Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/4081 Esas 2020/1154 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/4081
Karar No: 2020/1154
Karar Tarihi: 25.03.2020



İSTEMİN KONUSU: Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce verilen 24/04/2019 gün ve E:2018/5391, K:2019/1509 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
(1) Dava konusu istem: Dava, davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 07/05/2018 tarih ve 2018/14967 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
(2) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce; davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulduğu ve münhasıran bu suç örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bir ağ olduğu belirlenen ByLock iletişim sistemini kullandığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı ..... Bankası AŞ'de (Bank .....) 2014 yılından sonra para yatırdığı, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan ..... Sendikası'na Şubat 2014-Temmuz 2016 tarihleri arasında üyeliğinin bulunduğu, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen ..... Medya Dağıtım A.Ş.'ye 14/01/2014-09/03/2016 tarihleri arasında ödeme bilgisinin bulunduğu ve örgüte müzahir olduğu gerekçesiyle kapatılan ..... Derneği'ne para gönderdiğinin Komisyon tarafından tespit edildiği, söz konusu tespitleri mesnetsiz bırakacak somut herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı, ayrıca ceza yargılamasında elde edilen verilere göre, davacının örgüte müzahir ..... Derneği üyeliği bulunduğu ve örgütün sohbet adı altındaki örgütsel toplantılarına katıldığı anlaşılmakla, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile en az irtibat derecesinde bağının olduğu sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI :Davacı tarafından, savunma hakkı verilmediği, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, ceza hukuku ilkeleri ile Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerinin ihlal edildiği, Komisyon tarafından tesis edilen işlemin; yetki, şekil, sebep, maksat ve konu unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu, kişisel verilerin yasa dışı şekilde elde edildiği, gerekçesiz olarak ihraç edildiği, ByLock programını kullanmadığı, ByLock kullandığına dair yapılan tespitlerin hatalı olduğu, ByLock verileri hukuka uygun olarak elde edilmediğinden hiçbir yargılamada delil olarak kullanılamayacağı, haberleşme özgürlüğü ve özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği, örgüt liderinin talimatı üzerine Bank ..... hesabına para yatırmadığı, faizsiz bankacılık yapan finans kuruluşlarını tercih etmesi nedeniyle Bank .....'da hesabının bulunduğu, Devlet kurumlarının izni ve onayı ile kurulan ve yasal olarak faaliyetlerine devam eden kurumlarla (banka, sendika, okul vs.) ilişki içinde olmanın suç olarak kabul edilemeyeceği, hakkında kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararının bulunmadığı ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335.maddesinin 3.fıkrasında, adli yardımın hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşında, bu konuda yeniden bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Davacı hakkında yapılan ceza yargılamasında elde edilen verilere göre; davacının, öğretmen olmasına rağmen ..... isimli derneğin sekreteri olarak FETÖ/PDY terör örgütünün sohbet toplantılarını organize ederek doktor şahıslara dernek binasında örgüt adına sohbetler verdiği, bu sebeple de derneğin mevcut yerinin kapanmasına karşı çıktığı, bylock mesaj dökümlerinden örgüt hiyerarşisi içerisindeki konumunun doktor mesulü olarak adlandırıldığı hususları, Mahkeme kararında belirtilen diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde; davacının çeşitli yol ve yöntemlerle FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibat düzeyinde ilişkisinin olduğunu ortaya çıkarmaktadır.
 
Öte yandan, ilk derece mahkemesince davacının adli yardım talebi kabul edilmiş olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde harçlar, posta giderleri ve vekalet ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı, aynı Kanunun 335. maddesinin 3.fıkrasında ise adli yardımın, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı ve hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği yönünde kural getirildiği hususları birlikte dikkate alındığında; vekalet ücreti dahil tüm yargılama giderlerine ilişkin tahsilatın, kararın kesinleşmesinden sonra yapılabileceği, dolayısıyla bu aşamada davacıdan herhangi bir tahsilat yapılamayacağı açık olmakla birlikte İdare Mahkemesi kararında yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin olarak bu yönde bir belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır.
 
KARAR SONUCU:
 
Yapılan açıklamalarla birlikte;
 
1-Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce verilen 24/04/2019 gün ve E:2018/5391, K:2019/1509 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2-Anılan kararda ''belirlenen 1.362,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine'' şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanunun 45.maddesinin 3. fıkrası gereğince; "belirlenen 1.362,00TL vekalet ücretinin işbu kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan alınarak davalıya ödenmesine'' olarak DÜZELTİLMESİNE,
 
3-Anılan kararda "davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili için ilgili kuruma müzekkere yazılmasına" şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanunun 45.maddesinin 3. fıkrası gereğince; "davacının adli yardım isteminin kabul edilmiş olması nedeniyle davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan tahsili için ilgili kuruma müzekkere yazılmasına" şeklinde DÜZELTİLMESİNE,
 
4-Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
5-Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf yargılama giderlerinin tahsili için karar kesinleştikten sonra mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
2577 sayılı Kanunun değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 25/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy