Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/4273 Esas 2020/2069 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/4273
Karar No: 2020/2069
Karar Tarihi: 30.09.2020



İSTİNAF İSTEMİNİN KONUSU: Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 26.01.2018 tarihli ve 2018/2726 sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalındığı iddia olunan parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi, memuriyetten ihraç edildiği sürenin fiili hizmet süresine eklenilmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelere göre dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yönünde Ankara 20. İdare Mahkemesince verilen 30/01/2019 günlü ve E:2018/890, K:2019/320 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, Mahkemece örgüte mensup olduğu kabul edilirken mahkemenin elindeki yegane kanıtın İzmir 14. Ağır Ceza mahkemesi dosyasındaki .... kullanıcısı olduğu savı olduğu, ancak dayanılan mahkeme kararının henüz kesinleşmediği, kararda başka hiçbir somut kanıtın mevcut olmadığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün teşebbüs ettiği darbe girişiminden bahsetmekte ise de, darbeye teşebbüs suçundan değil silahlı terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla meslekten ihraç edildiği, ceza dosyasında toplanan delillerin terör örgütü üyesi olmadığını ispatladığı, GSM hattında .... tespit edildiğine dair tespit tutanağı adı verilen bir belge var ise de bu tespit tutanağının kim tarafından ne zaman hangi kaynaklara göre elde edildiğinin belli olmadığı, .... tespit tutanağının herhangi bir yan delil ile desteklenmediği, haricen alınan ve ceza dosyasına sunulan ve dava dilekçesi ekinde de yer alan uzman görüşünde tespit tutanağı adı verilen belgenin hts/gprs kayıtları ve cgnat kayıtları ile doğrulanmadığını açıkça ortaya koyduğu, hiçbir rol almadığı darbe teşübbüsüne atıf yapılarak potansiyel tehdit olarak kabul edildiği, bu durumun masumiyet karinesinin ihlali anlamına geldiği, çoçuğunun öğrenim kaydının bulunduğu okulun Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ve yasal olarak faaliyetini devam ettiren bir okul olduğu, Banka .... bankasında hesabı bulunmadığı, kaldı ki bir hesabı olsa ve para yatırmış olsa dahi yasal olarak faaliyetini devam ettiren bankaya para yatırılmış olmasının hiçbir şekilde hukuka aykırı davranış olarak nitelendirilemeyeceği, Anayasının eşitlik ilkesinin ihlal edildiği, hukuka aykırılık taşımayan bir kısım fiillere varsayımlarla ihtimallerle farklı yorumlar katarak kişiyi suçlu ilan eden idare işleminin hukuka aykırı ölçüsüz, orantısız ve ağır bir karar olduğu, .... program verilerinin yasadışı delil olup hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin delil niteliği bulunmadığı, savunma hakkının kullandırılmadığı, OHAL KHK'sı ile kamu görevinden çıkartılamayacağı, OHAL döneminde çıkarılan KHK’lar ile ancak OHAL amacına uygun biçimde ve OHAL süresince geçerli önlemler alınabileceği, OHAL’den sonra da etkisi devam edecek “meslekten çıkarma” gibi işlemlerin OHAL KHK’ları ile düzenlenemeyeceği, ölçüsüz ve hukuksuz olan bu tedbirin kaldırılmasının hukuk ve adalet gereği olduğu, ölçülülük ilkesine uyulmadan karar verildiği, kanunilik, hukuki güvenlik, isnadın bildirilmesi ve isnadın belirliliği ilkelerinin, masumiyet karinesinin, kamu görevine girme, özel hayata ve aile hayatına saygı, adil yargılanma haklarının, ayrımcılık yasağının ihlal edildiği, Türk hukukunda kamu görevlilerinin, adil yargılanma hakkının temel güvencelerine uygun bir yargılama sonucu meslekten çıkarılmadığı sürece kendileri talep etmedikleri sürece, zorunlu emeklilik yaşına kadar kamu görevinde kalma, sundukları kamu hizmetinin karşılığı olarak düzenli şekilde maaş (gelir) elde etme ve Sosyal Güvenlik Kurumuna düzenli ve zorunlu olarak ödedikleri katkı payı nedeniyle de emeklilik yaşında emeklilik maaşı alma hakkına sahip olduğu, tüm bu hakların mülkiyet hakkının kapsamı ve koruması altında bulunduğu, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Dava dosyasında yer alan belgeler ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden; "silahlı terör örgütüne üye olma" suçunu işlediği gerekçesiyle Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonunda, suçu sabit görülen davacı hakkında hapis cezası verildiği, cezanın istinafen incelenerek kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi'nce reddedildiği ve nihayet anılan kararın, temyiz incelemesi yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 24/04/2019 tarih ve E:2019/579, K:2019/2813 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
 
KARAR SONUCU:
 
Yukarıdaki ek gerekçeyle birlikte;
 
1-Ankara 20. İdare Mahkemesince verilen 30/01/2019 günlü ve E:2018/890, K:2019/320 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2- Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
3- Gider avansının kullanılmayan kısmının talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde karar kesinleştikten sonra mahkemesince istinaf başvurusunda bulunana re'sen iadesine,
 
2577 sayılı Kanunun değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştaya temyiz yolu açık olmak üzere, 30/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy