Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/4242 Esas 2020/1371 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/4242
Karar No: 2020/1371
Karar Tarihi: 09.06.2020



İSTEMİN KONUSU: Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce verilen 24/04/2019 gün ve E:2018/1245, K:2019/1545 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
(1) Dava konusu istem: Dava, davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 22/01/2018 tarih ve 2018/2320 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
(2) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce; davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulduğu ve münhasıran bu suç örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bir ağ olduğu belirlenen ByLock iletişim sistemini kullandığı, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan ......... Derneği'ne para transferinin bulunduğu, kişisel telefonuna yüklediği ve kendisinin kullandığı, bu nedenlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatı sabit olduğu anlaşılmakla; kamu görevine iadesi talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, irtibat, iltisak gibi belirsiz, hiçbir kriter içermeyen, soyut ve keyfi uygulamalara sebebiyet veren ifadelerin hukuk devletinde kabul edilemeyeceği, KHK'da yer alan "değerlendirilen" ifadesinin de hukuk devleti ile bağdaşmadığı, kamu görevinden çıkarılma işleminin ceza hukuku anlamında bir ceza niteliğinde olması nedeniyle adil yargılanma hakkına ilişkin tüm güvencelerin korunması gerektiği, terör örgütü üyeliği, irtibat ve iltisak suçlaması açısından sadece 15 Temmuz 2016 tarihinden sonraki eylemlerinde sorumlu tutulabileceği, dava konusu işlemde dayanılan eylemlerin ise söz konusu tarihten öncesine ilişkin olduğu, suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin ihlal edildiği, herhangi bir yargılama yapılmadan KHK ile suçlu ilan edildiği, masumiyet karinesi ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, OHAL döneminde durumun gerektirdiği ölçüde geçici tedbirler alınması gerekirken kalıcı sonuçlar doğuran kamu görevinden çıkarma işleminin uygulandığı, darbe girişimi ile bir ilgisinin olmadığı, ilk derece mahkemesince adeta hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı ve ihraç tarihinde bir delil varmış gibi karar verildiği, ......... Derneğine bağışın örgütlenme özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, faaliyetine yasal olarak izin verilen bir derneğe bağış yapmanın suç olarak kabul edilemeyeceği, hakkındaki mahkumiyet kararının henüz kesinleşmediği, ByLock programını indirmediği ve kullanmadığı, kaldı ki Bylock verilerinin yasadışı delil olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, Bylock verilerine ilişkin tespitlerin tarafına bildirilmemesi nedeniyle çekişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği, Bylock uygulamasını kullanmanın haberleşme, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, sendikaya üyeliğin örgütlenme özgürlüğü kapsamında olduğu, söz konusu faaliyetlerin, faaliyetlere katılmış başka kişiler için suç sayılmamasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu, kamu görevinden çıkarmanın disiplin cezası niteliğinden dolayı Anayasa hükmü uyarınca ancak kanunla düzenlenebileceği, soruşturma yapılmadan ve savunması dahi alınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, dava konusu işlemin konu, sebep ve maksat yönlerinden de hukuka aykırı olduğu, ayrımcılık yasağının ihlal edildiği, dava dilekçesinde ileri sürülen ve davanın sonucunu esastan etkileyecek nitelikte olan birçok iptal nedeni ve argümanın idare mahkemesince hiçbir şekilde incelenmeden davanın reddedildiği, dolayısıyla gerekçeli karar hakkının da ihlal edildiği, Anayasa, AİHS ve diğer uluslararası sözleşmelere aykırı olan istinafa konu İdare Mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Dosyada yer alan bilgi ve belgeler ile UYAP kayıtlarının incelenmesinden; davacı hakkında yapılan ceza yargılamasında tanıkların, davacının örgüte ait evlerde kalan öğrencilerle ilgilendiğini, onlara .........'in kitaplarını okuduğunu, devam eden süreçte askeri okulda okuyan örgüt mensubu öğrencilerle hafta sonları görüşerek onlarla sohbet toplantısı yaptığı ve .........'in kitaplarını okuduğunu, askeri öğrencileri gizliliği sağlamak ve sohbet yerlerini bildirmek için sabit hatlardan aradığını, örgüt içerisinde "Ömer" kod adını kullandığını, örgüt içerisinde BTM'lik görevi yaptığını beyan etmiş ve davacıyı teşhis etmiş olmaları, Mahkeme kararında belirtilen diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; davacının çeşitli yol ve yöntemlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibat düzeyinde ilişkisinin olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
 
KARAR SONUCU:
 
Yukarıdaki ek gerekçeyle birlikte;
 
1-Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce verilen 24/04/2019 gün ve E:2018/1245, K:2019/1545 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2-Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
3-Gider avansının kullanılmayan kısmının talep edilmesi halinde derhal, talep edilmemesi halinde karar kesinleştikten sonra mahkemesince istinaf başvurusunda bulunana resen iadesine,
 
2577 sayılı Kanunun değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere 09.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy