Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesi 2019/3999 Esas 2020/1155 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 13. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/3999
Karar No: 2020/1155
Karar Tarihi: 25.03.2020



İSTEMİN KONUSU: Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce verilen 22/04/2019 gün ve E:2018/5966, K:2019/1368 sayılı kararın kaldırılması istenilmektedir.
 
YARGILAMA SÜRECİ:
 
(1) Dava konusu istem: Dava, davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine dair 30/04/2018 tarih ve 2018/13695 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
 
(2) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce; davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulduğu ve münhasıran bu suç örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bir ağ olduğu belirlenen ByLock iletişim sistemini kullandığı, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı ..... Bankası AŞ'de (Bank .....) 2014 yılından sonra para yatırdığı, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan ..... Sendikası'na 2014-2016 yılları arasında üyeliğinin bulunduğu, çocuğunun FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan kurumlar arasında yer alan ..... Lisesi'nde 2014-2016 yılları arasında kaydının olduğu, FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle TMSF'ye devredilen ..... Medya Dağıtım A.Ş.'ye 2014-2015 yılları arasında ödeme bilgisinin bulunduğunun Komisyon tarafından tespit edildiği, söz konusu tespitleri mesnetsiz bırakacak somut herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı anlaşılmakla, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile en az irtibat derecesinde bağının olduğu sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
İSTİNAF İSTEMİNDE BULUNANIN İDDİALARI: Davacı tarafından, 15.07.2016 tarihinden önceki eylem ve işlemlerden dolayı terör örgütü üyeliği ile suçlanamayacağı, ByLock programını kullanmadığı, evinde yapılan aramada el konulan cep telefonunda yapılan teknik incelemede söz konusu program ile ilgili herhangi bir dijital iz bulunamadığı, Bylock programının dijital platformda dağıtılan bir program olduğu, ByLock kullanmak ve indirmek fiilinin Türk Ceza Kanunu anlamında suç olmadığı, ByLock programı ile ilgili bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, ByLock programını kullandığına dair yapılan tespitlerin tartışmalı olduğu, güven arzetmediği ve haricen delillendirilemediği, Bylock programının suç olabilmesi için yazılan mesajların örgütsel faaliyet kapsamında ve suç teşkil eden içerikte olması gerektiği, ByLock verileri hukuka uygun olarak elde edilmediğinden hiçbir yargılamada delil olarak kullanılamayacağı, terör örgütü üyeliğinin kasten işlenebilen bir suç olduğu, Devlet kurumlarının izni ve onayı ile kurulan ve yasal olarak faaliyetlerine devam eden kurumlarla (banka, sendika, okul vs.) ilişki içinde olmanın suç olarak kabul edilemeyeceği, Bank .....'da çocuğunun okul taksitlerini ödemek amacıyla hesap açtığı, örgüt liderinin talimatı üzerine Bank ..... hesabına para yatırmadığı, ..... Derneğinin halk eğitim onaylı sınava hazırlık kursları verdiği, Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okula gelen yazı üzerine kursta çalışmak için başvurduğu, bazı evraklar imzalatıldığı, ancak haberi olmadan üye yapıldığı, derneğin hiçbir faaliyetine katılmadığı, kursta çalışmadığı, ..... Derneğine herhangi bir şekilde ödeme yapmadığı, ..... Medya Dağıtım A.Ş.'ye yapılmış olan ödeme hakkında bir bilgisi olmadığı, söz konusu ödemeyi eşinin yapmış olabileceği ileri sürülmektedir.
 
KARŞI TARAF SAVUNMASININ ÖZETİ: İstinaf isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 13. İdari Dava Dairesince, davacının adli yardım talebinin kabulü yönünde ilk derece mahkemesince karar verildiği görüldüğünden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335.maddesinin 3.fıkrasında, adli yardımın, hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin belirtilmesi karşında, bu konuda yeniden bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanunun değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
 
Dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususlar istinafa konu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
 
Öte yandan, ilk derece mahkemesince davacının adli yardım talebi kabul edilmiş olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde harçlar, posta giderleri ve vekalet ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı, aynı Kanunun 335. maddesinin 3.fıkrasında ise adli yardımın, yapılacak tüm yargılama ve takip giderlerinden geçici olarak muafiyet sağladığı ve hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceği yönünde kural getirildiği hususları birlikte dikkate alındığında; vekalet ücreti dahil tüm yargılama giderlerine ilişkin tahsilatın, kararın kesinleşmesinden sonra yapılabileceği, dolayısıyla bu aşamada davacıdan herhangi bir tahsilat yapılamayacağı açık olmakla birlikte İdare Mahkemesi kararında yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin olarak bu yönde bir belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır.
 
KARAR SONUCU:
 
Yapılan açıklamayla birlikte;
 
1-Ankara 19. İdare Mahkemesi'nce verilen 22/04/2019 gün ve E:2018/5966, K:2019/1368 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, İSTİNAF İSTEMİNİN REDDİNE,
 
2-Anılan kararda "...belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine..." şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası gereğince;"...belirlenen 1.362,00-TL vekalet ücretinin işbukararın kesinleşmesinden sonra davacıdan alınarak davalıya ödenmesine..." olarak DÜZELTİLMESİNE,
 
3-Anılan kararda "... davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin davacıdan tahsili amacıyla tahsil dairesine müzekkere yazılmasına..." şeklinde kurulan hükmün, 2577 sayılı Kanun'un 45. maddesinin 3. fıkrası gereğince; "... davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden davanın başında alınmayan söz konusu yargılama giderinin işbu kararın kesinleşmesinden sonra davacıdan tahsili amacıyla tahsil dairesine müzekkere yazılmasına..."şeklinde DÜZELTİLMESİNE,
 
4-Aşağıda dökümü yapılan istinaf aşamasına ait yargılama giderinin istinaf edenin üzerinde bırakılmasına,
 
5-Adli yardım talebi kabul edilmiş olduğundan davacıdan önceden alınmamış olan istinaf yargılama giderlerinin tahsili için karar kesinleştikten sonra mahkemesince ilgili tahsil dairesine müzekkere yazılmasına,
 
2577 sayılı Kanunun değişik 46. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 25/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy