan edildiği, ceza yargılamasında davacının, çeşitli illere ilişkin örgüt yapılanmasına dair ayrıntılı bilgiler verdiği, kaldığı evlerin örgütle bağlantısını samimi şekilde ikrar ederek kabul ettiği, örgütün faaliyetleriyle ilgili detaylı bilgiler vererek etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandığı, bu nedenlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatı sabit olduğu anlaşılmakla; kamu görevine iadesi talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerden doğan haklarının ihlal edildiği, kamu görevine son verilmesine ilişkin olarak somut bir delil ve gerekçenin gösterilmediği, kendisine atfedilen eylemlerin örgüt üyeliği anlamına gelmediği, örgütle ilişkisine dair açıklamaların dini ihtiyaçtan kaynaklı olduğu, Anayasa ve yasalara sadık kaldığı ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335.maddesinin 3.fıkrasında, adli yardımın, hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşında, bu konuda yeniden bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanun'un değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
İlk derece mahkemesince davacının adli yardım talebi kabul edilmiş olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde harçlar, posta giderleri ve vekalet ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı, aynı Kanunun 335. maddesinin 3.fıkrasında ise adli yardımın, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı ve hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği yönünde kural getirildiği hususları birlikte dikkate alındığında; vekalet ücreti dahil tüm yargılama giderlerine ilişkin tahsilatın, kararın kesinleşmesinden sonra yapılabileceği, dolayısıyla bu aşamada davacıdan herhangi bir tahsilat yapılamayacağı açık olmakla birlikte İdare Mahkemesi kararında vekalet ücretine ilişkin olarak bu yönde bir belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır.
 
Ayrıca Mahkeme tarafından, adli yardımdan yararlanması nedeniyle davacıdan tahsil edilmemiş olan yargılama giderinin davacıdan tahsili için kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına karar verilmekle birlikte, davacıdan zaten tahsil edilmiş olan "vekalet harcının" istisna tutulmadığı görüldüğünden, mükerrer tahsilata yol açılmaması için kararın hüküm fıkrasının bu kısım yönünden de düzeltilmesi gerekmektedir.
 
KARAR SONUCU: Yapılan açıklamayla birlikte;
 
1-Ankara 21. İdare Mahkemesince verilen istinafa konu karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, istinaf isteminin reddine,
 
2-Anılan kararda ''...duruşmasız işler için belirlenen 1.362,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine...'', şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45.maddesinin 3. fıkrası gereğince;''...duruşmasız işler için belirlenen 1.362,00 TL vekalet ücretinin işbu kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine...'' olarak düzeltilmesine,
 
3-Anılan kararda "Davacının adli yardımdan yararlandırılması nedeniyle başlangıçta tahsil edilmeyen ve üzerinde bırakılan yargılama giderlerinin kararın kesinleşmesinden sonra tahsili için ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına," şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca "Davacının adli yardımdan yararlandırılması nedeniyle başlangıçta tahsil edilmeyen ve üzerinde bırakılan yargılama giderlerinin (davacıdan tahsil edilmiş olan 5,20-TL vekalet harcı hariç olmak üzere) kararın kesinleşmesinden sonra tahsili için ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına," olarak düzeltilmesine,
 
4- Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
5- Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf yargılama giderlerine ait olan istinaf başvuru harcı ve posta giderinin tahsili için karar kesinleştikten sonra Mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
2577 sayılı Kanun'un değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren30 gün içerisinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere, 09.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy