Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/4623 Esas 2020/2447 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/4623
Karar No: 2020/2447
Karar Tarihi: 22.10.2020



İSTEMİN KONUSU: Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 05/04/2018 tarihli ve 2018/10286 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelere göre dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde Ankara 19. İdare Mahkemesince verilen 02/04/2019 günlü ve E:2018/2132, K:2019/985 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun olmadığı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, mahkemeye erişim hakkının, bağımsız mahkeme ilkesinin ihlal edildiği, olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri ile kalıcı ve sürekli etki yapan tedbirler alınamayacağı, anılan kanun hükmünde kararname ile bireysel kesin ve yürütülebilir işlem tesis edildiği, hakkında soruşturma açılmadığı, savunma hakkı verilmediği, dava konusu işlemin idari işlemin unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu, iddia edilen suçu ne surette, ne zaman, nasıl işlediğine dair hiçbir delilin bulunmadığı, suçun şahsiliği ilkesinin ihlal edildiği, ... programını kullanmadığı, ... programının dijital platformda dağıtılan bir program olduğu, ... verileri hukuka uygun olarak elde edilmediğinden hiçbir yargılamada delil olarak kullanılamayacağı ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335.maddesinin 3.fıkrasında, adli yardımın (avukat ücreti dahil), hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşında, bu konuda yeniden bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Uyuşmazlıkta, davacı hakkındaki ceza yargılamasında; tanık (....)'nin ifadesinde; 2007 yılında tanığın Kırıkkale ilinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne ait evlerde kaldığı sırada o tarihlerde üniversite sınavına hazırlanan davacının da kısa bir süreliğine bu evde kaldığı yönündeki beyanları, dava konusu işlemde belirtilen diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının çeşitli yol ve yöntemlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibat düzeyinde ilişkisinin olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
 
Davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görülmekte olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan; adli yardımın, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı ve hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği düzenlemesi ile aynı Kanun'un 323. maddesinde yer verilen avukatlık ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı hususları birlikte dikkate alındığında, İdare Mahkemesi kararında yer alan yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsilinin, kanun yolu incelemeleri dahil kararın kesinleşmesinden sonra yapılabileceği, dolayısıyla bu aşamada davacıdan gerek Mahkeme ve gerekse istinaf safhasındaki yargılama giderleri ile vekalet ücretinin tahsil edilemeyeceği açıktır.
 
Öte yandan, İdare Mahkemesi kararında davanın davacı adına avukat tarafından dava açılmamasına rağmen, yargılama giderleri arasında vekalet harcı gösterildiği görülmekle, yargılama giderleri yönünden istinafa konu kararın bu kısmının düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
 
KARAR SONUCU: Yapılan açıklamayla birlikte;
 
1-Ankara 19. İdare Mahkemesince verilen 02/04/2019 günlü ve E:2018/2132, K:2019/985 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2-Anılan kararda "...belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine..."şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası gereğince;"...belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin işbu kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan alınarak davalıya ödenmesine..." olarak DÜZELTİLMESİNE,
 
3-Anılan kararda "aşağıda dökümü yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılarak davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili için ilgili kuruma müzekkere yazılmasına" şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanunun 45.maddesinin 3. fıkrası gereğince; "aşağıda dökümü yapılan 160,20-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılarak, davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan yargılama giderinin (tahsili yapılan 87,40-TL.posta gideri hariç olmak üzere) davacıdan tahsili için işbu kararın kesinleşmesinden sonra ilgili kuruma müzekkere yazılmasına ...." şeklinde DÜZELTİLMESİNE,
 
4-Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
5-Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf yargılama giderlerinin tahsili için karar kesinleştikten sonra mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
6- Gider avansının kullanılmayan kısmının talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde karar kesinleştikten sonra mahkemesince istinaf başvurusunda bulunana re'sen iadesine,
 
2577 sayılı Kanunun değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştaya temyiz yolu açık olmak üzere, 22.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy