Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/4645 Esas 2020/1260 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/4645
Karar No: 2020/1260
Karar Tarihi: 02.06.2020



İSTEMİN KONUSU: Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce verilen 22/04/2019 gün ve E:2018/2936, K:2019/1388 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
(1) Dava konusu istem: Dava, davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 09.04.2018 tarih ve 2018/10567 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
(2) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce; davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulduğu ve münhasıran bu suç örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bir ağ olduğu belirlenen ByLock iletişim sistemini kullandığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı .... Katılım Bankası AŞ'de (Bank .... 2014 yılından sonra para yatırdığı, çocuklarının FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan kurumlar arasında yer alan …. Koleji ile … Ortaokulu'nda 2014-2016 yılları arasında kaydının olduğu, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan .... Derneği'ne para transferinin bulunduğu bu nedenlerle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI :Davacı tarafından, hakkında yapılan işlemelerin Anayasa ve AİHS'de yer verilen düzenlemelere aykırı olduğu, İdare Mahkemesi tarafından savunma, talep ve iddiaları araştırılmadan karar verildiği, Bank .... hesap hareketlerinden sadece gelen paralar üzerine yoğunlaşıldığı, çıkan paraların göz önünde bulundurulmadığı, anılan bankada vadesiz hesaba yatırılan paraların kredi kartı ve çocukların okul taksiti ödemeleri olduğu, Bylock iddiasının ispattan uzak olduğu, yalnızca operatör kayıtları üzerinden kişilerin Bylock kullandığı yönünden kesin sonuca ulaşılamayacağı, Bylock verilerinde hatalar ve tutarsızlıklar bulunduğu, hakkında açılan soruşturma tamamlanmadan, savunma alınmaksızın, ne ile suçlandığı söylenmeden hakkında idari işlem yapıldığı, savunma hakkının KHK ile kısıtlanmasının yetki gaspı olduğu, Olağan Üstü halin sona ermesi ile birlikte kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin etkisini yitirdiği, bu nedenle anılan işlemin iptali gerektiği, Milli Eğitim Bakanlığının gözetiminde olan ve teşvik verilen bir okula çocuğunu göndermesinin örgütle irtibat ve iltisak olarak değerlendirilemeyeceği, kamu yararına dernek kabul edilen bir derneğe yardım etmenin suç olduğunu bilmediği, hakkında açılan ceza davasının devam ettiği, ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, (davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335.maddesinin 3.fıkrasında, adli yardımın, hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşında, bu konuda yeniden bir karar verilmeksizin,) 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
İlk derece mahkemesince davacının adli yardım talebi kabul edilmiş olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde harçlar, posta giderleri ve vekalet ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı, aynı Kanunun 335. maddesinin 3.fıkrasında ise adli yardımın, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı ve hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği yönünde kural getirildiği hususları birlikte dikkate alındığında; vekalet ücreti dahil tüm yargılama giderlerine ilişkin tahsilatın, kararın kesinleşmesinden sonra yapılabileceği, dolayısıyla bu aşamada davacıdan herhangi bir tahsilat yapılamayacağı açık olmakla birlikte İdare Mahkemesi kararında yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin olarak bu yönde bir belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır.
 
KARAR SONUCU:
 
Yapılan açıklamayla birlikte;
 
1-Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce verilen 22/04/2019 gün ve E:2018/2936, K:2019/1388 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2-Anılan kararda ''belirlenen 1.362,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine'' şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanunun 45.maddesinin 3. fıkrası gereğince; ''belirlenen 1.362,00TL vekalet ücretinin iş bu kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan alınarak davalıya ödenmesine'' olarak düzeltilmesine,
 
3-Anılan kararda "davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili amacıyla tahsil dairesine müzekkere yazılmasına" şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanunun 45.maddesinin 3. fıkrası gereğince; "davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan tahsili amacıyla tahsil dairesine müzekkere yazılmasına" şeklinde düzeltilmesine,
 
4-Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
5-Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf yargılama giderlerine ait olan istinaf başvuru harcı ve posta giderinin tahsili için karar kesinleştikten sonra mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
2577 sayılı Kanunun değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy