Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/4243 Esas 2020/1356 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/4243
Karar No: 2020/1356
Karar Tarihi: 09.06.2020



İSTEMİN KONUSU: Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce verilen 03/04/2019 gün ve E:2018/5012, K:2019/999 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
(1) Dava konusu istem: Dava, davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 10/05/2018 tarih ve 2018/15563 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
(2) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce; davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulduğu ve münhasıran bu suç örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bir ağ olduğu belirlenen ByLock iletişim sistemini kullandığı ve FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen .... Dağıtım A.Ş.'ye 06.02.2014-06.10.2014 tarihleri arasında ödeme bilgisinin bulunduğu, söz konusu tespitleri mesnetsiz bırakacak somut herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı; ayrıca Sinop Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2018/152 esas dosyasında yapılan yargılamada, davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyelerinin gizlilik içerisinde kullandığı kapalı devre yazışma, mesajlaşma ve görüşme programı olan ByLock isimli programı kullandığının yanı sıra, örgütün toplantılarına katıldığı ve Sinop'taki emniyet şube müdürlerinin eşlerinden sorumlu abla olduğunun tespit edildiği, bu nedenle FETÖ/PDY terör örgütü ile en az irtibat derecesinde bağının olduğu sonucuna varılan davacının başvurusunun reddine dair Komisyon kararında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanuna göre memurluktan çıkarılmayı gerektiren fiil ve eylemlerin tek tek sayıldığı, bu fiil ve eylemlerden herhangi birine dayanmaksızın memuriyetten çıkarılmasına karar verildiği, savunma alınmadan meslekten ihraç edilerek savunma hakkının ihlal edildiği, Sinop Ağır Ceza Mahkemesince mahkumiyetine hükmedilmiş olsa bile söz konusu kararın yasalara aykırı olduğu, ne şekilde, kim tarafından, hangi usullerle elde edildiği belirtilmeyen ByLock iletişim sistemini yüklemediği, kullanmadığı, ağır ceza mahkemesinde programa ilişkin tespit ve değerlendirme tutanağı olmadığı, ID kullanıcı adı şifre tespit edilmediği, bunların bylock kullanmadığı bilgisini doğruladığı, ByLocka ilişkin ana delillerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından istenip bir örneğinin tebliğ edilerek görüşünün alınmadığı ve bağımsız bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak ana delilin idare mahkemesince de incelenerek tartışılmadığı, ceza mahkemesinin önündeki eksikliğin idare mahkemesi önündeki yargılamada da giderilmediği, idare mahkemesinin bu açıdan bağımsız olmadığı, mezkur programı kullandığı iddiasının doğru olduğu varsayılsa dahi sonradan elde edilen bir delilin daha önce verilen kamu görevinden çıkarma kararını hukuka uygun hale getirmediği, Komisyonun .... Dağıtım A.Ş.'ye ödeme bilgisine hangi şekilde ulaştığının belirtilmediği, 2012'den sonra gazete aboneliğinin olmadığı, satın alınan gazete veya derginin karşılığı olarak para ödenmesinin tamamen yasal bir işlem olduğu, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin ihlal edildiği, .... Dağıtım A.Ş.'nin terör örgütünün yayın organı olduğu yönünde kesinleşmiş herhangi bir yargı kararı olmadığı, ifade ve basın özgürlüğü, özel hayata saygı hakkı, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ve masumiyet karinesi gibi temel insan haklarının ihlal edildiği, mahkumiyet kararının da Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarıldığı tarihten sonraya ilişkin olduğu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ek 7. protokolün 4. maddesine göre aynı eylem yada suçlamalar nedeniyle bir kişi hakkında iki ayrı yargılama yapılamayacağı gibi iki ayrı cezaya da hükmedilemeyeceği (non bis in idem) ilkesinin ve gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
İlk derece mahkemesince davacının adli yardım talebi kabul edilmiş olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde harçlar, posta giderleri ve vekalet ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı, aynı Kanunun 335. maddesinin 3.fıkrasında ise adli yardımın, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı ve hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği yönünde kural getirildiği hususları birlikte dikkate alındığında; vekalet ücreti dahil tüm yargılama giderlerine ilişkin tahsilatın, kararın kesinleşmesinden sonra yapılabileceği, dolayısıyla bu aşamada davacıdan herhangi bir tahsilat yapılamayacağı açık olmakla birlikte İdare Mahkemesi kararında yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin olarak bu yönde bir belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır.
 
KARAR SONUCU:
 
Yapılan açıklamayla birlikte;
 
1-Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce verilen 03/04/2019 gün ve E:2018/5012, K:2019/999 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2-Anılan kararda "...belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine..." şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası gereğince;"...belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin işbu kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan alınarak davalıya ödenmesine..." olarak DÜZELTİLMESİNE,
 
3-Anılan kararda; "... davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili için ilgili kuruma müzekkere yazılmasına..." şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası gereğince; "... davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili için işbu kararın kesinleşmesinden sonra ilgili kuruma müzekkere yazılmasına..."şeklinde DÜZELTİLMESİNE,
 
4-Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
5-Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf yargılama giderlerinin tahsili için karar kesinleştikten sonra mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
2577 sayılı Kanunun değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 09/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy