Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/4091 Esas 2020/1814 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/4091
Karar No: 2020/1814
Karar Tarihi: 15.09.2020



İSTEMİN KONUSU: Ankara 19. İdare Mahkemesince verilen 19/04/2019 günlü ve E:2018/4680, K:2019/1294 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
(1) Dava konusu istem: Dava, davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 06.06.2018 tarihli ve 2018/19100 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
(2) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 19. İdare Mahkemesince; davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı ... Katılım Bankası AŞ'deki (Bank ... eşine ait hesaba (Örgütün talimatı sonrasında) 20/05/2014 tarihinde 20.500,00 TL, 17/09/2014 tarihinde 29.000,00 TL, 18/02/2015 tarihinde 5.700,00 TL ve muhtelif tarihlerde farklı tutarlarda para transfer ettiği, ayrıca eşi tarafından hesabına gelen bu paralarla katılım hesapları açıldığı, çocuğunun FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan kurumlar arasında yer alan ... Lisesinde 2014-2016 yılları arasında kaydının olduğu, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen ... Dağıtım A.Ş.'ye 2014-2015 yılları arasında ödeme bilgisinin bulunduğu, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan ... Derneğine 2014 yılında para gönderdiği, ayrıca ceza yargılamasında elde edilen verilere göre, davacının HTS kayıtları itibariyle hakkında soruşturma ve kovuşturma bulunan örgüt mensupları ile irtibatlı olduğu, dijital materyallerde örgüte müzahir internet sitelerine erişim sağladığının tespit edildiği, tanık beyanlarına göre örgütün sohbet ve istişare toplantılarına katıldığı anlaşılmakla, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile en az irtibat derecesinde bağının olduğu sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu, hakkında soruşturma açılmadığı, savunma hakkı verilmediği, masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, kamu görevinden çıkarılmasına dayanak olabilecek tek bir eyleminin bulunmadığı, hakkında yapılan tespitlerin hiçbirinin yapıldığı tarihte suç unsuru olarak kabul edilmediği, kendisi ile aynı durumda bulunan kişilerin görevini ifa ederken hakkında ihraç işlemi tesis edilmesinin hem eşitlik ilkesine hem de hukuka aykırı olduğu, Bank ...'da yaklaşık 1,5 milyon kişinin hesabı bulunduğu, ... isimli derneğe Türkiye'de bulunan birçok kimsenin yardım gönderdiği ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, 2577 sayılı Kanun'un değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Davalı idarenin savunma dilekçesinin ekinde yer alan özet bilgi tablosuna göre, kamu görevinden çıkarılan üç akademisyen (İ. U., A. Ç. ve İ. K.) tarafından, davacının FETÖ/PDY ile ilişkisi olduğunun beyan edildiği hususu, Mahkeme kararında belirtilen diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; davacının çeşitli yol ve yöntemlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibat düzeyinde ilişkisinin olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
 
Davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görülmekte olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan; adli yardımın, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı ve hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği düzenlemesi ile aynı Kanun'un 323. maddesinde yer verilen avukatlık ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı hususları birlikte dikkate alındığında, İdare Mahkemesi kararında yer alan yargılama gideri ve vekalet ücretinin tahsilinin, kanun yolu incelemeleri dahil kararın kesinleşmesinden sonra yapılabileceği, dolayısıyla bu aşamada davacıdan gerek Mahkeme ve gerekse istinaf safhasındaki yargılama giderleri ile vekalet ücretinin tahsil edilemeyeceği açıktır.
 
KARAR SONUCU:
 
Yapılan açıklamalarla birlikte;
 
1-Ankara 19. İdare Mahkemesince verilen istinafa konu karar karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2-Anılan kararda ''...belirlenen 1.362,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine...'' şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45.maddesinin 3. fıkrası gereğince; ''...belirlenen 1.362,00 TL vekalet ücretinin iş bu kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan alınarak davalıya ödenmesine..." olarak DÜZELTİLMESİNE,
 
3-Anılan kararda "...davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili amacıyla tahsil dairesine müzekkere yazılmasına..." şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45.maddesinin 3. fıkrası gereğince; "...davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan tahsili amacıyla tahsil dairesine müzekkere yazılmasına..." şeklinde DÜZELTİLMESİNE,
 
4-Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
5-Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf yargılama giderlerinin tahsili için karar kesinleştikten sonra Mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
6-Fazladan yatırılan 7,80-TL vekalet harcının isteği halinde istinaf başvurusunda bulunan davacıya ilgili tahsil dairesince iadesine,
 
2577 sayılı Kanun'un değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştaya temyiz yolu açık olmak üzere, 15.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy